Davutoğlu ne dediyse o oldu?
Pazartesi günü Londra'da Suriye'nin Dostları Grubu'nun 11 üyesinin Cenevre'de yaptıkları toplantı öncesi Türkiye'nin karar metninde yer almasını istediği maddelerin tamamının bildiriye girdiği ortaya çıktı.
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-10-24 12:47:13
Star Medya Grubu Başkanı Mustafa Karaalioğlu, Davutoğlu ile uçakta aralarında geçen diyaloğu ve toplantı sonrası bildiride yer alan maddeleri köşesinde analiz etti.
Karaalioğlu, Suriye'nin Dostları Grubu'nun 11 üyesinin Cenevre'deki toplantısında Türkiye'nin Suriye konusundaki diplomatik başarısını şu sözlerle özetledi.
"Davutoğlu uçakta ne dedi, Londra'da ne oldu?
Pazartesi günü Londra'da Suriye'nin Dostları Grubu'nun 11 üyesinin Cenevre toplantısı için yaptığı hazırlık
çalışmasından kesin bir "Esad'sız Suriye" iradesi çıktı. Suriye'de her ne olacaksa bu hem Esad'sız hem de halen devam eden iç savaşta eli kana bulaşmış Esad ekibinden hiç kimsenin rol almayacağı bir geçiş düzeninde olacak.
ABD'den Suudi Arabistan'a, İngiltere'den Türkiye'ye kadar bütün ülkeler aynı noktada birleşti.
Bakan'ın iddiası
Dışişleri Bakanı Davutoğlu Londra'ya giderken Akif Beki'yle bana 11'ler toplantısından beklentilerini anlatmıştı. Ankara, Cenevre'de kurulacak masanın hangi çerçeve içerisinde olmasını istiyordu.
Bakan, tane tane şu maddeleri sıraladı:
1-) Geçiş hükümeti kurulacak ve bu hükümette Esad ve eli kanlı işbirlikçileri olmayacak.
2-) Geçici yönetimi kurma müzakereleri ucu açık olmayacak, bir takvimde bitirilmesi öngörülecek.
3-) Muhalefet tek otorite altında masaya oturacak ve bu otorite de Suriye Ulusal Koalisyonu olacak. Başka muhalif gruplar masaya oturmak istiyorsa önümüzdeki süre zarfında Ulusal Koalisyon ile anlaşacak.
4-) İnsani boyut, yani ülkeden göç etmek zorunda kalan 2 milyonu aşkın ve ülke içinde yer değiştirmek zorunda kalan 8 milyonun üzerindeki Suriyeli'nin ihtiyaçları mutlaka Cenevre perspektifinin içinde yer alacak. Bu nokta şimdiye değin hiç dikkate alınmıyordu.
Davutoğlu, maddeleri sıraladıktan sonra uçakta "Biz 11'ler toplantısında bunların karar metninde mutlaka yer almasını istiyoruz" demişti.
Bakan böyle dediği için doğal olarak gözümüz kulağımız toplantı sonrası çıkacak bildirideydi. Türkiye Dışişleri Bakanı istiyor ama bakalım dünya ne diyor?
Sonuç?
Bakan ne demişse hepsi bildiriye harfiyen girdi. Daha fazlası da... En önemlisi de dışarıdan ülkeye gelen gruplar mesela Hizbullah, mesela Nusra gibi grupların da Suriye'den çıkması karara bağlandı.
Sadece Londra toplantısı bile, "Türkiye yalnız, Türkiye aşırı gidiyor" diyenler için hayalkırıklığı yaratmaya yeter. ABD, Türkiye, İngiltere, Almanya, İtalya, Fransa, Suudi Arabistan, Katar, BAE gibi ülkelerin de aralarında bulunduğu 11'li grup, Londra'dan bu kararların uygulanması için imza atarak ayrıldı.
Türkiye varsa biz de varız
Ve dahası... Cenevre toplantısına katılma konusunda kararsız ve endişeli olan Suriye Ulusal Konseyi temsilcileri açıkça "Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar varsa ve Türkiye garantörse biz Cenevre'ye geliriz" dediler. Hatta Genel Sekreter Davutoğlu'na sarılarak "Siz varsanız kendimizi rahat hissediyoruz" dedi.
Bu toplantı özellikle de ABD'nin disipline girmesi için büyük önem taşıyor. Bununla birlikte alınan kararlar Suriye sorununu elbette bitirmiyor ama Avrupa ve Arap dünyasının pozisyonunu netleştiriyor.
Nasıl bir pozisyon peki?
En başından beri; yani 2.5 yıldır Türkiye'nin çerçevesini çizdiği pozisyon...
Suriye politikasının başarısını ölçmek için başka söze ve ölçüye gerek var mı?"
SON VİDEO HABER
Haber Ara