Today’s Zaman'dan eleştirilere yanıt
Today’s Zaman son günlerde kendileri hakkında yapılan eleştiri ve yorumlara cevap niteliğinde bir yazı yayınladı.
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-10-20 19:07:12
19 Ağustos 2013 tarihli yazısının başlığı “Hava puslu, suskun ve ağır” idi. Ahmet Turan Alkan, bir devlet üniversitesinde öğretim üyesiyken, yani bir “devlet memuru” iken, yaşamak mecburiyetinde kaldığı 2007 müdahalesine doğru giden süreç ile artık devlet memuru olmadığı içinden geçmekte olduğumuz ve henüz adını tam olarak koymakta bile yine içinde bulunduğumuz ortam gereği güçlük çektiğimiz yeni süreci mukayese ediyordu. “Nerde o günler?” diyen Alkan o yazısında şunları söylüyordu:
“2007’ye giden süreçte devlet memuruydum ve bir üniversitede becerebildiğim kadarıyla ders veriyordum. “Akademisyen” kimliğim vardı. O dönemde yazdıklarımı okuyanlar ve her şeye rağmen 2547 sayılı kanuna bağlı “memur” kimliğimi bilenler, özel sohbetlerde, ‘Âmirlerin (rektör, dekan vb.) sana karışmıyorlar mı, rahatsız ediliyor musun?’ diye sorarlardı. Şimdi Ergenekon davasından hükümlü paşa ve yazarların ayda en az bir kere öğrencilere davet üzerine konferans verdiği zamanlardı, yani üniversite yönetimi ile esasen bir doku uyuşmazlığı vardı. Soranlara hep şöyle cevap verdim, ‘Hayır, hiç rahatsız edilmiyorum; ne açık ikaz, ne bir imâ; bilakis bana karşı mesafeli bir saygı duyduklarını hissettim hep.’
Bu doğru. Yazdıklarımdan ötürü ne YÖK, ne de üniversite yönetiminden baskı görmedim; yazdıklarıma bakıyorum şimdi: Hiç de ‘ortaya karışık salata’ cinsinden suya sabuna dokunmaz şeyler değildi. Bu hadiseyi sorulan her yerde yukardaki haliyle anlattım, şahitlerim vardır.
‘2007’ye akan darbe arifesi günlerinde mi fikren rahattın, şimdi mi?’ diye sorsalar şöyle cevap veririm; nerde o günler?
‘Bu biraz ağır bir hüküm değil mi?’ diye düşünenler çıkabilir; ağırını hafifini bilmiyorum; zihni rahatlık ve fikrî hürriyet bakımından o dönemde daha iyi durumda olduğumu söylüyorum…”
Aylardır şahsımı ve editörlüğünü yaptığım Today’s Zaman’ı hedef alan saldırıları, toplu linç kampanyalarını, tehditleri, akla gelebilecek her türden karakter suikasti çabalarını ve demonizasyonu korkarım ki ben Ahmet Turan Alkan kadar edebi bir dille anlatamayacağım.
Malumunuz Today’s Zaman, ileride bütün detaylarıyla yazmayı düşündüğüm, “yeni medya düzenine” uymamakta direnen bir gazete. Evrensel gazetecilik ilklerine sadık kalmaya çaba harcayan, daha doğrusu bu ilkelere sadakate “cesaret edebilen”, birkaç bağımsız gazeteden biri. Yanlış okumadınız Yeni Türkiye’de evrensel medya etik ilkelerine sadık kalabilmek artık ciddi bir cesaret konusu olmuş durumda. Şayet bugünün Türkiye’sinde gazetecilik yapıyorsanız kamu yararını gözeterek yaptığınız her haberin, attığınız her başlığın bir bedeli olacağını hesaplamak zorundasınız. Ülkemizde cinsi ve çapı her ne olursa olsun bu bedeli peşinen göze almak namuslu gazeteciliğin artık olmazsa olmaz bir şartı haline geldi. Özellikle yaptığınız haberler, hükümetin her ne konuda olursa olsun aldığı pozisyonu gözü kapalı alkışlamıyorsa.
DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ
Haber Ara