Kendi kanınla bypass nasıl oluyor?
Kalp ve damar cerrahisinde, özellikle bypass ve kalp kapakçığı ameliyatlarında kullanılan kansız bypass yöntemi sayesinde hastaya, dışarıdan ek bir kan transferi yapılmadan, yalnızca kendi kanıyla ameliyat yapılabiliyor.
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-12-02 20:13:54
Kansız bypass ameliyatı nedir?
Kalp ve damar ameliyatları sırasında, bu bypass ya da kalp kapakçığı ameliyatları olabilir, hastaya dışarıdan ek olarak kan ve kan ürünü kullanmadan gerçekleştirdiğimiz bypass ameliyatıdır. Klasik bypass ameliyatı öncesi hastaya normalde 4-5 ünite kan bulmak ve kan transfüzyonu yapmak gerekiyordu. Ancak bir süredir dünyada ve ülkemizde de yaygın olarak kullanılan bu yöntem sayesinde, bypass ameliyatlarında hastanın kendi kanıyla, dışarıdan ek kana ihtiyaç olmadan ameliyat edilebiliyor.
Kansız bypass ameliyatı nasıl yapılıyor?
Ameliyat öncesi ve ameliyat sırasında hastadan bir ya da iki ünite kendi kanını alarak hazır tutuyoruz. Ameliyat süresince ise hastanın kan akış miktarı, vücudunun tolore edebileceği bir seviyeye düşürülüyor. Ayrıca ameliyat sırasında yaşabilecek bir kanamayı, titiz bir cerrahi çalışmayla en aza indirgeyecek düzeyde tutuyoruz. Dışarıdan hiç kan almadan, hastanın tamamıyla kendi kanıyla gerçekleştirilen bypass sonrası, kan transferine bağlı olarak yaşanabilecek birtakım komplikasyonlara maruz kalmadan çok daha çabuk iyileşebiliyor.
Yöntem kime uygulanabilir?
Yaşlı ve kan değerleri düşük hastalarda bu yöntem uygulanamıyor. Ama kan değerleri açısından standart hastalarda rahatlıkla uygulanabilir. Kan hastalığı olan, kansızlık teşhisi konulmuş veya kanama eğilimi olduğu bilinen hastalarda da bu yöntemi önermiyoruz. Ayrıca toplumda birtakım dini inançları dolayısıyla kan transfüzyonu istemeyen hastalarda da kullanıyoruz. Yöntem, bypass, kalp kapakçığı değiştirme ameliyatı ve kalp delik kapanması ameliyatlarında da uygulanabiliyor.
Kansız bypass yönteminin avantajları nelerdir?
Kansız bypass son yıllarda dünyada ve ülkemizde kullanılan bir yöntem. Titizlikle çalışıldığında, hastanın iyileşme süresini kısaltıyor ve uzun vadede kan transferine bağlı olarak gelişebilen sorunları bütünüyle engelleyebiliyor. Ameliyat sonrası gelişebilen, akciğer ve böbrek yetmezliği, enfeksiyon ve kan transfüzyonuna bağlı olarak görülebilen birtakım reaksiyonlar ile HIV, hepatit tarzı hastalıklardan koruyor. Ayrıca ameliyat sonrası hasta çok daha çabuk iyileştiği için, hastanede kalım süresi de azalıyor. Yapılan araştırmalar, kalp ameliyatlarında kan ve kan ürünleri transfüzyonunun kullanılmamasının hayatta kalma oranını arttırdığına dikkat çekiyor.
SON VİDEO HABER
Haber Ara