Söz verip yapmayan faturasını ödeyecek

Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, son seçimler öncesi yeni anayasa vaat ettikleri halde siyasi partilerin yeni anayasada uzlaşamamasını sert sözlerle eleştirdi. Kılıç, KTO Karatay Üniversitesi tarafından Mevlana Kültür Merkezi'nde düzenlenen konferansta yaptığı konuşmada, Anayasa'nın siyasi bir metin olduğunu kendilerinin işinin de bu siyasi metni denetlemek olduğunu vurguladı. Kılıç, 'Dolayısıyla benim siyasetten ayrı, onlara bulaşmadan hayat sürmem mümkün değil.'

YENİ ANAYASANIN HİÇ BİR FARKI YOKTU

Kılıç, doğrudan halkın temsilcilerinin katıldığı, onların hür iradesiyle hazırlanan bir anayasa yapılması gerektiğini vurguladı. 1982 Anayasası'nı Kenan Evren ve 5 arkadaşının hazırladığını hatırlatan Kılıç, bugün de siyasi parti başkanlarının iradeleriyle oluşmuş milletvekillerinin oluşturduğu bir Meclis bulunduğunu kaydetti. Kılıç, 'Yani Kenan Evren'in yazdıklarıyla, bunların söyledikleri arasında ne fark var Allah aşkına? Demek ki bir Meclisin sağlıklı oluşabilmesi için ciddi bir siyasi partiler kanunu ve bir de seçim kanununun hazırlanması lazım. Bunlar sonunda oluşturulacak Mecliste siz gerçek bir demokratik anayasayı üretebilirsiniz. Aksi halde mümkün değil' diye konuştu.

BU MİLLETİN HUZURUNA NASIL ÇIKACAKLAR

Kılıç, 2011 seçimlerinden sonra bütün partilerin milletin karşısına yeni bir anayasa için çıktığını ve insanları heyecanlandırdıklarını belirtti. Bu amaçla Uzlaşma Komisyonu'nun oluşturulduğunu anımsatan Kılıç, şöyle devam etti: 'İlk 60 maddede anlaştılar. Ondan sonraki maddelerde yok. Anlaştık dedikleri maddeler zaten anlaşılmayacak maddeler değil ki. Kenan Evren'i de getirseniz aynı maddeleri yazacaktı ve yazdı da zaten. Esas anlaşılması gereken konular ceplerinde ve bekliyor. Eğer müzakere edilseydi, uzlaşma sağlanmış olurdu. Sonucu hepiniz biliyorsunuz. Bitti bu iş. Seçim yaklaşıyor. Bu milletin huzuruna nasıl çıkacaklar. 2011 yılında verdikleri sözlerin izahını nasıl yapacaklar. Ben doğrusu kendimizi evlenme vaadiyle kandırılmış insanlara benzetiyorum. Nikah masasına oturulmadı. Bunun faturasını bu siyasi partiler çekecektir.'

Tutuklu vekil sorunu 1 madde ile çözülür

TBMM'ye başörtüsüyle girme konusunda Meclisin tutumunu takdirle karşıladığını kaydeden Haşim Kılıç, ancak bir konuda da bir ayıbın olduğunu, bu ayıbın da temizlenmesi gerektiğini dile getirdi. Bu konuda daha önce hiç konuşmadığını ifade eden Kılıç, şunları kaydetti: '8-9 tane seçilen milletvekili hapiste. Arkadaşlar bu insanların arkasında hiçbirinin düşüncesine katılmıyorum ma ben fikir namusu taşıyan bir bir insan olarak bir başkasının özgürlük sorununa sahip çıkıyorum. Bu milletvekillerinin arkasında belki 1 milyona yakın insan var. Bunu yargı çözemedi. Bu parlamentonun çok rahat çözebileceği bir sorun.Tutukluluğun sona ermesi o insanın suçsuz olduğu anlamına gelmez arkadaşlar. Onlarca yol, metot var. İddia ediyorum, tek cümlelik bir yasa maddesiyle çok rahat çözebilirlerdi, çözmediler. Ben demokrasi adına bunu çok önemsiyorum' ifadelerini kullandı.

Söz verip yapmayan faturasını ödeyecek

2011 seçimlerinde tüm partilerin yeni anayasa sözü verdiği halde uzlaşamamasını eleştiren Anayasa Mahkemesi Başkanı Kılıç, 'Ben doğrusu kendimizi evlenme vaadiyle kandırılmış insanlara benzetiyorum' dedi.