Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Yargı sisteminin ‘medyatik’ yüzleri Avrupa eğitiminde

Adalet Bakanlığı, medya kuruluşlarının yargı süreçleri hakkında daha sağlıklı bilgi edinebilmesi adına başlatılan basın sözcüsü sistemi için Avrupa ülkelerini örnek aldı. 14 kişilik bir heyet geçtiğimiz günlerde Almanya ve Hollanda’ya giderek bu ülkelerdeki yargı-medya ilişkilerinin nasıl sağlandığını inceledi.

12 Yıl Önce Güncellendi

2013-09-27 03:14:58

Yargı sisteminin ‘medyatik’ yüzleri Avrupa eğitiminde

Zaman'da yer alan habere göre; Türkiye, büyük soruşturma ve davaların sürdüğü bir ülke. Bu hukuki süreçlerin halka anlatılması da medyanın görevi. Ancak, yargı yıllarca kapalı bir sistem olarak işlediği için halkı bilgilendirme; kaçamak ve saklı beyanlardan öteye geçmedi. Bu da medyanın işini zorlaştırdı. Hatta Ergenekon soruşturmasında, sıradan rutin bilgi veren savcılık bile bazı köşe yazarları tarafından ‘gizli bilgi vermekle’ suçlandı. Halbuki tüm ülkeyi ilgilendiren, kamunun merak ettiği önemli ve büyük soruşturmalarda medyanın bilgi alması çok önemli. Bu tarihi sorun üzerine ‘Yargı Medya İlişkilerinin Güçlendirilmesi Projesi’ başlatıldı. Adalet Bakanlığı, Avrupa Birliği ve Medya Derneği’nin ortaklaşa yürüttüğü bu proje ile yargı halka indiriliyor.

Proje kapsamında ilk eğitim ziyareti Almanya ve Hollanda’ya yapıldı. Adalet Bakanlığı Müsteşarlığı, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, Yargıtay hakimleri, il ağır ceza mahkemesi başkanları, başsavcıları ve gazetecilerden oluşan 14 kişilik grup sırasıyla Köln, Düsseldorf ve Den Haag (Lahey) ziyaretlerinde bulundu. Almanya’da ‘cinayet, politik suçlar ve diğer suçlar’ kategorileriyle basın savcılarının görev alanı ayrılmış. Yani, mahkemelerde olduğu gibi basın sözcüsü savcılarında da iş bölümü var. Türkiye’de ise geçtiğimiz yıllarda başlatılan pilot uygulamaya göre daha çok başsavcı ya da başsavcı vekilleri basın sözcüsü olarak görevlendirildi.

Alman savcı ve hakimlerden alınan bilgilere göre, basın sözcülerinin temel ve ortak özelliği hakim-savcı olmaları. Ama basın bilgilendirme için kurulan birimlerde yargı alanında tecrübeli gazeteciler de çalışıyor. Almanya’da yargıdaki basın sözcülüğünün önemli işlevlerinden biri de sanık ya da mağdur avukatlarının (buna medya avukatı diyorlar) medyaya tek taraflı bilgi akışı vermesinin önüne geçmek. Bu Türkiye’de de çok yaşanan bir durum. Her önemli davada medyayı devamlı bilgilendiren, açıklamalar ile soruşturma ve davaları yönlendirmek isteyen avukatlar mevcut. Yine Alman savcılarının beyanına göre görevleri bir çeşit ‘halkla ilişkiler’. Ama bu yapılırken yargı konusu ünlü ve bilinen isimler değilse ve çocuk ise sanık ya da mağdurların ismi saklanıyor. Yani, kişisel hakların korunmasına önem gösterilirken soruşturma ya da davanın türüne göre özenli bir şekilde ve 4-5 cümlelik açıklamalar yapılıyor. Ayrıca, basın sözcülerinin telefonları 24 saat ve hafta sonu dahil olmak üzere hep açık. Gazeteciler, istedikleri zaman bu savcılara ulaşabiliyor.

Yargılama sırasında ise mahkeme kapısından girerken davanın taraflarının fotoğrafları çekilebiliyor. Bu da mahkeme başkanının onayı ile olabiliyor. Almanya’da eskiye nazaran mahkemelerden fotoğraf çekmek daha da fazlalaşmış. Basın savcıları sorulan sorulara cevap vermediği takdirde gazetecilerin yargıya başvurma hakkı var. Düsseldorf’ta basın sözcüsü olan Ralph Neubauer, “Basın sözcüleri, çok komplike olayları basit bir dille anlatmayı öğrendiler. Eyalette 500 basın sözcüsü var. Bunların da 200’ü basın önüne çıkıp açıklama yapıyor. Yani, kamuoyu tarafından tanınan isimler. Kısaca, bu şekilde yargı sempati kazanıyor. Birçok vatandaş üzerinde olumlu algı oluşturduk. Sistem üzerinden yargının resmini değiştirmeye çalıştık.” diyor.

ADLİYELERİN TWITTER HESABI VAR

16 milyon nüfuslu Hollanda’da ise 1,7 milyon dava dosyası var. Dünya genelinde yargının en adil karar verdiği ülkeler sıralamasında ilk beşte olan Hollanda’da her adliye ve savcılıkta basın sözcülüğü bulunuyor. Halk yargıya güveniyor. Hollandalı yetkililer de, basın sözcülüğünün yargıyı halka yaklaştırdığı konusunda Alman meslektaşlarıyla hemfikir. Son zamanlarda sanıklar isterse ve mahkeme başkanı onay verirse duruşmalar canlı yayınlanabiliyor. Mahkemede mağdurların ayrı masası var. Mahkemenin medyadaki imajı çok önemli. Bütün adliyelerin Twitter hesabı var, kendi bölgelerinde olay olunca bilgi veriyorlar. Mahkemede ise Twitter konusunda sadece tanık ifadeleri kısmında yasak söz konusu.

Tanık ifadelerini sosyal medya aracılığıyla yazmak yasak. Basın savcıları ya da hakimleri, büyük bir davada karar çıkacaksa, günler öncesinden heyete dahil olarak duruşmaya çıkıp mahkemenin seyrini takip ediyor. O mahkemeden çıkacak kararla ilgili bilgi alıp basın açıklamasını da hazırlamaya başlıyor. Ancak bu süreçte aldığı bilgiyi kimseyle paylaşmıyorlar. Bunun tek amacı, basın sözcüsünün muhatap olacağı sorulara her zaman hazırlıklı olmasını sağlamak.

Üç ülkenin karşılaştırmalı yargı sistemi

ALMANYA

Federal yargı sistemi var.

21 bin hakim, 5 bin savcı görev yapıyor.

Savcılık ve mahkemede basın sözcüsü bulunuyor.

Basın sözcüleri haftada bir basın açıklaması yapıyor.

Mahkeme kararları internette yayınlanıyor.

Hakimin izniyle mahkeme salonuna girerken kapıda görüntü alınabiliyor.

Davanın görülmesini engelleyebilecek, zorlaştırabilecek ya da geciktirebilecek bir durum söz konusu ise ya da kamu çıkarlarına veya özel çıkara zarar ihtimali varsa basın sözcüsü bilgi vermeyebiliyor.

HOLLANDA

2 bin 200 hakim, 600 savcı görev yapıyor.

Hakimin izniyle duruşma (10-15 dakika gecikmeli olarak) canlı yayınlanabiliyor.

Sosyal medya, Twitter-Facebook da iletişim için kullanılıyor.

Mahkemelerin kendi organizasyonlarını idare etme sorumluluğu var. Mahkemelerin kendi bütçeleri mevcut.

Savcılık ve mahkemede basın sözcüsü var. Ayrıca iletişim büroları da halka duruşma günü ve dosyanın bilirkişiden gelip gelmediğine dair bilgiler veriyor.

TÜRKİYE

Üniter devlet sistemine göre yapılanmış bir yargı teşkilatı var.

7 bin 604 hakim ve 4 bin 443 savcı görev yapıyor.

Pilot uygulama kapsamında savcılıklarda 30 basın sözcüsü bulunuyor.

Mahkemede görüntü kaydetmek ve bunları yayınlamak TCK’ya göre suç.

Basın sözcüsü, ihtiyaç olduğunda yazılı ya da sözlü açıklama yapıyor.
SON VİDEO HABER

Şam'daki saray yakıldı, eşyalar alındı

Haber Ara