Ahmet Kaya neden Serdar Ortaç'ın peşini bırakmıyor?

Barış Avşar / Radikal

Medyada 'uzmanlık alanlarına göre' bir araya gelen gazeteci ve televizyoncuların en yeni örgütlenme alanlarından biriydi 'Magazin Gazetecileri Derneği'. Sektörün, 'gecesi gündüzüne karışan' emekçilerinin örgütü olma iddiasıyla kurulmuştu. Taze dernek, faaliyetlerini duyurmak amacıyla bir ödül vermeye başladı: Magazin Gazetecileri Derneği Ödülleri. İşin doğası gereği kısa sürede ses getiren bir organizasyona da dönüştü törenler. Ülkenin tüm popüler sanatçıları bu gecelere katılıp destek veriyor, 'ünlü ile magazinci' kaçıp kovalamaca yaşamadan rahat rahat bir gece geçiriyor, millet de ekran başında bu 'güzelliği' rahat rahat izliyordu. İşler iyi gidiyordu...

Ta ki Ahmet Kaya, 10 Şubat 1999'daki törende, 'Yılın Sanatçısı Ödülü'nü almak için sahneye çıkıp konuşana kadar: "Şu anda hazırladığım ve önümüzdeki günlerde yayımlayacağım albümde bir Kürtçe şarkı söyleyeceğim ve bu şarkıya bir klip çekeceğim. Aramızda bu klibi yayımlayacak yürekli televizyoncular olduğunu biliyorum, yayımlamazlarsa Türkiye halkıyla nasıl hesaplaşacaklarını bilmiyorum..."

Sonra şarkısını söylemeye başladı ama 28 Şubat'ın en kudretli günlerinin yaşandığı ülkede, 'bir şarkı boyu' kadar geçen sürede büyük bir tepki ortaya çıkıvermişti. Magazin gazetecileri popüler kültür tarihinin hem de en ünlü isimlerinin kahramanları olduğu bir 'linç'in fotoğraflarını çekmeye başlamışlardı. Serdar Ortaç elbette ortaya çıkan tablonun tek sorumlusu değildi ama belki de hemen Kaya'nın arkasından, "Bu devirde kimse şah değil, padişah değil" diyerek ve şarkı sözlerini de de Kaya'ya hitap edecek şekilde değiştirerek sahne alması, oradan da topluca "10. Yıl Marşı"na geçilmesi, bu sırada Ahmet Kaya ve eşi Gülten Kaya'nın masasına doğru çatalların fırlatılması ardı ardına yaşanıverdi.

Ortaç da, Ahmet Kaya'nın hazin ölümüne kadar varacak olayların 'sesi' oldu.

Aradan geçen 14 yılda Serdar Ortaç bu yüzden çok sıkıntı yaşadı. Bir gece kulübünde tuvalete gittiği sırada "Ahmet Kaya'ya yapılanlar için" tartaklandığı basına yansıdı. Zaman zaman konserlerinde protestoların muhatabı oldu, hatta 'korktuğunu' basına açıkladı. 'Aslında öyle biri olmadığını' anlatmaya çalıştı, öyle ki cezaevine düştüğü sırada Kürtçe söylediği şarkının ses kaydını bile dinledik.

Ve en önemlisi defalarca da özür diledi...

Son olarak jüri üyesi olduğu, Popstar yarışmasında akil adam olduğu açıklanan Orhan Gencebay'a destek vermek amacıyla konuşurken Ahmet Kaya konusunu bir kez daha gündeme getirdi. Yine, 'o dönemin atmosferine ve gençliğine kapılarak yaptıkları için' özür dileyerek, "çözüm sürecinin başarıya ulaşmasını ve ülkeye barışın hakim olmasını" istedi. Ancak tüm bunlar dün Manisa'da yaşananlara engel olamadı. 1999'un soğuk Şubat gecesi o salonda yaşananların tek sorumlusu değildi Ortaç ama tepkinin neredeyse tek muhatabı olmuştu...