'DHKP/C yeniden eylemlere başladı'
İçişleri Bakanı Muammer Güler gazetecilere yaptığı açıklamada DHKP/C'nin 2012 yılından itibaren yeniden yoğun şekilde faaliyetlerine başladığını kaydetti.
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-09-24 11:50:02
İçişleri Bakanı Muammer Güler, DHKP/C terör örgütünün 2012 Haziran ayından sonra silahlı eylemlerine yeniden başladığına işaret ederek, örgütün 7'si İstanbul'da, 4'ü Ankara'da olmak üzere 11 eylem gerçekleştirdiğini söyledi. Bu olaylara 12 teröristin karıştığını anlatan Güler, şunları kaydetti: "Bu teröristlerden ikisi canlı bomba olarak hayatını kaybetti, üçü polisle girdikleri silahlı çatışmada hayatını kaybetti. 6 kişi de sağ olarak yakalandı ve haklarında adli işlem yürütülüyor. Yani bu eylemlere karışan teröristlerden tamamı yakalandı. Bunlardan dokuzunun daha önce Yunanistan'da eğitim alarak Türkiye'ye geldiği de tespit edildi. Aranan kişileri takip etmeyecek mi polis, elbette edecek ama eğer yerini biliyorsa gidip yakalayacak, bilmiyorsa muhtemel olan yerlerdeki takibini sürdürecek. Bunlarla ilgili fotoğraflar, eylem tarzları, varsa parmak izleri, varsa diğer bilgiler sürekli şekilde ilgili birimler, 81 il valiliği ve yurt dışında bulunacağı yerlerle de sürekli bilgilendirilerek bu takip yapılır.
Takip budur." Bunun başka türlü düşünülmesi "akla hayale gelecek" bir şey olmadığını dile getiren Güler, "Polis yani biliyordu, gelsin eylem yapsın, Emniyet Genel Müdürlüğüne, polisevine roket atsın, masum insanları öldürsün, ondan sonra yakalayacağız. Böyle bir mantık olabilir mi? Bunun düşünülmesi bile bana çok abes geliyor. Böyle bir şey düşünülmesi asla mümkün değildir" dedi. Türk polisinin kanunlar çevçevesinde kendine verilen görevleri en iyi şekilde yerine getirmenin gayreti içinde olduğunu vurgulayan Bakan Güler, Dikmen'deki sadırılardan sonraki açıklamasında da bunu kastettiğini bildirdi. Güler, "Yerini bilirseniz yakalarsanız ama bilmezseniz istihbarat anlamında önleyici tedbirlerle yakalamaya çalışırsınız. Bu iki kişi de onun gibi başka terör örgütlerinin de militanları var. Onlarca kişi var bu şekilde aranan. Onlarla ilgili takibin sürdürülmesi bu anlama gelir. Yoksa 'Biz yerini biliyorduk, eylem yapsın diye...' Böyle bir şey asla söz konusu olmaz" değerlendirmesinde bulundu.
-Polisin başarısı
Eylemcilerin kısa sürede yakalanmasının polisin başarısı olduğunu dile getiren Bakan Güler, "Polisin bu konudaki başarısının takdir edilmesi yerine, bu olaydan polise 'geçmiş olsun' denilmesi gerekirken, polisin hemen olaydan 2 saat 50 dakika sonra saldırganları bütün malzemeleriyle yakalayan, başka eylemleri de bu şekilde önleyen polisin takdir edilmesi gerekirken bu şekilde itham edilmesi son derece üzücüdür. Polis teşkilatı bu ifadelerden son derece üzüntü duymaktadır. 'Geçmiş olsun' denilmeden, operasyonla ilgili başarısı dile getirilmeden bu şekildeki ithamlar son derece yakışıksızdır" diye konuştu. "Polis, teröristlerin yerini bilse hiç böyle caniane bir eylem yapılmasına fırsat verir mi? Bunu akıl, mantık alır mı" diye soran Bakan Güler, yıllardan beri polise, askere, kamu görevlilerine ve masum insanlara acımasızca saldıran bu terör örgütünün militanlarını veya eylemleri gerçekleştirenleri yakalamanın polisin öncelikli görevi olduğunu belirtti.
Yasa dışı örgüt elemanlarıyla ilgili takiplerin yurt dışında da sürdürüldüğünü dile getiren Güler, 19 Mart 2013'te AK Parti Genel Merkez binasıyla aynı gün Adalet Bakanlığına da bombalı saldırı yapan Hasan Biber'in, Yunanistan'a kaçtığını, onun da 30 Temmuz'da Sakız Adası'nda Türkiye'ye eylem yapmak üzere gelirken yakalandığını anımsattı. Güler, o operasyonda 23 kişinin gözaltına alındığını, 5'i Türk, 3'ü de Yunanistan uyruklu 8 kişinin tutuklandığını söyledi. Güler, Almanya ve Hollanda'nın da aralarında bulunduğu bazı ülkelerde yasa dışı örgüt üyeleriyle ilgili takipler yapıldığına dikkati çeken, "Takip bu anlama gelir. 'Takibimizdedir' demek de bunu ifade eder" dedi. Zanlıların üzerinden çıkan sahte kimliklerden birinin Avusturya'dan diğerinin ise Fransa'dan çıkarıldığının tespit edildiğini bildiren Güler, "Başkaları adına düzenlenmiş kimliklerde kendi fotoğrafları var. Sahte kimliklerle Türkiye'ye girdikleri şeklinde. MOBESE'den yapılan tespitlerde ölen kişinin görüntüsü ele geçti. Yunanistan'dan Türkiye'ye girdiğini testip ettik" diye konuştu.
-"İstihbarat gerekli uyarıları yaptı"
AK Parti'nin merkez binasına 19 Mart'ta yapılan sadırının ardından istihbarat birimlerinin, mayıs, haziran, temmuz ve ağustos aylarında 6 ayrı haber notuyla ilgili birimleri uyardığı bilgisini veren Güler, yasa dışı örgütlerin, özellikle DHKP/C'nin eylem arayışında olunduğu, Yunanistan'dan bu amaçla elemanların gönderilebileceği ve Muharrem Karataş'ın da bu eylemlerde kullanılabileceğine yönelik istihbarat olduğunu söyledi. İstihbarat birimlerinin gerekli uyarıları yaptığına dikkati çeken Bakan Güler, şöyle devam etti: "Ama her aranan kişinin mutlaka hemen yakalanması diye bir imkan yok.
Sahte kimliklerle, illegal yollardan, saklanmak suretiyle belli yerlere gelip bu eylemleri gerçekleştirdikleri de olabiliyor. Bunu değerlendireceğiz. Koruma tedbirlerinde bir eksiklik olup olmadığını elbette değerlendireceğiz. Ama öyle basit bir eylem ki reklam panolarının arkasına hemen anlık şekilde gelip roketi açıp kaçmalarıdır. Bu dönemde 2012 Haziran ayından sonra 11 eylemin aydınlatılması, faillerinin ele geçirilmesi bunlar istihbaratın faaliyetini, polisin çalışmasını ifade etmiyor mu? Olaydan 2 saat 50 dakika sonra yakalanmış olmaları bu konudaki takibin ne kadar seri, ne kadar sağlıklı olduğunu göstermiyor mu? Ama tabii aranmakta olan kişilerin hepsinin de bir anda yakalanması mümkün değil. Biz bunların hepsinin analizlerini kendi içimizde yapacağız. Ama bir istihbarat zaafiyeti olarak değerlendirmiyorum. Çünkü istihbarat makamları gerekli uyarıları, gerekli bilgilendirmeleri ve analizleri ilgili makamlara bildirmişlerdi. Bu operasyonların birçoğu da onların verdikleri bilgilere göre yapıldı. Bunu da bu şekilde değerlendirmek durumundayız."
- "Zaafiyeti olan teşkilat bunu başaramaz"
Saldırıyla ilgili çalışmalarından dolayı Ankara Emniyet Müdürlüğüne teşekkür eden Güler, "Sivil insanlar, masum insanlar hedef gözetilmeksizin, yüzlerce insanın bulunduğu Polisevi'ne roket atıldı. O başka bir camdan içeri girse çok sayıda insanın ölmesine sebep olabilecek insanlık dışı, alçakça bir saldırıdır. Olayın hemen akebinde Ankara Emniyet Müdürlüğün faailleri kısa sürede yakalaması elbette bir başarıdır. Bunu özellikle belirtiyorum. Zaafiyeti olan teşkilat bunu başaramaz" diye konuştu.
SON VİDEO HABER
Haber Ara