Yasin Aktay: Cemaati sorumlu tutmam
Stratejik Düşünce Enstitüsü Başkanı Yasin Aktay, “Hafızayla dalga geçen bu haberlerden medet umanlar var. Aslında haberler, AK Parti'nin nasıl bir süreçten geçip ülkeyi nereye taşıdığını hatırlatıyor” dedi.
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-12-02 13:07:01
Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDÜ) Başkanı Prof. Dr. Yasin Aktay, dershanelerle başlayan ve 2004 yılında MGK'da alınan kararların polemiğiyle devam eden tartışmaları AKŞAM'a değerlendirdi. AK Parti MKYK Üyesi de olan Prof. Dr. Yasin Aktay'ın değerlendirmeleri şöyle:
UNUTTURMAYA ÇALIŞIYORLAR: Herkes filmin bir yerinden, bir kesitinden alıyor, sanki yaşanmış olan bunca süreci unutturmaya çalıyor. Bu filmi birlikte yaşadık ve o filmin sonrası da var. Sunulan, filmin bir sahnesi… Asıl, sonraki gelişmeler bütün yaşananları daha anlamlı kılıyor.
HAFIZAYLA DALGA GEÇİYORLAR: Olayın evveliyatını, geçmişini bu şekilde filmden kopardığınız zaman, farklı bir anlam ifade ediyor. Oysa bu, hafızayla dalga geçen, hafızayı tamamen resetleyen bir yaklaşım biçimi ve dürüst bulduğum bir yaklaşım değil.
CEMAATİ SORUMLU TUTMAM: Cemaat adına belli bir sözcü ortaya çıkarak bunu söylemediği sürece, bu olaylardan cemaati sorumlu tutmam, söyleyenleri de muhatap almam. Ama birileri cemaati savunma refleksi adına bunu yapıyor, bu da belli.
NEREYE GELİNDİĞİNİ GÖSTERİYOR: Türkiye'de insanların böyle rağbet ettiğini düşünmüyorum. Bunlar aslında son kertede AK Parti'nin nasıl bir süreçten geçerek ülkeyi nereye taşıdığını da hatırlatan haberler. Ama bu haberlerden medet umulacak hale gelinmiş olunması ayrıca manidardır. Birazcık da seviyeyi açık biçimde göstermektedir.
GÖRÜLMEMİŞ MUHALEFET BİÇİMİ: Dershane olayı tamamen teknik bir konudur. Eğitim sistemine paralel bir eğitim kurumunun olup olmamasıyla ilgili bir husus. Dershane faktörü, eğitim sistemi içinde ciddi bir yavaşlatıcı ve engelleyici faktör. Bu etkinin giderilmesi gerekiyor. Bunun da belli bir program ve politika dahilinde olması önem taşıyor. Elbette bu eleştirilebilir, muhalefet de edilebilir ama şu an sergilenen muhalefet tarzı, şimdiye kadar görülmemiş bir tarz. Gerçek argümanlar ortaya konulmadan, teknik bir konu olmadık alanlara sıçratılarak ve olmadık unsurlar konuya dahil edilerek ele alınıyor. Bu da konuya toz duman halini aldırıyor ki sağlıklı biçimde siyaseten önlem alınmasın diye.
TAŞLAR DÖKÜLECEKTİR: Bu süreçte, insanlar eteklerinde ne taşlar varsa dökecek gibi görünüyor. Bu, Türkiye'deki tartışma kalitesinin boyutu itibarıyla da acı bir durum. Maalesef, fiili durum itibarıyla bakıldığı zaman da Türkiye'nin bir gerçeği… Birileri bu haberlere sarıldığı zaman, kaçınılmaz olarak başka haberleri tetikliyor. Bu da yoğun bir tartışma ortamından geçeceğimizi gösteriyor.
CEMAATTE KIRGINLIK YARATMAK İSTİYORLAR
Birileri, "olay daha da kışkırtılsın, cemaatin hükümete karşı refleksleri daha da ayaklansın" diye yapıyor olabilir. Muhtemelen cemaat tabanında, AK Parti'ye karşı bir kırgınlık oluşturmaya çalışıyorlar. Böylece, cemaat tabanını, AK Parti'ye muhalif bir ittifakın içinde yer alma konusunda duygusal olarak hazırlamaya çalışıyorlar.
TABANI KIŞKIRTMAK ÖYLE KOLAY DEĞİL
Sandığın kurulmasına daha dört ay var. Yaşanan tartışmaların seçimlere nasıl yansıyacağını kestirmek mümkün değil. Cemaatin tabanını, AK Parti'ye karşı kışkırtmak veya muhalif hale getirmek zannedildiği kadar kolay değil. Çünkü cemaatin tabanı dediğiniz geniş kesim, aynı zamanda AK Parti'nin de tabanıdır. Şu an AK Parti'ye alternatif görünen bir yapı da yok.
SON VİDEO HABER
Haber Ara