Dolar

34,8731

Euro

36,7323

Altın

3.037,00

Bist

10.058,47

Kan donduran ifadeler

Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın cinayeti iddianamesinde, ‘düzmece’ olduğu yönündeki deliller her geçen gün artan 1993 Lice olaylarıyla ilgili kamu görevlilerinin çarpıcı ifadelerine yer verildi.

12 Yıl Önce Güncellendi

2013-11-09 02:38:42

Kan donduran ifadeler

Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın cinayeti iddianamesinde, ‘düzmece’ olduğu yönündeki deliller her geçen gün artan 1993 Lice olaylarıyla ilgili kamu görevlilerinin çarpıcı ifadelerine yer verildi. Kaymakam “Operasyondan haberim yoktu” derken, Emniyet amiri, “Çatışma bayladıktan sonra askerlerin emniyete gelerek polislerin dışarı çıkıp olaylara müdahale etmesine izin vermediğini anlattı. Gece bekçesi ise, “Tankla caminin minaresini vurdular” iddiasında bulundu.

Lütfi Kaplan'ın Star'daki haberine göre, resmi kayıtlara “Lice olayları sırasında PKK tarafından alnından vurularak şehit edildi” diye geçirilen dönemin Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanı Bahtiyar Aydın’ın PKK tarafından değil de Komando Asayiş Bölüğü’nden açılan ateşle şehit edildiği iddia edilmişti. Bahtiyar Aydın cinayetiyle ilgili hazırlanan iddianamede, Lice olaylarının ‘düzmece’ olduğu, o gün ilçede tek bir PKK’lının görülmemiş ya da öldürülememiş olmasının da bunun kanıtı olduğu iddia edilmişti. Savcılık iddianamesinde, Bahtiyar Aydın’ın Komando Asayiş Bölüğü’nün çatı, kule ya da lojmanlarından açılan ateşle şehit edildiği kroki ve tanık ifadeleriyle delillendirilmişti.


Kaymakam’ın haberi yok

Bahtiyar Aydın iddianamesine yansıyan dönemin kamu görevlilerinin ifadeleri, Lice’nin yakılmasıyla ilgili önemli ipuçları verdi. İlçenin bir numaralı kişisi, mülki amiri Kaymakam Mustafa Ünlüsoy operasyondan bilgisi olmadığını söylerken, polisin adeta karakollara kapatıldığı ortaya çıktı.


-MUSTAFA ÜNLÜSOY (İlçe kaymakamı):

Olayın olduğu tarihlerde bölgede teröristlere yönelik olarak büyük bir operasyon başladığından haberim yoktu, her zaman kırsalda operasyonlar oluyordu, o gün büyük bir operasyon olduğunu bilmiyordum. Diyarbakır Kolordu Komutanı Tğgeneral Bahtiyar Aydın’ın ilçeye geldiğini de vurulmasından hemen sonra Komiser Hasan Yarbaşar’ın söylemesi üzerine öğrendim.


Polisi dışarı çıkartmadılar

-MUSTAFA ÖZTAN (İlçe Emniyet Amir vekili):

Olay başladıktan sonra ilçe emniyet amirliğinden dışarıya hiç çıkmadım takviye için gelen özel harekat polisleri dahi hiç dışarı çıkmadılar, hatta özel harekatçıların başında gelen başkomiser benim masamın altında siper alıp il emniyet müdürüyle konuşmuştu. ‘Müdürüm biz geldik her şey kontrolümüz altında durum normal’ demişti. Ben de telefonu elinden alarak il emniyet müdürü Ramazan Er’ e ‘müdürüm durum normal ise neden masamın altında telefon ediyor’ demiştim. Olaydan sonra Kaymakam Bey ile de bu konuları konuşmuştuk.


Albay, polisleri binaya kapattı

Mesut Karademir (Yaralanan polis-kaymakam koruması):

Emniyet amirliğinde yaralı olarak beklerken Albay rütbesinde bir komutanın Emniyet Amirliğine gelip, polislere ve özel hareket polislerine ‘kardeşim komutanımız öldü bu saatten sonra kimse sokağa çıkmayacak’ dedi. Bu Albayın sesini duydum ancak kendisini görmedim. Albay olduğunu arkadaşlarından öğrendim. Özel Harekatçılar ‘Biz çıkalım, dışarıyı kontrol edelim, belki yaralı vardır’ dediler ancak Albay ‘kimse çıkmayacak’ dedi, polisler dışarı ıkmadı. Bu albayın Samsun’lu olduğu konuşuldu.


TEK BİR PKK’LI BİLE GÖRÜLMEDİ

MUSTAFA ÖZTAN:


Bahtiyar Paşa, komando bölüğün bahçesinde iken dağdan ateş edilip de nasıl öldürülür. İlçede akşama kadar çatışma olur da hiçbir PKK’lı nasıl ele geçirilemez diye aramızda konuşmuştuk, bu durumu garip karşılamıştık. Emniyet görevlileri olarak bizim olay yerine gezip silah ve kovan bulduğumuzu hatırlamıyorum.



MESUT KARADEMİR:

Olay günü hiç terörist görmedim. 1995 yılına kadar Lice’de görev yaptım, arkadaşlar arasında bu çok konuşuldu. Bir terörist gördüğünü ya da sesini duyduğunu söyleyen birine rastlamadım.
Tankla minareye BTR ile adliyeye


ABDULLAH PERVANE (Emniyet Amirliğinde Bekçi):

Saat 10:00 sıralarında Kelvan Mahallesindeki Mehmet Cantürk Camisinin minaresine cezaevinin alt kısmında bulunan tanktan ateş edildi. Minarede yaklaşık 70 cm. çapında delik açıldı. Minareden ateş edildiği söylenmişti ancak minare benim bulunduğu evin hemen karşısındaydı, minarede kimse yoktu. Çarşıdan kaçanlar camiye sığınmışlardı. Jandarmaya ait bir BTR’den polis lojmanlarına ve adliyeye ateş edildiğini gözümle gördüm, hatta o zaman polislerden bazıları buna tepki göstermişlerdi.
Hastanede tanığı öldürme girişimi


ASLİYE CANPOLAT (Kocası öldürülüp kendisi yaralanan sivil):

Hastanede bulunduğum sırada gazeteciler benimle röportaj yaptılar, ameliyat olacağım gün. Bu röportaj Show TV ya da Kanal D’de yayınlandı. Röportajın yayınlamasından yarım saat sonra, refakatçimin bulunmadığı bir sırada, hastane odasına gelen bir şahıs kolumdaki serumu çıkararak, beni yataktaki çarşafa dolayıp kucağına aldı. Pencereye doğru götürdü, beni atacağı sırada bağırarak şahsın boynuna sarıldım. Bu şahıs beni atamayarak olay yerinden kaçtı. AİHM’e dava açıp tazminat aldım.


SON VİDEO HABER

Kassam, İsrail askerlerini araçlarıyla birlikte imha etti

Haber Ara