'Behzat Ç. Ankara Yanıyor'daki Gezi sahneleri neden çıkarıldı?
Hürriyet Gazetesi'nden Ayşe Arman'ın sorularını yanıtlayan Erdal Beşikçioğlu, filmdeki Gezi sahnelerinin neden çıkarıldığını anlattı...
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-10-26 14:41:46
Hürriyet Gazetesi Yazarı Ayşe Arman, oyuncu Erdal Beşikçioğlu ile bir röportaj yaptı. 1 Kasım'da vizyona girecek 'Behzat Ç. Ankara Yanıyor' filmindeki Gezi sahnelerinin neden çıkarıldığını anlatan Beşikçioğlu, önemli açıklamalarda bulundu.
'ANKARA YANIYORSA, TÜRKİYE DE YANIYORDUR'
Ayşe Arman'ın, "Yanan, Ankara mı, Türkiye mi?" sorusuna; "Türkiye tabii! Ankara yanıyorsa, muhakkak Türkiye de yanıyordur" cevabını veren Erdal Beşikçioğlu, filmin senaryosunun Gezi olaylarından iki ay önce yazıldığını ifade etti. Beşikçioğlu'nun Ayşe Arman'a verdiği ve Gezi olaylarından özel hayatına kadar pek çok konuda görüşlerini bildirdiği röportaj şu şekilde:
GEZİ SAHNELERİNİ, PRİM YAPIYOR DEMESİNLER DİYE ÇIKARTTIK
"İki ay önce yazılan senaryonun Gezi’yle bu kadar örtüşmesi şaşırtıcı değil mi?" sorusunda hem evet hem hayır diyen Beşikçioğlu, "Eğer gelişmeleri doğru değerlendiriyorsan, yaşanacak olayları da kestirirsin. Yokuş aşağı son sürat koşuyorsan, düşersin! Serdar Abi’nin sıkıntısı şuydu: “Ulan biz bunu, önceden yazdık ama ‘Gezi’den nemalanmaya çalışıyorlar’ demesinler!” Düşünebiliyor musun o senaryoda, üç takımın forması yan yana eylemdeydi! Ercan’ın iki ay önce yazdığı satırlarda bu var. Gezi’de de aynı şeyi görünce, şok yaşadık! Bir sürü ayrıntıyı sırf ‘prim yapmaya çalışıyorlar’ demesinler diye filmden çıkarttık." dedi.
POLİSLER ARASINDAN BİZE SEMPATİ DUYAN DA VARDIR...
Emniyetteki arkadaşlarla hiçbir sıkıntımız yok. Aslında kimseyle yok. Sempatiyle bakan da vardır nefret eden de…
Her devir, kendi içinde, kendi faşizmini doğurur. Başka bir hükümet geldiğinde de kendi yapılanmasını organize edecek. Ankara’da eylemler sırasında, bizim tiyatronun arkasındaki otoparka Çevik Kuvvet getirmişler. Çocuklar bitmişler ama… Kalkanları bırakmışlar, otobüsün gölgesine uzanmışlar. Önlerinden geçerken “N’oldu? Yoruldunuz mu?” dedim. “Yorulduk abi!” dediler. “İyi de bizi de çok yordunuz!” dedim. Ankara’nın yokuşlarında, ‘kaçma- kovalama’ şeklinde gelişen bir eylem söz konusuydu. Eylemin değeri de buradaydı: Eylemsizliğinde ve şiddetsizliğinde. Ne var ki sonradan, şekil değiştirdi ve hiç hoşuma gitmedi. Bizim güzelliğimiz, gerçekten de ‘eylemsizliğimiz’deydi…
'GEZİ, BİR HALK UYANIŞIYDI'
Senin için Gezi ne ifade ediyor? sorusuna; "Gezi, bir halk uyanışıydı. Devrim falan diyorlar ya, yok. “Yaşam alanlarına müdahaleye hayır!” ve “Haksızlıklara özgürlük!” mantığıyla gerçekleştirilen bir halk hareketiydi." şeklinde yanıtlayan Beşikçioğlu, kendisinin Gezi olaylarında sıradan bir vatandaş ne kadar aktifse, kendisinin de o kadar aktif olduğunu belirtip ekledi; "Erdal Beşikçioğlu olarak kimliğimde seri numaramla oradaydım. İki çocuğu olan bir aile reisi olarak oradaydım. Behzat Ç. olarak değil…"
“Bütün sol tandanslı diziler kaldırılıyor” haberiyle ilgili de yorum yapan Beşikçioğlu; "Ne önemi var ki! Behzat Ç. olmaz, başka bir iş olur! Yine söyleyecek sözümüz olur. Dizi olmazsa, sinema olur. Sinema olmazsa, tiyatro olur. Tiyatro olmazsa, sokak tiyatrosu yaparım, yine derdimi anlatırım. Çok fazla para kazanamam belki ama evime ekmek girer…" şeklinde konuştu.
Haber Ara