Dış politikada yeni bir dönem açılıyor

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu Türkiye'nin dış politikasını Türkiye gazetesinden Ceren Kenar'a değerlendirdi. Davutoğlu Irak'ta Maliki hükümetinin Kürtleri ve Sünnileri dışlaması sonucunda ilişkilerin bı noktaya geldiğini söyledi. Anlık resmin geçici olduğunu söyleyen Dışişleri Bakanı Türkiye'nin yalnız kalmadığını ama tek yalnız kalanın çocukları olduğunu söyledi.

İşte Davutoğlu'nun o önemli açıklamaları:
Türkiye'nin politikalarının değişmediğini ve bölgenin değiştiğini söyledi. Ahmet Davutoğlu ile Katar, Bahreyn ve İran'ı kapsayan gezinin ilk durağı olan Katar'ın başkenti Doha'dayız. Türk dış politikasının hareketli gündemini ve ana hatlarını konuşuyoruz. Son dönem gerçekleşen Irak, Rusya ve İran temasları Türk dış politikasında bir rota değişikliğini mi simgeliyor, medyada çıkan Türk dış politikası resetleniyor (sıfırlanıyor) yorumları gerçeği yansıtıyor mu? Davutoğlu bu sorulara şöyle cevap veriyor: "Sanki yanlış giden bir politika varmış da bu düzeltiliyormuş gibi dile getiriliyor. Böyle bir şey söz konusu değil. Dinamik şartlarda, gerektiğinde dış politikada her türlü revizyon yapılır, yeni şartlara uyum sağlanır. Ama bizim resetleme gibi bir ihtiyacımız yok. Türkiye'nin politikaları değişmedi, bölge değişti." Davutoğlu, Maliki hükümeti ile ilişkilerin bozulmasının sebebi olarak, Iraklı Kürtleri ve Sünnilere yönelik dışlayıcı politikaların olduğunu belirterek, "Şimdi bu konuda bir tavır değişikliği var" dedi. Türkiye'nin ilişki içinde olduğu aktörlerde yaşanan değişime dikkat çeken Davutoğlu, "İran'da seçimler ile 'resetlenen' İran siyaseti, Amerika'nın değişen bölge politikası" diyor. Türkiye'deki eleştiri kültürü konusunda tespitleri ile sözlerine devam ediyor Davutoğlu, "Anlık resim çekiyorlar ve bu her zaman yanıltıcıdır. Geçen sene Mursi'den dolayı Türkiye-Mısır ilişkileri zirvedeydi, bu sene böyle. Ama gelecek sene ne olacağı belli mi?" şeklinde konuştu. Bazı eleştirilerin kasıtlı bir kampanya niteliği taşıdığını söyleyen Davutoğlu, "Türkiye'de bizim iktidarımıza kadar, seçimlerin sonucunda iktidara gelen kadrolardan sadece yol, baraj vs. yapmaları beklenirdi. 'İktidarlar her şeyi yapsınlar ama şu 3 alana girmesinler' denilirdi.

1-) Güvenlik, 2-) İstihbarat, 3-) Dış politika.
'Bu üç alan, halkın iradesiyle seçilmiş kişilere bırakılamayacak kadar önemlidir' gibi bir mantık vardı. Siyasi irade bu alanlara nüfuz edemezdi. Hakan Fidan olayında da, diğer birçok konuda da bize yönelik rahatsızlığın kaynağı bu. Türkiye'de siyasi iktidar, makro-stratejik konuları yönetiyor. Eskiden dış ekonomik ilişkiler elit bir sınıfın elindeydi. Bakanlar, hükümetler gelip gider ama kalıcı iz bırakamazlardı. Bu alanlarda Türkiye son 10 yıl içinde farklı bir paradigmaya evrildi. Bizim getirdiğimiz kavramlarla dış politikada yeni bir dönem açılıyor. Bütün saldırılar, bu paradigmayı sarsmak için" dedi.

TEK YALNIZ KALAN BENİM ÇOCUKLARIM
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu "Türkiye dış politikada yalnız mı kalıyor" sorusuna espriyle cevap veriyor: "Türkiye yalnız kaldı denildiği ay ABD, Rusya, İngiltere ve Myanmar'a gittim. Şu anda Türkiye'de ağırlamam gereken onlarca bakan var. Yoğunluktan dolayı programı ayarlayamıyoruz. Benim gitmek için söz verdiğim halde vakit bulamadığım ülke sayısı ise tam 17. Yalnızlık dedikleri bu. Biraz yalnız olsak keşke, kendi evime de uğrayabilsem. Yalnız kalan birilerinden söz edilecekse, o da benim kendi çocuklarım!"

Dış politikada yeni bir dönem açılıyor

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu Türkiye'nin dış politikasıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.