Mehmet Görmez'den İslam Alemine önemli mesajlar
Diyanet İşleri Başkanı Görmez, 'Bize düşen, Kerbela'nın acısından, Müslümanların arasındaki birliği, kardeşliği yeniden ayağa kaldırmaktır' dedi.
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-11-05 20:50:14
Dünya Ehl-i Beyt Vakfınca Rixos Grand Otel'de düzenlenen geleneksel muharrem ayı iftarına, TBMM Meclis Başkanı Cemil Çiçek, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Yargıtay Başkanı Ali Alkan, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, AK Parti Grup Başkanvekili Salih Kapusuz, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, AK Parti Siyasi ve Hukuk İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Abdulkadir Aksu, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, DSP Genel Başkanı Masum Türker, Hür Dava Partisi Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu ve bazı sendika temsilcileri de katıldı.
Sema gösterisinin yapıldığı yemek öncesinde, Kur'an-ı Kerim ve yemek duası da okundu.
"Muharrem denildiğinde bir keder, acı hissedilir"
Diyanet İşleri Başkanı Görmez, yemek sonrası yaptığı konuşmada, "muharrem" denildiği zaman İslam tarihinde pek çok hadisenin içinde vuku bulduğu ve bütün müminleri ilgilendiren çok önemli hadiselerin olduğunu söyledi.
"Muharrem' denildiği zaman aynı zamanda iman bulunan bütün yüreklerde bir hüzün, bir keder, bir acı hissedilir" diyen Görmez, Hz. Hüseyin ve beraberinde bulunan içinde küçük çocukların, kadınların, erkeklerin, yaşlıların olduğu 70 büyük insanın çok acı bir şekilde bir katliama uğradığını dile getirdi.
Görmez, bu hüzün, elem ve kederin kalbinde iman olan bütün insanların mezhebi, dini, kültürü ne olursa olsun yeryüzünde "ben Müslümanım" diyen bütün insanların ortak hüznü ve kederi olduğunu vurguladı.
"Kerbela, sadece keder duyulacak bir konu değil"
Anadolu topraklarındaki her evde bir Hasan, Hüseyin, Ali ve bir Fatma bulunduğunu ve bu acının herkesin ortak hüznü olduğunu belirten Görmez, şunları söyledi:
"Bugün aslında Kerbala'yı, Kerbela üzerinden bir ayrılık oluşturmak, müminler topluluğuna yakışmaz. Bugün Müslüman toplumuna düşen Kerbela'yı doğru okumak ve anlamaktır. Kerbela, sadece bir efsane, bir mitoloji, sadece hüzün ve keder duyulacak bir konu değildir. Kerbela'yı bugün evrenselleştirmek gerekiyorsa Kerbela'yı doğru anlamanın yolu Hz. Hüseyin'i doğru anlamaktır.
Hepimiz şahit oluyoruz son 10 yıllarda İslam toplumu Şii'siyle Sünni'siyle, Alevi'siyle, Caferisi'yle mezhebi ne olursa olsun bugün Kerbela'yı hala doğru anlamadığımızı, doğru okumadığımzı, Hz. Hüseyin ve arkadaşlarını doğru okumadığımızı ve anlamadığımızı ortaya koyuyor. Onun içindir ki etrafımızda nice Kerbelalar yaşanıyor. Bugün İslam medeniyetinin 3 büyük başkentinden ateşler yükseliyor. Bağdat'tan, Şam'dan, Kahire'den."
"Yeni Kerbelaların yaşanmaması için...."
Görmez, Irak'ta son iki yılda ortalama ayda bin insanın boş yere hayatını kaybettiğini ve ilk defa Müslümanların birbirlerinin cami ve mabetlerine saldırarak, Kerbela'dan ne kadar uzak olduklarını ortaya koyduklarına işaret etti.
"Bugün, Kerbela'yı hüzünle yad eden müminler topluluğuna düşen nedir?" diyen Görmez, şunları kaydetti:
"Hz. Hüseyin'i sevgiyle yad eden müminler topluluğuna düşen vazife nedir? Bugün hepimize düşen en büyük vazife, Hz. Hüseyin'in sevgisinden, muhabbetinden Müslümanların birliğine ve beraberliğine devşirmektir. Bugün bize düşen Kerbela'nın acısından, kederinden Müslümanların arasındaki birliği, beraberliği, kardeşliği, sevgiyi, barışı yeniden ayağa kaldırmaktır. Bunu ayağa kaldırdığımızda ancak Kerbela'yı doğru anlamış oluruz. Yeni Kerbelaların yaşanmaması için ortak bir dile ihtiyaç vardır. Yeni Kerbelaların yaşanmaması için yüreklerimizi birleştirmeye, birbirimize gönül kapımızı açmaya ihtiyacımız vardır. Yeni Kerbelaların yaşanmaması için inancı ve düşüncesi ne olursa olsun, hangi mezhepten olursa olsun bu topraklarda, herkesin kendi inanacını istediği şekilde başka birisinin tarifine ihtiyaç duymadan özgürce yaşamanın önündeki bütün engelleri ortadan kaldırmaktır."
"Alevi, Sünni sorunu yok"
Dünya Ehl-i Beyt Vakfı Başkanı Fermani Altun, Kerbela vakasının 1333. yılının olduğunu belirterek "Büyük bela sadece bir katliam değil, aynı zamanda insanlığın ders alması gereken çok tarihi bir olaydır" dedi.
Kerbela'nın bugüne kadar belli bir inancın yas günü gibi algılandığını ancak her geçen gün bütün Müslümanların bunun ortak bir değer olduğunda buluştuğunu dile getiren Altun, ortak değerlerin nesillere öğretilmesinin önemine işaret etti.
Sistemde bazı sorunların olduğunu ifade eden Altun, "Alevi, Sünni sorunu yoktur. Cami, cemevi sorunu yoktur. Sistemden kaynaklanan sorunlar vardır" ifadesini kullandı.
Din ve vicdan özgürlüğünün en iyi şekilde yaşanması gerektiğini belirten Altun, bunun için engellerin kaldırılması gerektiğini söyledi.
Altun, manevi değerlerin doğru bilinmesi gerektiğini, ortak değerlerin birliği güçlendirdiğini vurguladı.
SON VİDEO HABER
Haber Ara