Erhan Tuncel Ramazan Akyürek'i suçladı
Hrant Dink davasının duruşması başladı. Duruşmadan önce adliye önünde kalabalık bir grup eylem yaptı
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-12-03 12:50:37
Yeniden görülmeye başlanan Hrant Dink’in öldürülmesi ile ilgili dava devam ediyor.
Sanık Erhan Tuncel, bugünkü duruşmada kamu görevlilerinin yargılandığı soruşturmadan beraatini istedi. Tuncel, “Benim cinayetle alakam yok. Beni dublör olarak kullanıyorlar. Ben ihbarımı yaptım. Cinayet engellenebilirdi” dedi.
Erhan Tuncel, Dink cinayetini Ergenekon cemaat veya kontrgerilla işi olmadığını Ramazan Akyürek'in işi olduğunu ileri sürdü.
Erhan Tuncel: "Ramazan Akyürek AKP ve Bakanlarıyla ilişkili olduğu yalanını söyleyerek AKPyi bu işin içine çekmeye çalışmaktadır." dedi.
ADLİYE ÖNÜNDE EYLEM
Hrant Dink davasının görüldüğü Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı önünde toplanan bir grup, cinayetin aydınlanması için eylem yaptı. Eyleme katılan Oyuncu ve Yönetmen Sermiyan Midyat, suça karıştığı ileri sürülen devlet görevlilerinin 7 yıl boyunca yargılanmadığına dikkat çekti.
Hrant Dink davasının görüldüğü İstanbul Adliyesi önünde toplanan grup, ‘katil devlet hesap verecek’, ‘katilleri koruyan cinayete ortaktır’, ‘Hrant için, adalet için’ şeklinde sloganlar attı. Eyleme katılan Oyuncu ve Yönetmen Sermiyan Midyat, açıklama yaparak cinayette sorumlu olanların yargılanmadıklarına dikkat çekti. Haklarında soruşturma talep edilen devlet görevlilerinin çoğunun terfi ettiğini ileri süren Midyat, “Aralarından devletin üst makamlarına terfi edenler bile oldu. Hrant Dink’in o yazısında suç unsuru bulan hakimler de devlet içinde yükselmeye devam ettiler. Önemli makamlara geldiler. Hrant için utanç verici oturumda ‘suçlular’ diyen herkesin bir şekilde önemli bir makama geldiğini öğrendik. Aralarından bazıları ‘Türk olsaydı suçlu bulunmazdı’ dediler. Devletin ırkçı bakış açısını ifşa ettiler. İkinci kez başlayan şu dava sürecinde tetiği çeken ve onun yakın çevresi, belki yeni cezalar alacaklar. Ancak hepimiz biliyoruz ki biraz önce bahsettiğimiz, onları yüreklendirenler, onlara yol verenler, cinayet işleneceğini bildiği halde başını öte yana çevirenler yargılanmayacaktır.” dedi.
Bazı çevrelerin, ırkı, rengi, dili, dini ya da bir mezhebi küfür zannettiğini ifade eden Midyat, şöyle devam etti: “Benim adımın Sermiyan olması bile çoğu zaman rahatsız etmiştir. Adım kürtçe kökenli bir isim olsa bile, adımda geçen ‘yan’ tınısı dahi kimilerinin ırkçı damarlarını kabartmaya yetiyor. Ben Ermeni Süryani olmasam da sonuna kadar Hrant Dink’im.”
İktidar çevrelerinin ‘Biz yargıya karışamayız’ dediğini belirten Midyat, “Oysa hepimiz iyi biliyoruz ki, iktidar eğer isterse yargının elini de rahatlatıyor, önünü de açıyor. Ancak bir ‘Milli mutabakat cinayeti’ olarak adlandırdığımız bu vakada devletin tüm kanalları sus pus olmuşlar, perde gerisine çekilmişlerdir.” diye konuştu.
Hrant Dink avukatlarından Fethiye Çetin’in yazdığı ‘Utanç duyuyorum’ adlı kitabı örnek veren Midyat, “Ergenekon davası biraz daha ciddiyetle ele alınsa, bu cinayete ilişkin yeni bulgulara erişilebileceğini, bu kitapla birlikte bir kez daha gördük. Dink cinayetinin devletle ikişki içinde çeteler arasında nasıl da deyim yerindeyse ihaleye çıkarıldığını bir kez daha gördük. Yeni ipuçları ile karşılaştır.” ifadelerini kullandı.
Basın açıklaması bittikten sonra ellerindeki döviz ve pankartları bırakan grup, Dink davasının görüldüğü salona gitmek için adliyeye girdi.
SON VİDEO HABER
Haber Ara