Dolar

34,8956

Euro

36,6577

Altın

3.010,32

Bist

10.058,63

Kabartmalı oy pusulası dönemi

Hükümet, görme engelli seçmenlere kolaylık için düğmeye bastı.

12 Yıl Önce Güncellendi

2013-11-05 02:19:05

Kabartmalı oy pusulası dönemi

Yüksek Seçim Kurulu (YSK) ile görüşülerek kabartmalı oy pusulası hazırlanması gündemde. Bilgiyi bizzat Başbakan Tayyip Erdoğan açıkladı. Hafta sonu yapılan AK Parti Kızılcahamam Kampı'nda milletvekillerinin sorularını cevaplayan Erdoğan, “Kabartmalı oy pusulası çalışmamız var. Çalışmayı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’mız ile YSK yürütüyor.” dedi. Basına kapalı görüşmede, engelli istihdamına dönük öneriler de dile getirildi. Erdoğan, işverene yük olmadan çözüm üretmeyi amaçladıklarını belirtti. Bu da devletin, engelli istihdamını daha fazla sübvanse edeceği şeklinde yorumlandı.

Türkiye’de 200 bin civarında görme engelli seçmen bulunduğu belirtiliyor. Kabartmalı oy pusulası, bir süredir tartışma konusu. Engelliler içinde, bu uygulamaya taraftar olanlar bulunduğu gibi karşı çıkanlar da var. Karşı olanların gerekçeleri şöyle: “Görme engellilerin yüzde 10’u bile kabartma yazıyı iyi düzeyde okuyamıyor. Oy pusulasında, partilerin karşısına bir kutucuk yerleştirilmesi ve o kutucuğun içine de kabartmalı olarak parti amblemi ve isminin yazılması gerekiyor. Bu pusulalar türlü yerlerden taşınarak sandıklara gelecek. Bu durumda, noktalardan biri ya da amblemin bir bölümü silinse seçmen yanlış partiye oy verebilir. Görme engelliler, zaten bir başkasının yardımı olmadan sandığını bulamıyor, kabini bulamıyor, listede adını bulup imzalayamıyor, ıstampa ve mührü bulamıyor. Bu sorunlar devam edecekse, şimdiye kadar olduğu gibi bırakalım mührü de yanımızdaki çok güvendiğimiz insanlar basmaya devam etsin. Seçimlerde yüz binlerce sandık kullanılıyor. Hangi sandıkta kaç görmeyenin oy kullanacağı tespitli durumda mı? Eğer tespitli ise bu sandıklara istendiği kadar kabartmalı oy pusulasının hasara uğramadan gönderilebilmesi için hazırlıklar tamam mı?”


‘BÜTÜN İLLERE BÜYÜKŞEHİR MODELİ’

Toplantıda, engelliler dışında çok daha geniş yelpazede soru ve görüşler de ortaya atıldı. Örneğin, “Bütün iller büyükşehir yapılamaz mı?” sorusuyla karşılaşan Başbakan Erdoğan, paralel düşüncede olduğunu ortaya koydu. Nüfusa göre sayısı artırılan büyükşehir uygulamasının daha da genişletilebileceğine işaret ederek, “Tüm iller büyükşehir gibi olmalı. Rize Belediyesi sadece Rize merkeze hizmet ediyor. Şu otuz büyükşehri bir oturtalım, o istikamette de önümüzdeki dönem adım atabiliriz.” diye konuştu. Yerel seçimler için bazı şehirlerin birbiriyle dayanışma içinde olmasını isteyen Erdoğan, aynı zamanda çözüm sürecine de katkı sunacak şekilde Konya ile Van’ın, Kayseri ile Mardin’in kardeş şehir olabileceğini söyledi. İzmir için de iddialı konuşarak, “İzmir, alınamayacak bir şehir değil.” mesajı verdi.

Bazı milletvekilleri de faizlerden şikâyet etti. “Faiz oranları bir gecede artıyor ama bir yılda düşmüyor. Kamu bankaları faizlerle oynandığında buna uymasa olur mu?” sorusu yöneltildi. Ayrıca, “Bankaların kârı ile KOBİ’lere destek yapılabilir mi? Faizde tavan fiyat uygulaması mümkün olabilir mi?” gibi öneriler de dile getirildi. Başbakan Erdoğan da buna cevap olarak şunları söyledi: “Faiz lobisine balans ayarı şeklinde uygulamalar düşünülebilir. Bütün kamu bankalarının sadece finans kurumu gibi çalışması olabilir. Mesela Vakıflar Genel Müdürlüğü, Vakıfbank’tan tüm varlığını alacak. Genel Müdürlük, gelirlerini vakıflara aktaracak.”

Haber Ara