Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Aktivist Said Gökdere Konuştu: Çocuklarda mı El Kaide

İran sitesi Abna başta olmak üzere Suriye direnişini karalayan birçok sitede aktivist Said Gökdere hakkında birçok iddia atıldı. Yaklaşık üç ay önce İnsani Yardım Vakfı İHH ile ilişiği kesilen Gökdere, Suriye konusundaki yardımlarına kendi kişisel çabası ile devam ediyor. Ne hikmetse İran ve Esed medyası Gökdere'nin fotoğrafları üzerinden İHH'yı karalamaya çalışıyor ama Gökdere''nin İHH ile ilişiği olmadığını saklayarak Suriye direnişini karalamaya çalışıyor.

12 Yıl Önce Güncellendi

2013-10-26 10:36:30

Aktivist Said Gökdere Konuştu: Çocuklarda mı El Kaide



İran ABNA sitesi yalan haber üretnmeye devam ediyor. Son olarak Said Gökdemir üzerinden yalan haber üreten ABNA, Said Gökdemir'in İHH Gaziantep temsilcisi olduğunu söyleyerek bilerek yalan söylüyor. ABNA karalama haberini şöyle verdi:

" İHH’nın Gaziantep sorumlularından olan Said Gökdere’nin daha önce Suriye’de El Kaide’li militanlara sözde insani yardım götürürken çekilmiş fotoğrafları ortaya çıkmıştı. Gökdere bu kez tüm dünyada yakından tanınan biri ile görüntülendi. İHH’nın El Kaide gibi örgütlerle bağlantısını kuran Gökdere, Gaziantep’e gelen Liva et Tevhid Tugayı komutanı Abdulkadir Salih ile bir araya geldi.Gökdere İHH adına yaptığı açıklamada, “Büyük komutan(dün) bizi ziyaret etti. Bana ‘amcamsın’ diye hitap etti. Allah ondan razı olsun, Suriye’yi onun gibi adaletli yöneticilerden mahrum bırakmasın.” Gibi ilginç ifadeler kullandı.

Said Gökdemir'in üç ay önce İHH ile yollarının ayrıldığını herkes biliyor. Gaziantep'te İHH yetkilileri aransaydı ABNA bunun böyle olmadığını bilecekti ama onların derdi haber yapmak değil, karala gitsin mantığı....

İran-Suriye medyasının hedefinde olan yardım gönüllüsü Said Gökdere konuştu...Şahsına yapılan saldırının alçakça bir saldırı olduğunu dile getiren Gökdere, "bunların tek amacının, Esed’in saldırılarına maruz kalan insanlara yardım edilmesinin kesilmesi ve Esed rejiminin daha çok katliam yapması içindir ve bu onların en çok istediği şeydir" dedi.
 
Suriye’de yaşanan insanlık dışı uygulamaları konu eden herkes, Şii ve Esed medyasında göre teröristtir. Bu aslında onların temel akidesi anlamına gelmektedir  diye konuşan Gökdere konuşmasını şöyle sürdürdü.
 
Yardım gönüllülerine atılan iftira ve karalama kampanyaları her zaman oluyor, olacaktır, olmaya da devam ediyor. Biz bunlara rağmen Suriye halkının her zaman yanında olmaya devam edeceğiz.
 
Başta Hamanei’ye ait olan sitenin ve genelde ise Şii ve Esed medyasının bu derece bize saldırmasını normal görüyoruz. Biz Hizbullah militanları, Irak Şiileri, ve İran askerleri gibi gidip orada katliam yapmıyoruz.
İşte Hamanei’n Sitesinde şahsıma atılan iftira haberi...
 

Onların yapmış olduğu gibi kadın, çocuk, yaşlı ve çaresiz insanları katletmiyoruz. Bizler bilakis onların yıkmış ve  tarumar ettikleri, taş üstüne taş bırakmadıkları yerlere gidip elimizden geldiğince gücümüzün yettiği kadar onarmaya çalışıyoruz.
 
Tüm dünya anlamıştır ki, Suriye’de savaş Muhaliflerle Esed rejimi arasında değildir, savaş muhaliflerle Şiiler arasındadır.
 
Bizim tıbbi, giyecek, yiyecek ve ilaç gibi yapmış olduğumuz yardımları hazmedemeyen kişiler, Esed’e on binlerce askeri savaşmak için gönderirken bunu gündeme hiç getirmiyorlar.
 
Soruyoruz Şii dünyasına, aktardığınız silahlar, bombalar, askeri ve lojistik destekler bizim yaptığımız yardımların (ilaç, tıbbi, giyecek, ve yiyecek) kaç bin katı büyüklüğündedir.
 
Ve yine soruyorum, Suriye’de Esed askerlerinin sayısı kaç kişi kaldı ve şu an Irak Şiileri, Hizbullah milisleri, ve İran devrim muhafızlarının yaptığı katliamları hangi insani, İslami veya temel hak hürriyetleri adına yapıyorlar.
 
Suriye’de şahit olduklarımız durum karşısında kimin hak kimin batıl bir kavganın içinde olduğunu iyi anladık, bir defasında, bir çok ceset gördük bu cesetler savaşçıların değildi.
 
Cesetler üzerinden yaptığımız araştırmadan, hangi el hangi bedene ait, hangi ayak hangi bedene ait bilgisini bulamıyorduk, bedenler parçalanmış bir şekilde ortada duruyordu. Bu cesetler hepsi kadın ve çocuklardan oluşuyordu. Biz bunları bir araya getirip dikemiyorduk çünkü mümkün değildi. Biz bu organları toplayıp toprağa gömüyorduk, çocukların parçalanmış cesetleri halen gözlerimin önünde
Soruyorum, bu vahşeti yapan mı teröristtir? yoksa bu bunlara Allah için yardımcı olmaya çalışanlar mı terörist?
 
Acılara bir nebze dur demek için kardeşlerinin yanında yer alan Müslümanlara iftiralar konusunda artık sınır tanımayan İran – Şii medyası istiyorlar ki orada kadın çoluk çocuk açlık ve yoksulluktan ölsün, Esed ise koltuğunda durup vahşiliğini ve katliamlarını sürdürsün
 
Hamanei sitesi, yayınlamış olduğu haberde bizim resmimizi kullanarak bir takım iftiralarda bulunmuş, resimlerde görünen kişilerin Ahraru Şam hareketinde olan Mücahitlerin resimleridir.
Ve bizler Suriye’ye girişlerimiz tüm resmi işlemleri yaparak yasal bir şekilde giriş yaptık. Suriye’ye gitme sebebimiz ve orada neler ettiğimiz konusunda ise şunları diyebilirim.
 
Suriye’ye girme sebebimiz, zalim Esed rejiminin Müslüman kardeşlerime ve onların kadınlarına ve çocuklarına yaptığı zulme karşı, biz onların yanındayız demek için gittik.
 
Orada çoğu zaman bombalar altında insani yardımda bulunmak onların yaralarına bir nebze de derman olmak için bir çok zorluklara katlandık.
 
Biz bu sebeple gittik açık ve net bir şekilde, Peki Hizbullah, Şii askerleri ve İran devrim muhafızları neden girdi ve neler yapmaktadırlar.
 
Bir defasında Halep’te ciğerlerimi üşüttüm aile hekimim kaloriferimizin yanıp yanmadığını sordu bende yanıyor dedim öyle ise ciğerleriniz fena halde üşütmüşsünüz dedi, bende Halep’te üşüttüğümü söyledim, bana şöyle dedi “abi sen delimisin savaşın ortasında ne işin var dedi”  bende evet deliyim seninde kardeşlerin ve çocukların öldürülüyor olsa o ümmet bilinci sende olsa sende deli olurdun dedim
Bir defasındada Halep’e  yakın Sifire bölgesi bombalanmıştı, El bab da meydan hastanesine koştum cok yaralı vardı hangisine yardım edeceğimi şaşırdım insan uzuvları ortalığa saçılmıştı, yine bir defasında gıda dağıtıyordum 500 metre yakınımıza füze düştü ölümden döndük.
 
Yine bir gece bir kardeşimizle gece saat 2 gibi yatmak için hazırlık yapıyordum kaldığımız eve yakın bir yere scud bombası düşmüştü, kapı ve pencereler yerinden sökülecek gibi oldu, arkadaşım aniden uyandı ne oluyor diye bende Arapların kapıyı çok sert çektiklerini söyledim
 
Allah Allah dedi, nasıl olur böyle kapımı çekilir dedi ben bir şey olmaz yat dedim beş dakika sonra arka arkaya bombalar düştü bana abi ne yapacağız diye sordu bende şahadet getir dua et inşallah şehid oluruz diyordum.
 
Halep’te bir ara ekmek bulmak mümkün değildi fırınlar bombalanıyor biz un götürmüştük gece sabaha kadar ekmek yapıyor evlere de dağıtıyorduk belli bir bölgede çünkü fırınların önü kuyruk olduğundan Besaş Esed rejimi oraları bombalıyordu.
 
Suriye’de çocuklar hem soğuktan hemde açlıktan ölüyorlar bu durumda bırakın Müslüman oluşumu bir insan olarak vicdan sahibi olarak evde oturacak televizyonun karşısında keyfe kalacaktım öylemi?
O zaman ahret gününe iman etmiş biri olarak hesaba çekildiğimde ne cevap verecektim
Şimdi anladınız mı ben niçin Suriye’ye gittim kelle koltukta eşimle helalleşerek evden ayrılıyordum belki bir daha dönmem diye, Allah eşimden razı olsun bana git şehit olursan bana da şefaat edersin diyordu
Ramazan da bazı Müslüman iş adamları zekatlarını dağıtmak için kimi benimle geldi kendi eli ile dağıttı kimide bana ben size güveniyorum diyordu onları da ben dağıttım.
 
Orada ki mücahit kardeşlerimize terörist diyen batıyı da tüm Şiileride kınıyorum. Artık ben Şiilerin Müslüman olup olmadığını sorgulamaya başladım.

Suriye’de gördüğüm katliamı 1915 de birinci dünya savaşında Ermenilerde Türklere yapmışlardı, hamile kadınların karınlarını yarmak mı? dersin çocukların gözünü oymak mı?  insanları yarım yarım boğazlayıp sokaklara atmak mı dersin?
 
Ben bunları Suriye’de gördüm.
 
 
Kaynak: islahhaber.net
 
İşte Yardım ettiğimiz Suriye’li yetimler. Bunlar mı El Kaide ?
 

 
SON VİDEO HABER

Uçakta olay çıkarıp, 'Türkiye'yi satın alırım' diye tehdit etti

Haber Ara