Bu şehre bu kadar kamyon çok

Zaman'ın haberine göre; Kamyoncuların protesto için geçtiği Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nü sallaması ve geçen pazartesi Haliç Köprüsü’nde meydana gelen trafik kazası, İstanbul’daki kamyon ve TIR’ların oluşturduğu riski tartışmaya açtı. Freni patladığı söylenen kamyonun sebep olduğu kazada 14 araç zarar görmüş, 12 kişi yaralanmıştı. Protesto ve kazadan sonra dikkatler kamyonlara çevrilirken, gün geçtikçe artan inşaatlardan dolayı şehirdeki kamyon sayısında yaşanan patlama da gündeme geldi. Günde 16 bin kamyon İstanbul trafiğine çıkıyor. Son 9 ayda ağır taşıtların karıştığı kaza sayısı 2 bin 557. Bu sayı geçen yıla göre yüzde 7,7 daha fazla. Emniyet, kamyon kazalarının uykusuzluk, yorgunluk ve aşırı hız sebebiyle meydana geldiğine dikkat çekiyor. İstanbul Kamyoncular Esnaf Odası Başkan Vekili İhsan Temel de kamyonların şehir trafiğine girmemesi gerektiğine işaret ediyor ve çözüm için şunu öneriyor: “Şehir girişlerine kamyon cep alanları yapılmalı. Buralarda depolama ayrıştırma ve park alanları oluşturulmalı.”

Bir şirkette kamyon servis müdürü olarak çalışan Erdem Dinç, kazaların daha çok aşırı hız ve dikkatsizlik sonucu meydana geldiğini dile getiriyor. Ayrıca yokuş aşağı vitesi boşa alıp yakıt tasarrufu yapmak isteyen sürücülerin de araç kontrolünü kaybettiğini, dolayısıyla kazaya sebebiyet verdiğini ifade ediyor. 28 yıllık kamyon şoförü Bünyamin Kılıç, aşırı tonajın kazalarda çok büyük rol oynadığını dile getiriyor. Kılıç, “Araç hızlı gittiği zaman fren durma mesafesi iki katına çıkıyor. Eğer araçta yük varsa durmak ve manevra yapmak daha da zorlaşıyor. Çünkü yük, aracın frenlerinin boşalmasına neden oluyor.” diyor. Emniyet yetkilileri de kamyon kazalarının daha çok uykusuzluk, yorgunluk ve aşırı hız sebebiyle meydana geldiğine dikkat çekiyor. Ağır taşıtların sol şeridi kullanmasının yasak olduğuna vurgu yapan üst düzey bir emniyet yetkilisi, buna riayet edilmediğini ve bu yüzden çoğu zaman trafiğin altüst olduğunu söylüyor.

Şehre her gün dışarıdan 10 bin kamyon giriyor

Başta Amerika ve Avrupa olmak üzere, gelişmiş ülkelerde kamyonların kolay kolay şehir içine giremediğine dikkat çeken emniyet yetkilileri, bunun Türkiye’de de uygulanması gerektiğini dile getiriyor. Şu öneri ve uyarılarda bulunuyorlar: “Şehir girişlerine aktarma noktaları kurulmalı ve getirilen yük, buralarda kamyonetlere ve daha küçük dingilli araçlara yüklenerek şehir içine taşınmalıdır. Şehir içi dağıtımlar direkt büyük taşıtlarla yapılmamalıdır. Ayrıca şehirlerarası çalışan ağır taşıtlarda olduğu gibi şehir içi çalışan ağır taşıtlarda da takograf zorunluluğu getirilmeli. Özellikle hafriyat kamyonları gece gündüz çalışıyor. Takograf, bunların tespitinin yapılmasını sağlayacaktır.”

İstanbul Kamyoncular Esnaf Odası Başkan Vekili İhsan Temel de kamyonların şehir trafiğine girmemesi gerektiğine işaret ediyor. Temel, İstanbul’da yaşanan sıkıntıyı şöyle açıklıyor: “Giderek metropolleşen İstanbul’da işyerleri merkezde kaldı, şehir sürekli büyüyor. Her gün onlarca inşaat yükseliyor. İstanbul kooperatiflerine kayıtlı 6 bin kamyon var. Dışarıdan da her gün yaklaşık 10 bin kamyon girişi var. Kamyonların trafiğe girmemesi gerekiyor. Bunun için şehir girişlerinde kamyon cep alanları oluşturulmalı. Buralarda depolama ayrıştırma ve park alanları oluşturularak kökten çözüm bulunmalı.”

40 ton almamız gerekirken işveren 50 tona zorluyor

5 yıllık kamyon şoförü Faruk Kepenek (32), işverenlerin kendilerini baskı altında tuttuğunu ve kuralları çiğnemeye zorladığını dile getiriyor. 40 ton tonajlı araçların kimi zaman 50 tona zorlandığını açıklayan Kepenek, işverenlerin kendilerini ‘yasak saati’ bulunan bölgelere girmeye zorladığını kaydediyor. Kepenek, “Aracımın 40 ton kapasitesi var, bu bazen 50’ye kadar zorlanıyor. Ayrıca ağır taşıtlar için yasak saati olan bölgelere işverenin zoruyla giriyoruz. Giremeyiz desek işten kovuluyoruz.” diyor. İşveren zoruyla yasak saati ihlal ettiği için ehliyetine bir kere el konulduğunu ve 2 ay çalışamadığını anlatan Kepenek, sadece sürücülerin cezalandırılmasından yakınıyor.

17 yıllık TIR şoförü Halis Tunç da, piyasada tecrübeli kamyon ve TIR sürücüsünün kalmadığını, dolayısıyla trafikte birçok tecrübesiz sürücünün dolaştığını belirtiyor. Tunç, şu görüşleri dile getiriyor: “Piyasada ağır araç sürücüsü bulunamıyor. Dolayısıyla koca araçlar birkaç aylık tecrübesi olan kişilere teslim ediliyor. Bunlar da trafiğe kasap olarak çıkıyorlar.”

İstanbul’da son iki ayda yaşanan kamyon kazaları

(7 Ekim) Haliç Köprüsü’nde 14 aracın karıştığı trafik kazasında 4’ü ağır 12 kişi yaralandı (üstte).

(7 Ekim) Küçükçekmece Basın Ekspres yolu Sefaköy yakınlarında yol kenarında bulunan polis ve sağlık ekiplerine yoldan geçen aracın çarpması sonucu 1 polis ile 1 sağlık görevlisi hayatını kaybetti. Kazada 8 kişi de yaralandı.

(22 Eylül) Başakşehir’de bir alışveriş merkezine ait servis minibüsü bir kamyonetle çarpıştı. Kazada yanan minibüs içinde bulunan 4 yaşındaki İbrahim Şamil Çalan, hayatını kaybetti. Kazada 2’si ağır 6 kişi yaralandı.

(22 Eylül) Ümraniye’de kamyon ve minibüsün kafa kafaya çarpışması sonucu 3 kişi çeşitli yerlerinden yaralandı.

(17 Eylül) Sultangazi’de içerisinde sürücüsü bulunmayan kamyon, hareket ederek park halindeki otomobili sürükledi. Otomobilin çarptığı anne ve oğlu, ağır yaralandı.

(26 Eylül) Eyüp’te, aşırı hızlı olduğu öne sürülen kamyon, virajı alamayarak 20 metre yükseklikten aşağı düştü. Araç içinde sıkışan sürücü Bayram Töre, yaralandı.

(28 Ağustos) İzmit Kuruçeşme TEM Otoyolu’nda bir TIR’ın, önünde seyreden kiremit yüklü başka bir TIR’a arkadan çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında araç içinde sıkışan kişi olay yerinde hayatını kaybetti.