24 TV'de yayınlanan Yeni Türkiye programında Mustafa Karaalioğlu, Murat Çiçek ve Prof. Dr. Yasin Aktay, bir süredir dillendirilen "hayat tarzına müdahale" konusunu değerlendirdi.
Darbe dönemlerinde ve son olarak 28 Şubat sürecinde bizzat devlet eliyle vatandaşlara yönelik yapılan baskıların hatırlatıldığı programda özellikle başörtülü öğrencilerin hayatına yapılan müdahaleler yeniden gözler önüne serildi.
Mustafa Karaalioğlu konuyla ilgili şöyle konuştu:
Kürtler yok sayılıyordu. Alevilik yok sayılıyordu. Bu kimlikleri yıllarca yok kabul etmişsiniz, ötekileştirmişsiniz ve onlara baskı yapılırken seyirci kalmışsınız, bugün yaşam tarzı kampanyasının tarafı oluyorsunuz.
"HERKES BANA UYSUN TARZI VARDI"
Tek bir yaşam tarzı vardı, tek bir norm vardı: Kemalist olmak zorunda, kendisini belli kıyafete, belli davranış biçimine bağlı tanımlamak zorunda, muhakka surette batılı referansları garanti altında olmak zorunda, birey olarak kendini laik tanımlamak zorunda. Norm bu. Gerçek yaşam budur. Herkes bana uysun diyen bir tarz vardı.
Buna nispetle, diğer saydığım yaşam tarzları, ya bölücülük, ya hainlik ya da vs. başka birşeydi.
NAMAZ KILARKEN SUÇÜSTÜ YAKALANDI
Programda, 1960'larda yaşanan bir olayla ilgili bir VTR yayınlandı.
24 TV'de yayınlanan "Keşke Olmasaydı" belgeselinden alınan VTR'de, Said Özdemir, o günlerde evlerinin nasıl basıldığını anlatıyor.
VTR'de, namaz kılarken fotoğraflandıklarını belirten Özdemir, Cumhuriyet Gazetesi'nin 20 Haziran 1960'ta "7 Nurcu namaz kılarken suçüstü yakalandı" manşetini attığını söylüyor.
"BU ÜÇÜNE YEMİN ETTİRİLMEYECEK"
Programda yayınlanan diğer bir VTR'de de Sivas'ta Hemşirelik Yüksekokulu'nda yaşanan insanlık ayıbı gözler önüne serildi.
Okul birincisi olduğu halde mezuniyet töreninde kürsüden ağzı kapatılarak indirilen başörtülü bir kız öğrencinin görüldüğü VTR'de bir hocanın da "hiç bir zaman yemin etmeyeceksiniz, bu üçüne yemin ettirilmeyecek" cümleleri duyuluyor.