Dolar

34,8679

Euro

36,6408

Altın

3.020,44

Bist

10.054,69

Nabi Avcı: Okul kitaplarındaki ifadeler kabul edilemez

Milli Eğitim Bakanı Avcı, Ermeni iddialarına Fransa'daki okul kitaplarında yer verilmesiyle ilgili, “Kitaplardaki ifadeler kabul edilemez” dedi.

12 Yıl Önce Güncellendi

2013-11-10 14:57:29

Nabi Avcı: Okul kitaplarındaki ifadeler kabul edilemez

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, BM Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü'nün (UNESCO) ABD ve İsrail’in üye aidatlarını ödememesi nedeniyle finansal krize girdiğini belirterek, Türkiye'nin, UNESCO'ya katkı yapan 25 ülkeden biri olduğunu ve bu katkıyı bu yıl iki misline çıkardığını söyledi.

AA'da yer alan habere göre; Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ebediyete intikalinin 75. yılında Türkiye’nin Paris Büyükelçiliğinde anma töreni düzenlendi. Törene, UNESCO’nun 37. Genel Kurul toplantısı için Paris’te bulunan Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Paris Büyükelçisi Tahsin Burcuoğlu ve elçilik çalışanları katıldı.

Törenin ardından basın toplantısı düzenleyen Bakan Avcı, UNESCO Genel Kurulu kapsamında yaptığı görüşmeler hakkında bilgi verdi.

UNESCO’nun anma programlarına Türkiye’den dört programın kabul edildiğini belirten Avcı, Halide Edip Adıvar’ın vefatının 50. yılı, İslam Eserleri Müzesi’nin kuruluşunun 100. yılı, Türk düşünürü İsmail Gaspıralı'nın ölümünün 100. yılı ve Matrakçı Nasuh’un ölümünün 450. yılı etkinliklerinin bu kapsamda olduğunu söyledi.

Bakan Avcı, 37. konferansın Türkiye için ayrıca önemli olduğunun altını çizerek, “UNESCO, ABD ve İsrail’in aidatlarını ödememesi nedeniyle iki yıldan beri ciddi bir finansal kriz içine girmişti. Türkiye, UNESCO’nun finansman krizini aşması için katkıda bulunan ülkelerin başında geliyor. En çok katkı yapan 25 ülkeden biriyiz. Bu yıl UNESCO’ya yaptığımız katkıyı iki misline çıkardık” dedi.

UNESCO’da 19 Kasım’da yapılacak seçimle Dünya Kültürel Miras Komitesi'ne Türkiye’nin adaylığı konusunda ciddi mesafeler aldığını da ifade eden Avcı, “Değişik ülkelerden gelen eğitim bakanlarından üyeliğimiz için destek talep ettik” diye konuştu.

Avcı ayrıca Paris bölgesinde görev yapan Türk öğretmenler ve Türk derneklerinin temsilcileriyle görüştüğünü, vatandaşların sorunlarını dinlediğini belirtti.

Dernek temsilcilerinden gelen “açıköğretim sınavlarının Paris’te de yapılması” yönündeki talep için Anadolu Üniversitesi ile görüşüldüğünü kaydeden Avcı, mart ayındaki açıköğretim sınavlarında Paris’in de merkezler arasına alındığını bildirdi.

UNESCO Genel Kurulu'na hitaben yaptığı konuşmaya İngilizce başlayıp Türkçe devam etmesinin sorulması üzerine Avcı, UNESCO'nun kültürel çeşitliliğe yaptığı vurguya ve "Çeşitlilik içinde birlik" ilkesine gönderme yapmak üzere İngilizceden Türkçeye geçtiğini ifade etti.

Seçmeli dersler ve bu dersleri okutacak öğretmenlere ilişkin bir soru üzerine Avcı, seçmeli dersleri kaç öğrencinin seçtiğinin tespit edilmesinin, öğretmen görevlendirilmesi bakımından gerekli olduğunun altını çizerek, şunları söyledi:

“Öğrenciler seçimlerini yaptıktan ve en az 12 öğrenci ile sınıflar oluştuktan sonra o dersi okutacak kadrolu öğretmenlerimiz varsa onlarla, yoksa ücretli öğretmenlerle yapmaya çalışıyoruz. Kur'an-ı Kerim veya Peygamber Efendimizin hayatı dersleri için kadrolu din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenlerini istihdam edebiliyoruz. Çünkü zaten okullarda bu öğretmenlerimiz var. Öğrencilerin seçmesi durumunda bu derslerde de görevlendirebiliyoruz. Fakat Kürtçe dersini seçen öğrenci için böyle bir şansımız yok. Çünkü Kürtçe dersini okutabilecek kadrolu öğretmenimiz çok çok az. Büyük çoğunluk olarak seçmeli Kürtçe derslerinde ücretli öğretmenleri görevlendiriyoruz. Önümüzdeki yıldan itibaren okul olarak değil ama il düzeyinde seçmeli dersleri okutabilecek düzeyde asgari sayıda öğretmeni kadrolu olarak istihdam edip seçimlere göre bunları okullara yönlendirmek mümkün olabilecek. Öğretmen dağılımımızı yapabilmek için bütün seçmeli derslerde hangi okullarda hangi derslerin seçildiğini bilmek zorundayız.”

“Çocukları yabancı düşmanlığına yöneltecek tehlikeli söylemlerden kaçınmak gerekir”

Fransa Milli Eğitim Bakanı Vincent Peillon ile görüşüp görüşmediğinin sorulması üzerine Bakan Avcı, “Fransız bakanla garip bir şekilde yollarımız kesişmiyor” dedi. Helsinki’de düzenlenen Avrupa Konseyi Eğitim Bakanları Konferansı’nda görüşme niyeti olduğunu ancak Fransız bakanın gelmemesi nedeniyle görüşemediklerini belirten Bakan Avcı, UNESCO toplantılarına katılmadığı için Fransız bakan ile görüşemediğini söyledi. Avcı şöyle devam etti:

“ Fransa okullarındaErmeni sorununa ilişkin ibareleri, bana göre çok da tutarlı olmayan gerekçelerini açıklayan demeci olmuştu. Ben de Helsinki’de yüz yüze görüşerek, Dışişleri Bakanlığımızın bu konuda yaptığı açıklama doğrultusunda bu uygulamanın sadece Fransa’da yaşayan Türk çocukları açısından değil, Fransız çocukları için de pedagojik açıdan ne kadar sakıncalı bir işe giriştiklerini kendisine anlatmak istiyordum.”

Ermeni iddialarına okul kitaplarında yer verilmesinin sakıncalarına dikkati çeken Bakan Avcı, “Bu konuda Fransa’daki okul kitaplarında var olan ifadeler kabul edilemez. Sadece bizim tezlerimiz açısından değil, pedagojik açıdan da kabul edilemez” dedi.

Bakan Avcı, ortaöğretim çağındaki çocukların üzerinde olumsuz etkilerine işaret ederek, “Çok tehlikeli, yabancı düşmanlığını körükleyecek ibareler olarak da okunabilir. Fransız çocuklarını da yabancı düşmanlığına yöneltecek tehlikeli söylemlerden kaçınmak gerekir” diye konuştu.

PARİS

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, BM Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü'nün (UNESCO) ABD ve İsrail’in üye aidatlarını ödememesi nedeniyle finansal krize girdiğini belirterek, Türkiye'nin, UNESCO'ya katkı yapan 25 ülkeden biri olduğunu ve bu katkıyı bu yıl iki misline çıkardığını söyledi.

Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ebediyete intikalinin 75. yılında Türkiye’nin Paris Büyükelçiliğinde anma töreni düzenlendi. Törene, UNESCO’nun 37. Genel Kurul toplantısı için Paris’te bulunan Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Paris Büyükelçisi Tahsin Burcuoğlu ve elçilik çalışanları katıldı.

Törenin ardından basın toplantısı düzenleyen Bakan Avcı, UNESCO Genel Kurulu kapsamında yaptığı görüşmeler hakkında bilgi verdi.

UNESCO’nun anma programlarına Türkiye’den dört programın kabul edildiğini belirten Avcı, Halide Edip Adıvar’ın vefatının 50. yılı, İslam Eserleri Müzesi’nin kuruluşunun 100. yılı, Türk düşünürü İsmail Gaspıralı'nın ölümünün 100. yılı ve Matrakçı Nasuh’un ölümünün 450. yılı etkinliklerinin bu kapsamda olduğunu söyledi.

Bakan Avcı, 37. konferansın Türkiye için ayrıca önemli olduğunun altını çizerek, “UNESCO, ABD ve İsrail’in aidatlarını ödememesi nedeniyle iki yıldan beri ciddi bir finansal kriz içine girmişti. Türkiye, UNESCO’nun finansman krizini aşması için katkıda bulunan ülkelerin başında geliyor. En çok katkı yapan 25 ülkeden biriyiz. Bu yıl UNESCO’ya yaptığımız katkıyı iki misline çıkardık” dedi.

UNESCO’da 19 Kasım’da yapılacak seçimle Dünya Kültürel Miras Komitesi'ne Türkiye’nin adaylığı konusunda ciddi mesafeler aldığını da ifade eden Avcı, “Değişik ülkelerden gelen eğitim bakanlarından üyeliğimiz için destek talep ettik” diye konuştu.

Avcı ayrıca Paris bölgesinde görev yapan Türk öğretmenler ve Türk derneklerinin temsilcileriyle görüştüğünü, vatandaşların sorunlarını dinlediğini belirtti.

Dernek temsilcilerinden gelen “açıköğretim sınavlarının Paris’te de yapılması” yönündeki talep için Anadolu Üniversitesi ile görüşüldüğünü kaydeden Avcı, mart ayındaki açıköğretim sınavlarında Paris’in de merkezler arasına alındığını bildirdi.

UNESCO Genel Kurulu'na hitaben yaptığı konuşmaya İngilizce başlayıp Türkçe devam etmesinin sorulması üzerine Avcı, UNESCO'nun kültürel çeşitliliğe yaptığı vurguya ve "Çeşitlilik içinde birlik" ilkesine gönderme yapmak üzere İngilizceden Türkçeye geçtiğini ifade etti.

Seçmeli dersler ve bu dersleri okutacak öğretmenlere ilişkin bir soru üzerine Avcı, seçmeli dersleri kaç öğrencinin seçtiğinin tespit edilmesinin, öğretmen görevlendirilmesi bakımından gerekli olduğunun altını çizerek, şunları söyledi:

“Öğrenciler seçimlerini yaptıktan ve en az 12 öğrenci ile sınıflar oluştuktan sonra o dersi okutacak kadrolu öğretmenlerimiz varsa onlarla, yoksa ücretli öğretmenlerle yapmaya çalışıyoruz. Kur'an-ı Kerim veya Peygamber Efendimizin hayatı dersleri için kadrolu din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenlerini istihdam edebiliyoruz. Çünkü zaten okullarda bu öğretmenlerimiz var. Öğrencilerin seçmesi durumunda bu derslerde de görevlendirebiliyoruz. Fakat Kürtçe dersini seçen öğrenci için böyle bir şansımız yok. Çünkü Kürtçe dersini okutabilecek kadrolu öğretmenimiz çok çok az. Büyük çoğunluk olarak seçmeli Kürtçe derslerinde ücretli öğretmenleri görevlendiriyoruz. Önümüzdeki yıldan itibaren okul olarak değil ama il düzeyinde seçmeli dersleri okutabilecek düzeyde asgari sayıda öğretmeni kadrolu olarak istihdam edip seçimlere göre bunları okullara yönlendirmek mümkün olabilecek. Öğretmen dağılımımızı yapabilmek için bütün seçmeli derslerde hangi okullarda hangi derslerin seçildiğini bilmek zorundayız.”

“Çocukları yabancı düşmanlığına yöneltecek tehlikeli söylemlerden kaçınmak gerekir”

Fransa Milli Eğitim Bakanı Vincent Peillon ile görüşüp görüşmediğinin sorulması üzerine Bakan Avcı, “Fransız bakanla garip bir şekilde yollarımız kesişmiyor” dedi. Helsinki’de düzenlenen Avrupa Konseyi Eğitim Bakanları Konferansı’nda görüşme niyeti olduğunu ancak Fransız bakanın gelmemesi nedeniyle görüşemediklerini belirten Bakan Avcı, UNESCO toplantılarına katılmadığı için Fransız bakan ile görüşemediğini söyledi. Avcı şöyle devam etti:

“ Fransa okullarındaErmeni sorununa ilişkin ibareleri, bana göre çok da tutarlı olmayan gerekçelerini açıklayan demeci olmuştu. Ben de Helsinki’de yüz yüze görüşerek, Dışişleri Bakanlığımızın bu konuda yaptığı açıklama doğrultusunda bu uygulamanın sadece Fransa’da yaşayan Türk çocukları açısından değil, Fransız çocukları için de pedagojik açıdan ne kadar sakıncalı bir işe giriştiklerini kendisine anlatmak istiyordum.”

Ermeni iddialarına okul kitaplarında yer verilmesinin sakıncalarına dikkati çeken Bakan Avcı, “Bu konuda Fransa’daki okul kitaplarında var olan ifadeler kabul edilemez. Sadece bizim tezlerimiz açısından değil, pedagojik açıdan da kabul edilemez” dedi.

Bakan Avcı, ortaöğretim çağındaki çocukların üzerinde olumsuz etkilerine işaret ederek, “Çok tehlikeli, yabancı düşmanlığını körükleyecek ibareler olarak da okunabilir. Fransız çocuklarını da yabancı düşmanlığına yöneltecek tehlikeli söylemlerden kaçınmak gerekir” diye konuştu.

Haber Ara