Medeniyet Gençliği Hareketi Eskişehir Gönüllüleri tarafından organize edilen programa Eskişehirliler büyük ilgi gösterdi.
Program Kuran-ı Kerim okunması ve Medeniyet Gençliği Hareketi Kurucuları’ndan Ali Öztürk’ün yaptığı selamlama konuşmasının ardından kürsüye gelen Atasoy Müftüoğlu; özellikle bir gençlik hareketinde bulunması gereken zihni hazırlıklara dikkat çekti.
Müftüoğlu konuşmasına şöyle devam etti; Modern zamanlar boyunca kolonyalizmin çok farklı biçimlerde, çok farklı yöntemlerle, çok farklı tezahürler içerisinde yürüyüşünü bugüne dek sürdürdüğünü, bugünde kolonyalizmin küreselleşme adı altında yürüyüşünü aynen sürdürüyor oluşunu belirterek sözlerine başlayan Atasoy Müftüoğlu,“Kolonyalistlerin sömürmek istedikleri toplumları ilkin zihinsel bağlamda sömürgeleştiriyorlar. Zihinsel bağlamda sömürgeleştirilmiş bir bilincin isyan üretmesi, muhalefet üretmesi, eleştiri
üretmesi engellenmiş oluyor. Müslümanlar zihinsel olarak hiç bir şey üretemeyecek konuma getiriliyor. Sömürgeci düşünce onların adına onların tarihlerini yazıyor ve tarihin felsefesini yapma hakkını da onlara tanımıyor. Medya uyuşturucusu alıyoruz. Düşünemez hale getiriliyoruz.” dedi.
“Sürünün Bir Parçası Olmak, Demek Var Olmak Demek Değildir”
Bugün en hayati sorunun maruz kalmak ilgili olduğunu kaydeden Mftüoğlu, ” Çünkü bizler ne inançlarımızın, ne düşüncelerimizin, ne kültürümüzün, ne tarihimizin, ne de medeniyetimizin failleri değiliz. Neden aziz mükerrem İslam bir referans kaynağı olmaktan çıkarılmıştır. Neden İslam bir folklora indirgenmiştir. Biz neden bu anormallikleri normalleştiren bir duyarsızlık içersindeyiz. Bütün bu sorulara cevap vermememiz gerekiyor. Fakat öncelikle genç kuşakların çok ciddi sorular sormaya cesaret etmesi gerekiyor. Gençlik büyük ölçüde sarsıcı sorular sormakla başlar. Gençlik farkında olmakla başlar. Farkında olmayan, bilincinde olmayan sürünün bir parçası olmuş demektir. Sürünün bir parçası olmak demek var olmak demek değildir.”
“Ahlakı Papa Savunuyor”
Neo-Liberal kültüre de değinen Müftüoğlu,” Neo-Liberal kültür ne demektir? Her şey mubah demektir. Hayır, her şey mubah değildir. Artık iyi ve kötü, hayır ve şer, helal ve haram arasındaki sınırlar kalktı. Her şey çılgın bir çıkara göre belirleniyor. Bu kültür, materyalist kültür Müslümanları da içine alıyor. Geleneğe göreneğe folklora dönüştürdüğümüz din Neo-Liberal kültürle uzlaşıyor ve yeni bir din algısı ortaya çıkıyor. “Bırakınız yapsınlar bırakınız geçsinler.” Biz bugün Müslümanlar olarak ahlakı temsil edemiyoruz. İslam böyle isteyemiyor diyemiyoruz. Ahlakı Papa savunuyor. Çünkü savunduğumuz anda bizleri terörize ediyorlar. Ahlak yerine etik değil diyoruz. Helal haram diyemiyoruz. Her şey var ama kırmızı mürekkep yok. Her şeye sahibiz fakat hakikati ifade edecek bir dil inşa edemiyoruz. Din bireysel hayata sürgün ediliyor. Toplumsal, siyasal, kamusal iddialardan vazgeçiyoruz. Bugün demokrasi emperyalizmiyle karşı karşıyayız. Şunu söylemek istiyorum. Bizler bugün İslami bir model üretme özgüvenine sahip değiliz.” dedi.
“Odanın Ortasındaki Fili Fark Etmemek”
İngilizcede var olan “odanın ortasındaki fili fark etmemek” metaforu ile temel sorunları, merkezi sorunları, hayati sorunları fark etmemek demek olduğu gerçeği ile Müslümanların karşısında bulunan merkezi, hayati sorunları fark etmeden yaşamaya devam ettiklerini belirten Müftüoğlu, “Müslümanlar zihinsel soykırıma uğruyorlar. Fikirsel üretim yapamadıklarından dolayı Batı’dan referans sistemlerinin ithali ile yaşamlarını sürdürmektedirler. Paradigma savaşları kaybedilmiştir. Müslümanlar olarak Avrupa merkezli düşünce hayatında siyasal bağlamda, kültürel bağlamda referans sistemlerini ithal ettiğimizden dolayı hayata, yaşama bakış algımız değişiyor. İslam’ın ve Kuran’ın, vahyin referans sisteminden çıkarılması demek, demokrasinin tek ve nihai bir referans sistemi yapılması demektir. Modern, Seküler, Neo-Liberal, Demokratik, Emperyal sistem, Mevleviliği, Yunus Emre’yi siyasal bir projenin parçası haline getiriyor ve araçsallaştırıyor.” dedi.
Son olarak gençlere “Kimseyi taklit etmeyin, taklit edenler zihinsel olarak intihar ediyorlar” diyen Müftüoğlu “Bize gelmeyin kendinize gelin” diyerek “Öyle bir gençlik yetişmeli ki üstadları aşmaya cesaret etmeli ve onların geldiği noktayı da aşmalıdır.” şeklinde konuştu.
Program sonunda Atasoy Müftüoğlu’na Medeniyet Gençliği Hareketi Koordinatörü Fatih Ayhan tarafından bir tablo takdim edildi. Ayrıca Medeniyet Gençliğe Hareketine desteklerini bugüne kadar esirgemeyen ESİMDER Başkanı İbrahim Atıcı ve Odunpazarı Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürü İsa Akgül’e plaketleri takdim edilerek program son buldu.
Numan Koca / Eskişehir
Haber Kaynağı: Ajans26
