Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Umran dergisinin 231. sayısı çıktı

Umran dergisi bu ayki sayısında 'İslami eğitimin bugünkü meseleleri'ni ele alıyor.

12 Yıl Önce Güncellendi

2013-11-13 16:49:40

Umran dergisinin 231. sayısı çıktı


İslâmlaşmak, İlahiyat ve İmam Hatipler

Cumhuriyet Türkiye’sinde İmam Hatip Okulları(Liseleri) ve İlahiyatlar öteden beri tartışma konusu olan kurumların başında gelmektedirler. İmam Hatip Liselerinin kuruluşu, aslında varoluşsal anlamda Türkiye’de “din”in ve özelde İslâm’ın hangi temel yörünge içinde yer alacağı; ya da İslâm ile nasıl bir sahih ilişki kurulacağı bağlamında ortaya çıkmaktadır. İslâm’ın gündelik hayatın içinde referans olma hüviyetini kaybetmesinin, olabildiğince dar sınırlara çekilmesinin, o dönemlerde gündelik hayat içerisinde yansımaları görünmekteydi. İslâmî eğitimin İmam Hatip Liselerine ve İlahiyat Fakültelerine indirgenmiş olması ciddi bir sorundur. Zira İlahiyat ve İmam Hatip Okulları Cumhuriyet laik ideolojisinin siyasal/kültürel dünyası içinde ortaya çıkarken büyük ölçüde tepkisel bir muhteva kazanmıştır.

İmam Hatiplerden mezun olanların önemli bir kısmı memleketin İslâmlaşma sürecine ciddi katkılar sunmuştur. Türkiye’nin İslâmî ve kültürel yönden gelişiminde bu okulların oynadığı hayati rol 1960’lı yıllardan bu yana herkes tarafından bilinmektedir. Bundan dolayı Batıcı elitler bu okullara müspet nazarla bakmamışlar, okullar her darbe döneminde ciddi sıkıntılar yaşamışlardır. 1990’ların hemen başında TİSK ve TÜSİAD’ın hazırlamış olduğu raporlar adeta 28 Şubat 1997 sonrasında yaşanacak gelişmelerin habercisi oldu. Bu raporlarla, halkın İslâmî eğitim talebini bu okulların “ihtiyaç duyulandan daha çok din görevlisi yetiştirdikleri” bahanesi ile engellemek istemişlerdir. İmam hatip Lisesi mezunlarının kendi alanları dışındaki yüksek öğrenim kurumlarına gitmelerinin engellenmesini öneriyordu bu raporlar.

1913 yılı esas alındığında 100. kuruluş yılına adım atan İmam Hatip Okullarının (ve tabii dolaylı olarak İlahiyatların) eğitim anlayışının, İslâmî usul cihetinden ne ifade ettiği, eğitim programları, binaları, öğretmenleri vb. pek çok açıdan irdelenerek sağlıklı bir rotaya kavuşturulması gerekmektedir. Artık önümüzdeki on yılların karşımıza çıkaracağı sorunlar ve ihtiyaçlar sadece “memleketin İmam Hatiplere ihtiyacı var” anlayışıyla çözülemeyecek büyüklükte olacaktır. Ayrıca, İslâmi eğitimin bugünkü ve genel manadaki meseleleri ve hassaten İmam Hatiplerin derlenmesi, toplanması ve organize olması, sadece nicelik ölçütleriyle hallonulabilecek meselelerden ibaret olmadığı iyi kavranmalıdır. Kemiyetten daha çok keyfiyete dönük çalışmalara ağırlık verilmesi zorunluluk arz etmektedir.

Burhanettin CAN Kur’âni Kavramlar Açısından Tefessüh: Fahşâ

Ömer F. KARAGÜZEL Türkiye’de ‘Yeni’ Muhalefetin Kodları

Abdurrahman ARSLAN Teoloji/İlahiyat ya da Bilgiyi “Usul”ün Dünyasında Aramak

Mustafa TEKİN Katkılarıyla, Zaafiyetleriyle İmam Hatipler

Mustafa ARSLAN “İmam Hatipli” Kimliği -Küresel Tüketim Çağı ve İmam Hatipler

Asım ÖZ İmam Hatip Okullarının Türkiye'de Dinî Neşriyatın Gelişimine Katkılarına Dair

Hüseyin KORKUT “İmam Hatiplerde Artık Nitelik Dönemi”

M. Samet TOMAKİN Neoliberal Politikalar Ekseninde Küreselleşme

Nevzat ÜLGER Kapitalizm ve İslâm Dünyası

Metin Ö. MENGÜŞOĞLU Rey Taraftarı İlk Bilge Ebu Hanife

Abdullah YILDIZ Aşır Aşır Kur'ân-ı Kerîm Dersleri

www.umrandergisi.com

[email protected]

0212 631 12 50



Haber Ara