Karma öğrenci evleri tartışması için kim ne dedi?
Başbakan Erdoğan, kızlı-erkekli öğrenci evleriyle ilgili gündem oluşturan sözlerine yönelik soruya, “Özel hayat teminatımız altındadır.” cevabını verdi.
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-11-07 03:51:49
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın salı günkü grup toplantısında ve ardından havaalanında karma öğrenci evleriyle ilgili yaptığı açıklamalar tartışmaları beraberinde getirdi. Erdoğan, gelen ihbarlar doğrultusunda kızlı-erkekli kalınan bu evlerle ilgili valilik ve emniyetin tedbir alacağını söylemişti. Ayrıca muhafazakâr demokrat bir hükümet olduklarını hatırlatarak gerekirse yasal düzenleme yapılabileceğini belirtmişti.
Zaman'da yer alan habere göre, Finlandiya’da temaslarda bulunan Erdoğan, dün de bir gazetecinin sorusu üzerine tartışmaya değindi. Kendisine yönelik eleştirilerin haksız olduğunu belirterek özel hayatın, teminatları altında olduğunu söyledi ve AK Parti’nin görevde bulunduğu süre içerisindeki tutumunun bunu doğruladığını vurguladı. Tartışma, Meclis Başkanı Cemil Çiçek’e de soruldu. Çiçek, “Hukuk düzenindeki temel kural, bir şey yasak değilse serbesttir.” dedi. Avrupa Birliği’nden gelen değerlendirmede “Nerede yaşayacaklarına talebeler ve aileleri karar verir.” ifadesi kullanılırken, Erdoğan’ın sözleri konusunda iktidarla muhalefet ters düştü. Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Anayasa’nın 8. maddesine dikkat çekerek “O çocuklar bize emanet. Gençleri korumak devletin görevi.” açıklamasını yaptı. CHP’li Candan Yüceer, “Özel yaşamlar kişileri ve ebeveynleri ilgilendirir.” diye konuştu. MHP Grup Başkan Vekili Oktay Vural ise söz konusu evlerin münferit olduğunu, topluma mal etmemek gerektiğini söyledi.
Başbakan Erdoğan, kızlı erkekli kalınan bu evlerde her türlü şeyin olabileceğini belirterek, gelen ihbarlar üzerine valilik ve emniyet güçlerinin olaya müdahil olacağını söylemişti. Muhafazakar demokrat bir hükümet olduklarını hatırlatan Erdoğan, bir başka soru üzerine ise gerekirse yasal düzenleme yapılabileceğini belirtmişti. Bu açıklamala, Meclis’teki tarihi başörtüsü uzlaşmasıyla yumuşayan siyasi havayı dağıttı. Muhalefet partileri blok olarak Başbakan’an sert tepki göstererek, özel hayata müdahale etmekle suçladı. Başbakan’a tam destek veren iktidar sözcüleri ise suçlamaları kabul etmedi.
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, söz konusu evlerle ilgili yapılması planlanan düzenlemenin ‘yaşam tarzına müdahale’ olarak algılanmaması gerektiğini söyledi. Başbakan’ın ‘gerekli yasal düzenleme yapılacağı’ yönündeki açıklamalarının yanlış anlaşıldığını savunan Bozdağ, “Türk toplumunun yapısında insanlar kendi çocuklarının üniversite yurtlarında kızlı erkekli bir arada yaşamasını tasvip etmiyor. Başbakan’ın görüşlerini ifade etmesi gayet normal. Öte yandan bu, yaşam tarzına müdahale olarak değerlendirilemez. Anayasamızın 58. maddesinde devlete gençleri korumak, kumar, uyuşturucu ve benzeri alışkanlıklardan ve cehaletten korumak için tedbirlere almasını da görev olarak yüklemektedir. O çocuklar bize emanettir. Devletin gençlerini korumak için tedbir alması, onların yaşam tarzlarına müdahale olarak asla nitelendirilemez.” dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise eleştirilerini Başbakan Erdoğan’ın, “Biz kimsenin yaşam tarzına müdahale etmiyoruz.” sözleri üzerinden yaptı. Kılıçdaroğlu, Twitter’da yaptığı açıklamada, “Twitter’da sadece yalanlar yazılsaydı eminim ki ‘Biz kimsenin yaşam tarzına müdahale etmiyoruz’ yalanı her gün trending topics olurdu. Kız-erkek, başı açık-başı kapalı, sen-ben, Alevi-Sünni yeter artık! İnsanlara ne zaman ‘birey’ olarak bakmayı öğreneceksin Başbakan?” ifadelerini kullandı. CHP’li kadın vekiller Sena Kaleli, Ayşe Eser Danışoğlu, Ayşe Nedret Akova, Candan Yüceer de konuyu TBMM’de düzenledikleri ortak basın toplantısında değerlendirdi. Yüceer, “Özel yaşamlar kişileri ve ebeveynleri ilgilendirir diye düşünüyoruz. Hukuksuzluğa, haksızlığa, ahlaksızlığa, namussuzluğa karşı TCK’da gerekli şeyler vardır.” dedi. Akova, “Zinayı suç olmaktan da bu hükümet çıkardı.” diye konuştu.
VURAL: ÇATIŞMA ÇIKARMAK İSTİYORLAR
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, söz konusu evlerin münferit olduğunu ve bunu topluma mal etmemek gerektiğini söyledi. Vural, “Mikro bir şeyi makro bir siyaset alanına yükseltmek yanlıştır. Anlaşılıyor ki Başbakan muhafazakarlık tartışması çıkartıyor. Bu millete inanmak, güvenmek lazım. Gençler üzerinden onların onurlarını rencide edecek bir tartışma içine giriliyor. Başbakan’ın bir muhafazakarlık postu çıkartması doğru değildir. Zinayı yasak olmaktan çıkartan sen değil misin? Çıkarttığın TCK’da kız kaçırmayı suç olmaktan çıkartan sen değil misin?” diye konuştu.
BDP Grup Başkan Vekili İdris Baluken, Erdoğan’ın, karma öğrenci evleriyle ilgili açıklamalarını kaygı ile izlediklerini söyledi. TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, gündemi değerlendiren Baluken, Türkiye’nin böyle bir gündeminin olmadığını anlattı; açıklamaların seçime yönelik olduğunu savundu: “Özellikle 11 yıllık iktidarı döneminde AK Parti bugüne kadar hiç dillendirmediği bazı şeyleri seçim döneminde kendi muhafazakâr seçim kitlesini homojenize etmek için gündeme getirerek, ülkenin gerçek gündemini göz ardı edecek bir tutum ortaya koyuyor. Özel hayatın dokunulmazlığına müdahale etmek ne Başbakan’ın ne de devletin yetkilisinin görevi ve haddi. Başbakan, sanki valileri ahlak polisi teşkilatları yaratacak şekilde talimatlandırmış görüntüsü veriyor. İran’da bile bu ahlak polisinin kaldırıldığı bir ortamda Başbakan, bu tarz açıklamalarıyla yaşam alanlarına ne kadar saygı duyduğunu ortaya koymuş oluyor.”
SON VİDEO HABER
Haber Ara