Sağlık personeline müjde!
Sağlık Sen tarafından açılan davada, sağlık meslek lisesi mezunu üniversite mezunu olsa dahi sağlık meslek lisesine başvurabilir kararı verildi.
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-10-31 16:41:32
Kararın ilgili bölümü şu şekildedir:“Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi'nce yapılan Kamu Personel Seçme Sınavı'nda genel yetenek ve genel kültür testlerinin uygulanması nedeniyle adayların eğitim düzeylerine göre sınava alınmaları doğrudur. Sınav doğru yapılmakla birlikte, meslek lisesi mezunu olup, önlisans ya da lisans programını bitirenlerin yerleştirilmesinde sorun yaşanmaktadır. Aynı zamanda üniversite mezunu olan adayların, mezun oldukları sağlık meslek lisesi diploması ile yerleştirmeleri yapılmamaktadır. Bu durum, mesleki eğitimi alarak üniversiteye devam eden adaylar açısından haksızlıkoluşturmaktadır. Sağlık lisesi mezunlarının atanabileceği kadrolar için, meslek lisesinden mezun olduktan sonra üniversiteden de mezun olan adaylara başvuru hakkının tanınması gerekmektedir. Bu adayların yerleştirmelerinde ise, önlisans ya da lisans düzeyinde yapılan sınavda aldıkları puanların esas alınması gerekmektedir. Bu hususlar gözetilmeden, hazırlanan Kılavuz eşitlik ilkesine ve hukuka aykırı bir şekilde eksik düzenlenmiştir.”
İŞTE KARARIN TAM METNİ
T.C.
D A N I Ş T A Y
Onikinci Daire
Esas No : 2009/5045
Karar No : 2013/5796
Özeti : Sağlık meslek lisesini bitirdikten sonra lisans diploması almaya hak kazanmış adayların, 2008 Lisans Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS) puanlarına göre, sağlık meslek lisesi diploması ile atanabilecekleri kadrolara atanmalarına olanak vermeyen 2008 Ortaöğretim/Önlisans Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS) Kılavuzu'nun eksik düzenlemeye dayalı hükümlerinde hukuka uygunluk bulunmadığı hakkında.
Davacı : … adına Sağlık ve Sosyal Hizmetler Çalışanları Sendikası (Sağlık-Sen)
Vekili : Av. …
Davalılar : 1- Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi(ÖSYM
Vekili : Av. …
2- Mersin Valiliği
Davanın Özeti : Lisans mezunu olduğu halde 2008 yılında ortaöğretim mezunları için yapılan Kamu Personel Seçme Sınavı'na katılarak başarılı olan ve sağlık teknisyeni olarak göreve başlayan davacının, lisans mezunu olduğunun anlaşılması üzerine sözleşmesinin feshedilmesine dair Mersin Valiliği'nin 07.05.2008 günlü ve 14500 sayılı işleminin iptali ile işlemin dayanağı 2008 Ortaöğretim/Önlisans Kamu Personel Seçme Sınavı(KPSS) Kılavuzu'nun 2.1. maddesinin iptali istemiyle açılan davada; 1996 yılında Muş Sağlık Meslek Lisesi'nden, 2004 yılında da Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi Kamu Yönetimi bölümünden mezun olduğunu, fakülteden mezun olmasının sınavda kendisine bir avantaj sağlamadığını, aksine sözleşmesinin feshine dair işleme gerekçe oluşturduğunu, 2008 yılı Ortaöğretim/Önlisans Kamu Personel Seçme Sınavı Kılavuzu'nun 2.1. maddesinin memur güvencesine, anayasanın üstünlüğü ve eşitlik ilkesine aykırı olduğunu, bu hüküm ile üniversite mezunlarının mezun oldukları mesleği yapmalarının engellendiğini, ortaöğretim mezunları görevlerine devam ederlerken fakülte mezunlarının görevlerine son verilmesinin büyük bir haksızlık çıkardığını, bu nedenlerle hukuka aykırı düzenlemenin ve bu düzenlemeye dayalı hizmet sözleşmesinin feshine dair işlemin iptaline karar verilmesini istemektedir.
Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi(ÖSYM) Başkanlığı'nın Savunmasının Özeti: Kamu kurumlarının belirlediği (B) grubu kadrolara KPSS adı verilen yarışma sınavıyla yerleştirme yapıldığını, yerleştirme sırasında adaylar arasında yatay ve dikey eşitliğin gözetildiğini, ortaöğretim ve lisans mezunu adaylara faklı sınav uygulanması ve ilgili kadrolara bu ayrıma göre atama yapılmasının eşitlik ilkesinin gereği olduğunu, her adayın öğrenim durumuna göre sınava girmesi ve yine öğrenim durumuna göre tercih yapması gerektiğini, zira lisans mezunlarının tıpkı kendisi gibi lisans mezunu adaylar arasında bir yarışmaya tabi tutulmasının hakkaniyetin gereği olduğunun açık olduğunu, bu açıdan lisans mezunu bir adayın, ortaöğretim mezunu adayların girdiği sınava girmesi ve/veya ortaöğrenim mezunu adayların yaptığı tercihleri yapmasının eşitlik ilkesine aykırılık teşkil edeceğini, nitekim dava konusu kılavuz düzenlemesiyle ilgili benzer bir konuda; Devlet Personel Başkanlığı'nın 08.05.2006 tarihli görüş yazısında da; memur alımlarında kayırmacılığın önüne geçilmesi ve objektif bir yerleştirme yapılabilmesi amacıyla aynı öğrenim düzeyinden adayların birbiriyle yarışmalarını sağlayacak şekilde Kamu Personel Seçme Sınavının getirildiğinin açıklandığı
Belirtilmekte ve haksız açıldığı öne sürülen davanın reddine karar verilmesi gerektiği savunulmaktadır.
Mersin Valiliği'nin Savunmasının Özeti: Mersin … İlçesi … Sağlık Ocağı'na 657 sayılı Kanunun 4/B maddesi kapsamında sağlık memuru olarak yerleştirilen ve hizmet sözleşmesi imzalayarak göreve başlayan davacının, askerlik terhis belgesinin incelenmesinden, kısa dönem askerlik yaptığının görülmesi üzerine, ortaöğretimden sonra Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi Kamu Yönetimi bölümünden mezun olduğunun anlaşıldığını, davacının sözleşmesinin feshedilmesi hususunda görüşü sorulan Sağlık Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü'nün 24.04.2009 günlü yazısında, lisans mezunu olduğu halde ortaöğretim mezunlarının girebileceği sınava katılarak göreve başlayanların sözleşmelerinin feshedilmesi gerektiğinin belirtilmesi üzerine davacının hizmet sözleşmesinin feshine dair işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından, davanın reddine karar verilmesi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Savcısı :
Düşüncesi : Dava, 2008 yılı Kamu Personeli Seçme Sınavı sonunda Mersin İl Sağlık Müdürlüğü Taşra teşkilatına sağlık teknisyeni olarak yerleştirilen davacının, sınava ortaöğretim düzeyinde girmiş olmasına rağmen sınav tarihi itibariyle lisans mezunu olduğunun anlaşıldığından bahisle sözleşmesinin feshedilmesine ilişkin 7.5.2009 günlü,14500 sayılı işlemin ve anılan işlemin dayanağı 2008 yılı KPSS Ortaöğretim/Önlisans Kılavuzunun Genel Bilgiler Bölümünün Başvurma başlıklı 2.1 maddesinin iptali istemiyle açılmıştır.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 50.maddesinde Devlet kamu hizmeti ve görevlerine Devlet memuru olarak atanacakların açılacak Devlet memurluğu sınavlarına girmeleri ve kazanmalarının şart olduğu ;Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında Genel Yönetmelik'te ise kamu kurum ve kuruluşlarında Devlet memuru olarak çalışmak isteyenlerin ÖSYM tarafından merkezi olarak yapılacak KPSS 'nda (B)grubu kadrolar için yapılacak oturumlara katılmak zorunda oldukları hükme bağlanmış;dava konusu 2008 yılı KPSS Ortaöğretim/Önlisans Kılavuzunun Genel Bilgiler Bölümünün Başvurma – Başvurma Koşulları başlıklı 2.1maddesinde de “Bu sınava ortaöğretim okullarından veya önlisans programlarından mezun olanlar ile mezun olabilecek durumda olan adaylar başvurabilecektir. 2008 KPSS Önlisans /Ortaöğretim'e son başvuru tarihi olan 27 Haziran 2008 tarihi itibarıyle önlisans diploması almaya hak kazanmış adaylar ortaöğretim düzeyinde sınava başvuramazlar.
2008 KPSS lisans'a son başvuru tarihi olan 9 Mayıs 2008 tarihi itibarıyle lisans diploması almaya hak kazanmış adaylar bu sınava başvuramazlar.2008 KPSS lisans'a başvurmuş adaylar her ne sebeple olursa olsun bu sınava da başvurdukları takdirde ,bu adayların 2008 KPSS lisans başvuruları iptal edilir,lisans düzeyinde yapılacak sınava girseler dahi sorulara vermiş oldukları yanıtlar değerlendirmeye alınmaz. Yukarıdaki koşullardan herhangi birine durumunun uymadığı tespit edilen adaylar,sınava alınmış olsalar bile bu sınav sonucu ile elde ettikleri hiçbir haktan yararlandırılmazlar. “kuralına yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri çerçevesinde gerçekleştirilen Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS)'nın memur alımlarında kayırmacılığın önüne geçilmesi ve objektif bir yerleştirme yapılabilmesi amacıyla aynı öğrenim düzeyinden adayların birbirleriyle yarışmalarını sağlayacak şekilde ,kamu kurum ve kuruluşlarının ihtiyaçları dikkate alınarak farklı öğrenim düzeylerinden yapılan bir yarışma sınavı olduğu tartışmasızdır.
Bu itibarla,söz konusu sınava girecek adaylar arasında haksız rekabete sebebiyet vermemek amacıyla adayların son öğrenim düzeyinden sınava girmeleri gerektiği ve son öğrenim düzeyinin altında bir öğrenim düzeyinden KPSS'ye girip tercihleri çerçevesinde yerleştirilmesi yapılan adayların bu durumun tespit edilmesi halinde sınav sonucu ile elde ettikleri hiçbir haktan yararlandırılmamaları yolunda getirilen dava konusu kılavuz hükmünde eşitlik ilkesine ve hakkaniyete aykırılık görülmemiştir.
Diğer taraftan 2008 yılı Kamu Personeli Seçme Sınavı sonunda Mersin İl Sağlık Müdürlüğü Taşra teşkilatına sağlık teknisyeni olarak yerleştirilen davacının, sınav tarihi itibariyle lisans mezunu olmasına rağmen sınava ortaöğretim düzeyinde girmiş olduğu anlaşıldığından sözleşmesinin feshedilmesi yolunda tesis edilen dava konusu işlemde de hukuka aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Dava; lisans mezunu olduğu halde 2008 yılında ortaöğretim mezunları için yapılan Kamu Personel Seçme Sınavı'na katılarak başarılı olan ve sağlık teknisyeni olarak göreve başlayan davacının, lisans mezunu olduğunun anlaşılması üzerine sözleşmesinin feshedilmesine dair Mersin Valiliği'nin 07.05.2008 günlü ve 14500 sayılı işleminin iptali ile işlemin dayanağı 2008
Ortaöğretim/Önlisans Kamu Personel Seçme Sınavı(KPSS) Kılavuzu'nun 2.1. maddesinin iptali istemiyle açılmıştır.
Anayasa'nın 10. maddesinde, “Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz. Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.” denilmektedir.
İdare hukuku alanında eşitlik ilkesinin uygulanması kamu hizmeti kavramı ile birlikte aktarılmaktadır. Buna göre eşitlik kamu hizmetinin genel ilkelerinden biridir. Bu çerçevede idare, kamu hizmetini dilediğine sunmakta özgür olmadığı gibi, eşit durumda bulunanlara eşit, farklı konumda bulunanlara da farklı biçimde sunmak zorundadır. Ayrıca kamu hizmetinin tarafsızlığı ilkesi, “ayrımcılık yapmama” yükümlülüğünü de içinde barındırmaktadır.
TC. Anayasasının; kamu hizmetlerine girme hakkının düzenlendiği 70 inci maddesinde de; “Her Türk, kamu hizmetlerine girme hakkına sahiptir. Hizmete alınmada, görevin gerektirdiği niteliklerden başka hiç bir ayırım gözetilemez. ” hükmü yer almaktadır.
Anayasanın yukarıda yer verilen hükümlerinden de anlaşılacağı üzere, aynı meslek diplomasına sahip olan herkes, kamu hizmetine girmede eşittir. Ortaöğretim düzeyinde aynı mesleki eğitimi alan kişilerden bazılarının daha sonra lisans düzeyinde eğitim almış olmalarının, mesleki eğitimi yerine getirmelerine engel kabul edilmesi eşitlik ilkesine aykırıdır.
Lisans mezunu olduğu halde 2008 yılında ortaöğretim mezunları için yapılan Kamu Personel Seçme Sınavı'na katılarak başarılı olan ve sağlık teknisyeni olarak yerleştirilen Davacının, lisans mezunu olduğunun anlaşılması üzerine sözleşmesi feshedilmiştir. Sözleşme feshi işleminin dayanağı 2008 Ortaöğretim/Önlisans Kamu Personel Seçme Sınavı(KPSS) Kılavuz'unun 2.1. maddesidir. Davacı sözleşmesinin feshine dair işlem ile birlikte işlemin dayanağı anılan Kılavuzun 2.1. maddesinin de iptalini istemektedir.
Aynı zamanda üniversite mezunu olan adayların, mezun oldukları sağlık meslek lisesi diploması ile yerleştirmeleri yapılmamaktadır. Bu durum, mesleki eğitimi alarak üniversiteye devam eden adaylar açısından haksızlık çıkarmaktadır.
Sağlık lisesi mezunlarının atanabileceği kadrolar için, meslek lisesinden mezun olduktan sonra önlisans ya da lisans programından da mezun olan adaylara başvuru hakkının tanınması, ancak, bunların yerleştirmelerinde önlisans ya da lisans düzeyinde yapılan sınavda aldıkları puanların esas alınması gerekmektedir. Bu hususlar gözetilmeden haızrlanan Kılavuz eşitlik ilkesine ve hukuka aykırı bir şekilde eksik düzenlenmiştir.
Anayasanın 17. ve 56. maddeleri hükümleri gereğince, kişinin yaşama ve vücut bütünlüğü üzerindeki temel hakkının korunması bakımından yükümlülüğü bulunan devletin yürütme organının, bu temel hakkın korunmasında görev alacak personelin belirlenmesinde eşitlik ilkesine göre düzenleme yapması gerekirken, Tercih Kılavuzunun bu ilkeye aykır düzenlemesinde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Hukuka aykırı düzenlemeye dayalı olarak sağlık meslek lisesi mezunu olan davacının, sağlık memuru olarak yürüttüğü görevi sonlandıran hizmet sözleşmesi feshi işleminde de hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davacının hizmet sözleşmesinin feshine dair işlem ile, 2008 Ortaöğretim/Önlisans Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS) Kılavuzu'nun 2.1. maddesinin iptaline karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
Dava; lisans mezunu olduğu halde 2008 yılında ortaöğretim mezunları için yapılan Kamu Personel Seçme Sınavı'na katılarak başarılı olan ve sağlık teknisyeni olarak göreve başlayan davacının, lisans mezunu olduğunun anlaşılması üzerine sözleşmesinin feshedilmesine dair Mersin Valiliği'nin 07.05.2008 günlü ve 14500 sayılı işleminin iptali ile işlemin dayanağı 2008 Ortaöğretim/Önlisans Kamu Personel Seçme Sınavı(KPSS) Kılavuzu'nun 2.1. maddesinin iptali istemiyle açılmıştır.
Anayasa'nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, eylem ve işlemleri hukuka uygun olan, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, Anayasa'ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasa ve yasalarla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık olan devlettir.
Anayasa'nın 17. maddesi gereğince herkese tanınan yaşama, maddi ve manevi varlığı geliştirme hakkı birbirleriyle sıkı sıkıya bağlantılı, devredilmez ve vazgeçilmez haklardandır.
Anayasa'nın 56. maddesinde ise, herkesin sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahip olduğu belirtilmekte ve böylece devlete vatandaşın korunmuş çevre şartlarında beden ve ruh sağlığı içinde yaşamını sürdürmek için pozitif yükümlülük vermektedir. Bu yükümlülük devletin sağlık politikasının güven ve kararlılık içinde, sürekli olarak yürütülmesini gerektirmektedir. Esasında insanların hastalandıklarında ya da hastalanmadan koruyucu hekimlik kapsamında sağlık hizmetlerinden yararlanmaları, tedavi olmaları insan olmanın asgari yaşam standardıdır.
Kişinin yaşama hakkı, maddi ve manevi varlığını koruma hakkı, birbirleriyle sıkı bağlantıları olan, devredilmez ve vazgeçilmez haklarındandır. Yaşama ve vücut bütünlüğü üzerindeki temel hak devletlere pozitif ve negatif yükümlülük yükleyen haklardandır. Öte yandan sağlıklı yaşama hakkına ilişkin Anayasa'nın 56. maddesi, herkesin sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahip olduğunu belirtir. Devlet herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamak için sağlık kuruluşlarını planlayıp verimli şekilde hizmet vermelerini düzenler.
Sağlık kuruluşlarında görev yapan uzman hekim, hekim, memur, hemşire, ebe ve sağlık memurlarının görevleri ile ilgili eğitim almış olmaları, sağlık hizmetinin etkin, verimli yürütülebilmesi için zorunludur.
Anayasa'nın 10. maddesinde de, “Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz. Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.” denilmektedir.
İdare hukuku alanında eşitlik ilkesinin uygulanması kamu hizmeti kavramı ile birlikte aktarılmaktadır. Buna göre eşitlik kamu hizmetinin genel ilkelerinden biridir. Bu çerçevede idare, kamu hizmetini dilediğine sunmakta özgür olmadığı gibi, eşit durumda bulunanlara eşit, farklı konumda bulunanlara da farklı biçimde sunmak zorundadır. Ayrıca kamu hizmetinin tarafsızlığı ilkesi, “ayrımcılık yapmama” yükümlülüğünü de içinde barındırmaktadır.
TC. Anayasasının; kamu hizmetlerine girme hakkının düzenlendiği 70 inci maddesinde de; “Her Türk, kamu hizmetlerine girme hakkına sahiptir. Hizmete alınmada, görevin gerektirdiği niteliklerden başka hiç bir ayırım gözetilemez. ” hükmü yer almaktadır.
Anayasanın yukarıda yer verilen hükümlerinden de anlaşılacağı üzere, aynı meslek diplomasına sahip olan herkes, kamu hizmetine girmede eşittir. Ortaöğretim düzeyinde aynı mesleki eğitimi alan kişilerden bazılarının daha sonra lisans düzeyinde eğitim almış olmalarının, mesleki eğitimi yerine getirmelerine engel kabul edilmesi eşitlik ilkesine aykırı olacaktır.
Lisans mezunu olduğu halde 2008 yılında ortaöğretim mezunları için yapılan Kamu Personel Seçme Sınavı'na katılarak başarılı olan ve sağlık teknisyeni olarak yerleştirilen davacının, lisans mezunu olduğunun anlaşılması üzerine sözleşmesi feshedilmiştir. Sözleşme feshi işleminin dayanağı 2008 Ortaöğretim/Önlisans Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS) Kılavuz'unun 2.1. maddesidir. Davacı sözleşmesinin feshine dair işlem ile birlikte işlemin dayanağı anılan Kılavuzun 2.1. maddesinin de iptalini istemektedir.
2008 Ortaöğretim/Önlisans Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS) Kılavuz'unun 2.1. maddesinde; “Bu sınava ortaöğretim okullarından veya önlisans programlarından mezun olanlar ile mezun olabilecek durumda olan adaylar başvurabilecektir.
2008-KPSS ÖNLİSANS/ORTAÖĞRETİM'e son başvuru tarihi olan 27 Haziran 2008 tarihi itibariyle önlisans diploması almaya hak kazanmış adaylar ortaöğretim düzeyinde sınava başvuramazlar.
2008-KPSS LİSANS'a son başvuru tarihi olan 9 Mayıs 2008 tarihi itibariyle lisans diploması almaya hak kazanmış adaylar bu sınava başvuramazlar. 2008-KPSS LİSANS'a başvurmuş adaylar her
ne sebeple olursa olsun bu sınava da başvurdukları takdirde, bu adayların 2008-KPSS LİSANS başvuruları iptal edilir, lisans düzeyinde yapılacak sınava girseler dahi sorulara vermiş oldukları yanıtlar değerlendirmeye alınmaz.
Adayların, B Grubu Kadrolar için ÖSYM'ce gerçekleştirilecek yerleştirme işlemlerine son başvuru tarihi itibariyle sınava girdikleri öğrenim düzeyinde mezun durumda olmaları şarttır.
Yukarıdaki koşullardan herhangi birine durumunun uymadığı tespit edilen adaylar, sınava alınmış olsalar bile bu sınav sonucu ile elde ettikleri hiçbir haktan yararlandırılamazlar.” hükmüne yer verilmiştir.
Sağlık Lisesi mezunları, eğitim durumları itibariyle ortaöğretim mezunlarının katıldığı KPSS'na girmektedir. Genel yetenek ve genel kültür testlerinden aldıkları puanlar doğrultusunda yapacakları tercihlere göre yerleştirmeleri yapılmaktadır.
Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi'nce yapılan Kamu Personel Seçme Sınavı'nda genel yetenek ve genel kültür testlerinin uygulanması nedeniyle adayların eğitim düzeylerine göre sınava alınmaları doğrudur.
Sınav doğru yapılmakla birlikte, meslek lisesi mezunu olup, önlisans ya da lisans programını bitirenlerin yerleştirilmesinde sorun yaşanmaktadır. Aynı zamanda üniversite mezunu olan adayların, mezun oldukları sağlık meslek lisesi diploması ile yerleştirmeleri yapılmamaktadır. Bu durum, mesleki eğitimi alarak üniversiteye devam eden adaylar açısından haksızlıkoluşturmaktadır.
Sağlık lisesi mezunlarının atanabileceği kadrolar için, meslek lisesinden mezun olduktan sonra üniversiteden de mezun olan adaylara başvuru hakkının tanınması gerekmektedir. Bu adayların yerleştirmelerinde ise, önlisans ya da lisans düzeyinde yapılan sınavda aldıkları puanların esas alınması gerekmektedir. Bu hususlar gözetilmeden, hazırlanan Kılavuz eşitlik ilkesine ve hukuka aykırı bir şekilde eksik düzenlenmiştir.
Anayasanın yukarıda anılan hükümleri gereğince, kişinin yaşama ve vücut bütünlüğü üzerindeki temel hakkının korunması bakımından yükümlülüğü bulunan devletin yürütme organının, bu temel hakkın korunmasında görev alacak personelin belirlenmesinde eşitlik ilkesine göre düzenleme yapması gerekirken, Tercih Kılavuzunun bu ilkeye aykırı düzenlemesinde hukuka uygunluk görülmemiştir.
Hukuka aykırı düzenlemeye dayalı olarak sağlık meslek lisesi mezunu olan davacının, sağlık memuru olarak yürüttüğü görevini sonlandıran hizmet sözleşmesi feshi işleminde de hukuka uygunluk görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacının sözleşmesinin feshedilmesine dair işlem ile işlemin dayanağı 2008 Ortaöğretim/Önlisans Kamu Personel Seçme Sınavı(KPSS) Kılavuz'unun 2.1. maddesinin iptaline, aşağıda ayrıntıları gösterilen 151,80.- lira yargılama gideri ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 1.320,00.- lira avukatlık ücretinin davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine, kararın tebliği tarihini izleyen günden itibaren 30 gün içinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 27/06/2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
(AJANSLAR)
SON VİDEO HABER
Haber Ara