Mihraç Ural: Yeşil son anda elimizden kurtuldu!
Türkiye'de kontrgerilla faaliyetlerinin kilit isimlerinden ve hakkında çeşitli spekülasyonların yapıldığı Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım yaşıyor.
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-09-27 08:58:04
Taha Haber'den Ferhat Aktaş'ın haberine göre;
Yeni görev yeri Suriye'nin kuzey bölgeleri. Öldüğü ya da emekli olduğu söylenen Yeşil'in boş durmadığı, Halep ve Lazkiye’de MİT bağlantılı kontrgerilla faaliyetleri içinde olduğu iddia edildi.
Uzun yıllardır kendisinden haber alınamayan ve son günlerde hakkında medyaya yansıdığı kadarıyla 'yaşadığı, yurtiçi ve yurtdışına gidip geldiği' iddia edilen (Yeşil) Mahmut Yıldırım bakın nerelerde geziyor?
Yeşil Suriye'de neler yapıyor, kimlerle irtibatlı?
Lazkiye'den Mihrac Ural'ın bugün Mukeveme Suriyye Basın Yayın Komitesi aracılığıyla Taha Haber'e yaptığı, Türkiye'de hiç bir yerde yayınlanmayan gündem yaratacak açıklaması Yeşil’in akıbetiyle ilgili tartışmalara yeni bir boyut katacak gibi.
24 Eylül Salı gecesi Türkiye sınırına yakın Rebia nahiyesine yakın bölgeden gelen istihbarati bilgi üzerine muhalif çetelerin bulunduğu noktaya sızan Mukaveme Suriyyi güçlerinin komutanı Mihrac Ural, kurdukları pusuyla ilgili çok özel bilgiler paylaştı. Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım ile beraberindeki bir ekibin bölgeye dönük üstlenme doğrultusunda araştırma faaliyeti için geleceği bilgisinin alınması üzerine, Suriye Ordu birliklerinin de başka bir bilgi üzerinden alana yakın noktalarda mevzilendiği bölgede gizli bir operasyon yapıldı. Operasyon neticesinde Yeşil’in içinde bulunduğu çoğunluğu Türk istihbaratçılar ile yerel saha elemanlarının olduğu konvoy vurulmasına rağmen Yeşil’in sağ kurtulduğu ancak konvoyda yer alan kimi kişilerin yaralandığı öğrenildi.
Mukaveme Suriyyi Basın Yayın Komitesi tarafından elimize ulaşan ve önemli bilgiler içeren açıklamayı yayınlıyoruz. Açıklamanın sonunda yine aynı kaynaktan bize ulaşan bilgi notunda geçen; Antakya’da, Yeşil’le beraber hareket eden MİT görevlisi silah tüccarı elemanları hakkında ilginç bilgiler paylaşacağız.
İşte Mihrac Ural’ın gerçekleştirdikleri operasyona ilişkin yaptığı çarpıcı açıklamadan bazı bölümler:
‘’Mukaveme Suriyyi güçlerinin aldığı anlık istihbarat üzerine Halep kuzey bölgesinde, Lazkiye Kürt ve Türkmen yoğunluklu kırsal alana, Erdoğan’ın talimatıyla MİT aracılığıyla görevlendirdiği Yeşil Kod adlı Mahmut Yıldırım'ın özellikle de Türkmen bölgelerine gelerek araştırmalar yapacağı öğrenildi.
Detaylı bilgilerde ise, uzun zamandır emekli yaşamını gizlice sürdüren Yeşil’in, Erdoğan’ın “eski- yeni tüm deneyimli MİT elamanlarının Suriye’de sürdürdüğümüz stratejik göreve intikali” talimatı çerçevesinde yönetici-danışman olarak çağrıldığı bilgisi elde edilmiştir. Bunun üzerine Urfa, Mardin, Gaziantep, Kilis, Hatay hattı üzerinde ön çalışmalar yaptıktan sonra, yapılacak ve oluşturulacak birlikler ve kurulacak bürolar üzerinde çalışmaların yoğunlaştırıldığı öğrenildi.
İdlib ilinin Bdama ilçesine gelen ve eski vakıflar müdürü Rıdvan Hammudi'nin evinde misafir edilen Yeşil, Türkiye sınırına yakın Rebia nahiyesine geçme kararı aldı.
Ona eşlik edecek olan Mehmet, Ahmet ve Sari Hammudi ile birlikte yola koyuldu. Mukaveme Suriyyi güçleri yaklaşık 15 aracın bir konvoy olarak yola çıktığı haberini alır almaz yol güzergâhları silahlı çete güçlerinin elinde olmasına karşın sabahın çok erken saatlerinde gizlice bu alanlara geçip pusu kurdu.
Konvoy vuruldu. Sonrasında Bdama’dan gelen haberlere göre Yeşil’in içinde olduğu aracın isabet almadığı, isabet alan araçlardan birinde Rıdvan Hammudi’nin oğlu Ahmet Hammudi’nin yaralandığı öğrenildi.
Bdama (Bayda köyü) Rihana köyü üzerinden Rabia nahiyesine geçiş yapılacağı bilgisi üzerine Rabia yakınlarında mevzi alan Mukaveme Suriyyi militanları, Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım’ı canlı yakalama hedefi koymuşlardı. Ancak, konvoy Rabia’ya ulaşmadan Bayda köyü yakınlarında Suriye ordusu tarafından havan atışı başladı. Beklenmeyen bir durumdu. Konuyla ilgisiz bir topçu birliği “aldığı istihbarat üzerine konvoyu ateş altına aldığı öğrenildi”. Konvoy isabet almıştı, yaşanan dağılma konvoyun yola devamını engelledi. Konvoya yapılan bu müdahale, selefi El Nusra ve Muhacirin gruplarının askeri sorumlularının bölgede ÖSO’ya karşı geniş çaplı bir çatışmaya yönelik toplantının konvoyu olduğu bilgisi üzerine yapılmıştır.
Mukaveme Suriyyi bu konvoyun gerçekte kimleri taşıdığı haberini son anda almış olması nedeniyle hazırlıkların hızla yapılıp, Mukaveme Suriyyi birliklerinin silahlı çetelerin ellerindeki bölgelere girmesiyle ilgili zaman süreçleri Ordu karargâhı ile bilgi akışında gecikmelere yol açtı.
Bdama'da yapılan toplantıda Türkiye'nin Erdoğan yönetimi boyunca Suriyeli terör şebekelerine yaptığı yardımların konu edildiği, bundan sonra bu yardımların artarak süreceği belirtildi. Yaklaşık 25 özel korumasıyla Bdama'ya gelen Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım’ın, daha çok Kürt ve Türkmen bölgelerinde ve Halep Küziyned’de çalışmak istediği, Lazkiye kırsalından umutsuz olduğunu söylediği bilgisi gelmiştir.
Bu toplantılarda dile gelen bilgiler ise, Bayır- Bucak bölgesinde yer alan az sayıda Türkmen gruplarının (yaklaşık 1400 terörist) önemli bir kısmının savaşa katılmaya niyet göstermeyip, Hatay, Adana, Mersin yöresinde ve İstanbul’da iş aramaya ve savaş risklerinden uzak olmaya başladığı, bölgede kalanların ise her riski göze alıp kaçakçılık yaptığı ve bu nedenle Nusra Cephesiyle çatışmalar yaşadığı bu gidişi yeniden dizayn etmek gerektiği üzerinde durulmuştur.
Erdoğan’ın MİT kanalıyla özel olarak Lazkiye kuzeyinde Türkmen bölgesinin canlandırılması, savaşmak istemeyen Türkmenlere moral verilmesi doğrultusunda Yeşil’in başında olduğu ekibin alana geldiği bildirildi.
Bölgede yaşayan Türkmen topluluklar MİT tarafından kışkırtılıyor!
Küçük sayıda Türkmen gruplarının kaçakçılıktan başka bir şey düşünmediği, siyasal bir yönelimlerini bulunmadığı ve Türkmen halkı içinde hiç bir etkilerinin olmadığının konu edildiği toplantıda Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım’ın toplantıda bulunan yerel unsurlara şunları söylediği ifade edildi:
" Başbakan ısrarla Türkmen bölgelerinde ciddi çabaların olması gerektiğini istiyor ama Türkmenler Suriye’de rahatlar. Kaçakçılar, kanun kaçkınları, firariler gibi her türden insan toplanmış ama sayı bu savaşı kırsal alanda yürütecek bir sayıyı ulaşmadığını’’ dile getirmiştir.
Mihrac Ural'ın açıklamasında devamla; "Anlaşılıyor ki hezimet üzerine hezimet alan diktatör Erdoğan son kartlarını oynamak istedi. MİT'in tüm döküntülerini, insanlık dışı kuklalarını da meydana sürmüş bulunuyor. Bu son çırpınışlar ikili amaç taşıyor. Birincisi; devletin sırtında kanlı bir çıban olan tipleri tasfiye etmektir zira batılı ülkelerde bunu yapıyor. Selefi terör şebekeleri ve onların uyuyan ekiplerini olduğu gibi kolaylıklar sağlayarak Suriye’ye sürmüştür.
İkincisi; parlaklığını gittikçe yitiren ve çöküşü hızla katlanarak büyüyecek olan hezimetin önüne geçmek ya da en azından koparılacak bir şeyleri koparabilmek için çırpındığı gözlemlenmektedir.
Derin Türkiye devletinin Irak Türkmen sendromunun bir kez daha Suriye’de yaşanmaması için kabuslar görüldüğü bilinmektedir. Kuzey Irak’ta Türkmenlere hiçbir yönetsel etkinlik payının çıkmamış olması onlar için korkunç bir sendrom olmuştur. Aynı hataya Suriye'de düşmek istememektedirler (bu da Irak Türkmenlerini Şii olmaları kadar, Türkiye’nin güdümüne sıcak bakmamalarıyla ilgili bir boyuta sahiptir).
Erdoğan yönetimi şunu hesap ediyor; Araplar birbiriyle ne kadar savaşsalar da sonra barışıp kendi kavgalarını unuturlar, Suriye’de kim kazanırsa kazansın sonuç Arapların lehine olur, bunun için bu karmaşadan Türkmenler için bir yönetsel alan oluşturup nüfus alanlarını genişletmek isteyecektir. İşte Erdoğan’ın komşu ülke üzerindeki yayılmacı niyetlerinin merkezinde bu var.
Yeşil bunun da bir aracı olarak bölgeye gönderildi.
Emekli bir cellatın, bir tetikçinin ölüm üzerine kurulu yaşamından Suriye’de elde edilebilecek hiç bir şey yoktur. Bu sadece iki ülke ve iki halkı birbirine ebedi düşmanlık beslemeleri için kırlı kıyım çabaları üretir. Türkiye halkı Yeşilden çok çekti. Bu kez Suriye'nin çekmesi isteniyor ancak Suriye halkı buna müsaade etmeyecektir.
Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım son anda elimizden kurtuldu ama bir daha geldiğinde göreceği çok şey olacaktır. Sözümüz söz olsun; Yeşil denen bu katili canlı yakalayacağız. Suriye’de nerede olursa olsun, Halep kırsalında da bunun için Mukaveme Suriyyi güçleri olarak önlem aldık. Kürt dostlarımızla da bu konu üzerinde yoğunlaştırılmış bilgi paylaşımı yaparak Ras El Ayn (Ceylanpınar) yörelerine girme olasılıklarını da hesaba katarak bu eli kanlı derin devlet uşağının kirli işlerine, Suriye’de de tetikçilik yapmasına müsaade edilmeyecektir.’’
Mukave Suriyyi Basın Yayın Komitesinin geçtiği bu açıklamaya paralel aynı kaynaklardan ulaşan diğer önemli bir bilgiye göre; Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım’ın son faaliyetleriyle ilgili iki büro kurduğu, birisinin Antakya'da olduğu, diğerinin Urfa’da olduğu belirtilmektedir. Antakya 'da ki büronun Suriyeli muhalif çetelerle ilişkinin daha sağlıklı yürümesi için Cumhuriyet Mahallesinde olduğu, Antakya’da (…) otelinde de özel bir bölümün görüşmeler için ayrıldığı bildirilmektedir. Antakyalı silah tüccarlarıyla bire bir ilişki halinde olan, Yeşil’in alandaki en güvendiği kişi (…) mahallesinde ikamet eden, oto satım galerisi adı altında silah ticaretiyle uğraşan G. A. adlı kişi olduğu bildirildi. Ayrıca Antakya’da bu ekiple bağlantılı, MİT hesabına çalışacak ve halk arasında sivil yaşam sürdürecek yeni bir kontra ekibin kurulacağı da gelen bilgiler arasındadır.
SON VİDEO HABER
Haber Ara