CHP'den tutuklu vekiller raporu
CHP’nin “Türkiye Büyük Milletvekili Cezaevi” raporu, CHP, MHP ve BDP’nin tutuklu ve hükümlü milletvekillerine atfedildi. BDP’li Selma Irmak, “Yemekten çıkan çivi, tırtıl, sinek, kıl, saç vb. katkı maddelerinin cezaevinin ikramı olduğunu düşündük hep” dedi.
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-10-21 12:43:54
CHP Cezaevi İnceleme ve İzleme Komisyonu Üyeleri Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Muğla Milletvekili Nurettin Demir ile Manisa Milletvekili Özgür Özel, “ Türkiye Büyük Milletvekili Cezaevi (TBMC), İradesi Hapsolmuş Bir Ülkenin Çığlığı” başlıklı raporlarını açıkladı.
Hülya Karabağlı'nın T24'teki haberine göre; rapor, CHP, MHP ve BDP’nin tutuklu ve hükümlü milletvekillerine atfedildi. Kemal Aktaş (Van), Engin Alan (İstanbul), İbrahim Ayhan (Şanlıurfa), Mustafa Balbay (İzmir), Hatip Dicle (Diyarbakır), Mehmet Haberal (Zonguldak), Selma Irmak(Şırnak),Faysal Sarıyıldız (Şırnak),Gülser Yıldırım (Mardin) raporda yer alıyor. Rapor, milletvekillerinin cezaevindeki zorlu koşullarını göstermesi açısından büyük önem taşıyor.
‘Yemekten çıkan çivinin cezaevi ikramı olduğunu düşündük’
BDP’nin tutuklu Şırnak Milletvekili Selma Irmak, sağlık sorunları için verdikleri dilekçelerin kaybolmasını ve hizmete ulaşmada çektikleri sıkıntıları anlattı. Cezaevindeki temizlik, hijyen ve yemeklere de dikkat çeken Irmak, “Doğa tanrıçasından hep yardım diledik.Karavana usulü gelen yemekleri yiyebilmek için Doğatanrıçasından hep yardım diledik. Yemekten çıkan çivi,tırtıl, sinek, kıl, saç vb. katkı maddelerinin cezaevinin ikramı olduğunu düşündük hep" dedi.
‘Hiçbirimizin kaçma şüphesi yok’
Irmak, CHP raporunda nasıl gözaltına alındığını ve yaşadıklarını da şöyle anlattı: “Bunun çok açık bir siyasi operasyon olduğunu burada gözaltında bulunan ben dahiltüm arkadaşlarımın hakkında açılmış onlarca dava olduğunu, seçilmiş belediyebaşkanı, meclis üyesi partili arkadaşlarımın hiçbirinin kaçma şüphesi olmadığını,defalarca bu makamlara gelip ifade verdiğini, dolayısıyla varsa iddia edilen bir suç,soruşturma kapsamında, davet edildiğimiz takdirde gelip ifade verebileceğimizi böyledarbe görüntüsüyle bir operasyona gerek olmadığını belirttim.”
‘Plastik kelepçe takıldı’
Cezaevine götürülürken ellerinin arkadan plastikkelepçelerle bağlandığını hatırlatan Irmak,arka arkaya dizildiklerini ve refakatçi polislerin sol taraflarında kalacak şekilde dışarı çıkarıldıklarını vurguladı. Irmak, bunun basına daha rahat teşhir edilme amacı taşıdığını söyledi.
'Bir yıl boyunca 8 kişilik koğuşta 27 kişi kaldık'
Irmak, cezaevi koşullarını şöyle anlattı: 1 yıl boyunca 8 kişilik koğuşta 27 kişi, 22 kişilik koğuşta 45 kişi kaldık! Yerlerde,aralarda, mutfak masanın üstünde dahi yatmak zorunda kaldık. Bunu kendim bizzat Adalet Bakanlığı’na defalarca yazmama rağmençözüm getirilmedi. Tam bir işkence ve kötü muamele örneği olan yaşamımız son 9-10aydır nispeten normal bir sayıyla biraz yaşanılır hale geldi”.
BDP’li Gülser Yıldırım: Milletvekili olduğum için cezaevindeyim
BDP Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım, raporda şunları söyledi: 54 bin oyaldım. İçerde olmamadeğil, aldığım oylarınkarşılıksız kalmasına üzülüyorum. Gülser Yıldırım ilk görüşmemiz sırasında sağlık sorunlarına ilişkin şunları paylaşmıştır. Kötülükler o kadar çok ki, herkes kendi cephesinden bakar, önemli olan karşıkinincephesinden bakmaktır.13.02. 2010’dan beri cezaevinde tutuklu bulunuyorum. Gizli tanık biryıl sonra ifade verdi. BDP’nin çalışmalarını KCK çalışmaları olarak gösteriyorlar. BDP merkezilçe başkan yardımcısıydım. BDP İl binasına gitmem suç olarak gösteriliyor. Avukatım diyorki: ‘Dosyanda bir şey yok, sen milletvekili olmasaydın, içerde olmazdın.’ Ben de cezaevindekalmamın milletvekili olduğumdan kaynaklı olduğunu düşünüyorum.
İşte 9 milletvekilinin cezaevi günleri:
'12 Eylül’den daha ağır koşullar var'
Van Milletvekili Kemal Aktaş: “Bugün, 12 Eylül’denDaha Ağır Koşullar Var. Bir ülkenin Başbakan’ıdaha yakın bir zamandaDiyarbakır’ın göbeğinde, halkınkarşısına geçip DiyarbakırCezaevini işaret ederek “Ah…şu duvarların dili olsa dakonuşsa!” demesini nasılizah etmek gerekir? Demek kionun konuşması bir gerçekliğiifade etmiyor. Çünkü onunbu çağrısında propagandaamaçlı bir suç yok. Fakatbenim, yani bizzat bu vahşetincanlı tanığı ve yaşayanı olarakgördüklerimi, yaşadıklarımıyazmam suç delili oluyor?”
'Hakimlerin vicdanları farklı'
İstanbul Milletvekili Engin Alan: Bir hâkim çıkın diyor bir hâkim girindiyor. Bunlar aynı mektebi okumamışlarherhâlde. Bunların icdanları da farklı.
'Bir doktor binden fazla kişiye bakıyor'
Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Ayhan: “Soda ve çiğ yumurtanın yasak olduğunu” koğuş veya oda değiştirilmesineizin verilmediğini söyledi. Sağlık hizmetlerinin yetersiz olduğunu söyleyen Ayhan “Bir doktor var, 1000’den fazla insanabakıyor. Doktorun tutumu iyi ancak bir doktor yeterli değil” diyor.
“Namık Durukan, yarın Türkiye’yi kaosa sürüklemekten mahkum edilebilir.”
İzmir Milletvekili Mustafa Balbay: “5,5 yıldan beri yargılama hiçyapılmamış gibi. 5,5 yıl öncesavcı ne dediyse 5,5 yıl sonraaynısı diyorlar. ‘Savunmamamızı yaptıkdüzeltilir dedik. TÜBİTAKdelillerin sahte olduğunukanıtladı, bilgisayardakibelgelerde suç unsuru yok.Hiç dikkate alınmamış.AKP ve Adalet Bakanlığı saldırısını DHKP-C üstlendi. Başbakan hala Ergenekon’a bağlamayaçalışıyor. Bu bile Ergenekon Davası’nın siyasi yönlendirmeyle sürdüğünü kanıtlar. “İçişleriBakanı DHKP-C diyor, Başbakan’ın talimatı ile Ergenekon’a dönüştü. Türkiye’de artıkyargılamalar polis-savcı-hâkim zincirinde yapılıyor. Avukat yok sanık yok. Bu mantıkla İmralıgörüşmelerini yazan Namık Durukan yarın Türkiye’yi kaosa sürüklemekten mahkûm edilebilir.
'Öcalan’ın ‘Hatip’e selam söyleyin’ iddianamede yer alıyor'
Diyarbakır Milletvekili Hatip Dicle: İmralı ile görüşmeler, taktikseldir.AKP 2013’ü savaşsız geçirmeninplanını yapmaktadır. Samimiyetikuşkuludur. 1 yıl 8 ay ceza aldım.09.06.2011’de cezamın onaylandığınıöğrendim. Oysa seçim için başvurumsırasında beni veto etmediler, vetoetseydiler yerime başka bir arkadaşmilletvekili olacaktı. 86 bin oy iptaledilmiş oldu.DTK eşbaşkanlığım sırasında organize ettiğim; “Kürt sorunu nasıl çözülür, işsizlik nasılçözülür?Çalıştaylar suç unsuru olarak gösterilmektedir. KCK ana sözleşmesinde yazanşeyler yaptıklarımızla çakışmışsa durumu örgütsel olarak yorumluyorlar. Örneğin, KCKÇalıştay’dan bahsediyor, biz de Çalıştay yapmışız, durum KCK’ya bağlanıyor. DiyarbakırİHD’nin de yaptığı çalışmalar da bu bağlamda değerlendiriliyor. Abdullah Öcalan,“Hatip’e selam söyleyin!” demiş bu da iddiada yer alıyor.
'Neden tutuklandığımı bilmiyorum'
CHP Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal: Tutuklamamın üzerinden 356 güngeçtikten sonra mahkemeniz tarafındansorgulanmam yapıldı. Sorgulamamınüzerinden 3 yıl daha geçtikten sonrasavcı mütalaasını okudu. 17 Nisan2009’da tutuklandım. Fakat nedentutuklandığımı o gün de bilmiyordum,şimdi de bilmiyorum.
'16 kişilik koğuşta 40 kişi. Mutfak masasında yatıyorlar'
Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız: Devletleşen AKP Kürt siyasalhareketi içinde yer alaninsanlardan açık bir şekilde ahlaksızca intikam alıyor. Yaşananlar ihmallerin ötesinde bir hukuk katliamıdır. Tutuklu vekiller skandalı siyasal iradenin gaspıdır.Mardin Cezaevi’nin kapasitesinin çok üstünde mahpusbulunduğunu söyleyen Sarıyıldız, cezaevindeki kötüyaşam koşullarını şu cümlelerle anlatmaktadır.”16 kişilik koğuşlarda 40’a yakın insan tutulunca kimi koğuşlarda merdiven altında, lavaboda, mutfak masası üzerinde yatmak zorunda kalınırken kimi koğuşlarda da vardiya halinde yatmak zorunda kalınıyordu.”
'Ellerimiz kelepçeli'
Üç yıl boyunca gittiğimiz mahkemeler ayrıca işkenceye dönüşmektedir. Cezaeviringlerinin standartlara göre olmayışı, 50’e yakın tutuklu veya hükümlünün herseferinde neredeyse üst üste yığılarak taşınması, en önemlisi de mahkeme günüboyunca ellerimiz kelepçeli olarak tutulduğumuz Adliye Binasındaki hücrelerin havasız,kirli ve dar olması açık bir işkenceye dönüşmektedir. Söz konusu durumu birçok kezmahkemede dile getirmemize rağmen en ufak bir çözüm geliştirilmemiştir.
Tutuklu milletvekilleri raporunun tam metni için tıklayın...
SON VİDEO HABER
Haber Ara