Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

İşte İran'ın en etkili silahı

Başlığa okuduğunuzda eminim yine İran’a ait yalan bir haberin olduğunu anlamış olmalısınız. Burada İran ve Şii yanlısı sitelerinin medyada ne kadar etkili olduğunu ve yalan dolan haberlerle ne kadar uğraştıklarını anlatacağım.

12 Yıl Önce Güncellendi

2013-09-19 11:18:26

İşte İran'ın en etkili silahı


Başlığa okuduğunuzda eminim yine İran’a ait yalan bir haberin olduğunu anlamış olmalısınız.
Burada İran ve Şii yanlısı sitelerinin medyada ne kadar etkili olduğunu ve yalan dolan haberlerle ne kadar uğraştıklarını anlatacağım.

Başta İran haber ajansı Presstv ve buna yakın olan yerli Türk şebbiha siteleri sürekli Suriye hakkında yalan haber yayınlayarak Esed’in katliamlarını temize çıkarmak istiyorlar. Rejim güçlerinin sivil yerleşkeleri bombalandığını hiç haber etmeyen bu siteler adeta av bekleyen bir avcı gibi bir direnişçinin hatasını beklemektedirler.

Sürekli yabancı direnişçilerin Suriye’de ne işi var gitsin İsrail’e savaşsın diyen bu avaneler Esed askerlerinin Müslüman olduğunu ve yabancı direnişçilerin Müslüman Müslümanı öldürüyor yaygarasını kopardığı görülmektedir.

Ama hiç kimse sormuyor mu bunlara Hizbullah İsrail dururken neden Suriye’de katil Esed saflarında savaşıyor?


İran’ın ruhani lideri Ayetullah Hameney’e yakın olduğu ifade edilen ABNA sitesi – Müftü Şeyh Yasin El Aculuni utanç verici bir fetvaya imza attığını ve Selefi müftünün birçoklarının itirazına sebep olan fetvasında Suriyeli Şii ve Alevi kadınların esir alınabileceğine dair haddini aşan bir fetva yayınlamış ama bu haberin iftiradan başka bir şey olmadığı kısa zamanda anlaşılmıştı.

Yine İran ve Esed yanlısı Tahahaber Kürt kadınlara tecavüz helaldir fetvası başlıklı iftira haberinde “Suriye’de Kürtlere soykırım uygulandığını ifade eden KCK yönetimi Kürt kadınlara tecavüz fetvasının verildiğini söylemiş bunun aksini iddia edenler Nusret cephesi ise Kürtler bizim kardeşimizdir açıklaması ile cevap vermiş ve bu tür yalan haberlere inanmayın” demişti.



Yine aynı şekilde Şii ve Esed yanlısı siteler Suriye’de Nusret Cephesi sivil halka ateş açtı ve Kürtleri öldürdü diye Rojava’da Katliam var haberleri ile sosyal medyada gündem oluşturmuş ama bu yalanları da fazla sürmeden gerçeği ispatlanmıştı.


18 Nisan 2013 tarihinde iddia edilen videonun sosyal paylaşım sitesi Youtube’ye yüklendiği görülüyor. Anf’nin yeniden harmanlayıp olayı yeniymiş gibi göstermesi hayli ilginç görülüyor. İddia edilen zagrospress adlı youtube kullanıcısının video kaydında başlık “+18 Tirbespiyê – Beşar Esad’ın uçakları savunmasız Kürt sivilleri bombalayıp öldürüyor” diye geçiyor. Olayın aslı Esed rejim hava güçlerinin Kürt bölgesini 18 Nisan’da gelişigüzel bombalaması sonucu gerçekleşiyor olması.

18 Nisan tarihli ama sonradan yeniden yüklene iftira haberi İspatı



KÜRTLERİ YAKTILAR HABERİ YALAN ÇIKTI

ASLINDA OLAY NEYDİ


2011 Nisan ayında Irak’ta çekilen görüntülerin, bazı grupların homoseksüellik ile suçladıkları 3 kişiyi şeriat kuralları çerçevesinde yakarak uyguladıkları cezalandırma işlemi olduğu iddia ediliyor. Haberseyret’in haberine göre Irak’ta şeriat kanunları uyguladıklarını iddia eden bu gruplar gay olduklarını iddia ettikleri 3 kişiyi şeriat adına cezalandırıyor ve üzerlerine yanıcı bir madde dökerek diri diri yakıyorlar.

İşte Presstv’nin iftira haberi:



Buda aslı:
http://www.liveleak.com/view?i=cd8_1368478672

Yani anlayacağınız İran bunu yıllardır hep yapıyor.

İran yanlısı kanallar ve siteler sürekli katil Esed’i temize çıkaracak propaganda haberleri yapmaktadır.

İşte İran kanalı Presstv’de yayınlanan Halep’te Suriye mensubu bir Hristiyan Askerin hikayesi
Çok duygusal bir şekilde anlatılan haberde sözde Esed rejiminin haklılığı anlatılmak isteniyor.



Konumuz aslında İran’ın ve Şii destekçisi meydanın savaş tutumu, medyada olan söylemleri ve yaptırımlar arasındaki çelişkiyi dillendirmek. İran geçtiğimiz aylarda dünya kamuoyuna seslenerek; Suriye’ye yapılan herhangi bir saldırı bize yapılmıştır demiş ve katil Esed yönetiminin yanında yer aldıklarını dile getirmişti.

Sosyal medyada veya karikatürlerde gözlerimizin aşina olduğu İran ve Hizbullah demeçlerine bakar gururlanırdık. İşte bu diye, bu açıklamalar böyle olmalı. Dünyaya kene gibi yapışmış bir ülke olan Siyonist İsrail devleti demek ki sonu çok yakındır inşallah diye dua ederdik. Gel gör ki İsrail halen var ve biz halen konuşuyoruz.

İran’ın ruhani lideri Ayetullah Hameney’ e yakın olduğu ifade edilen “Alef” adlı web sitesinin yazarı Alirıza Forgani İran’ın, dokuz dakikadan bile az bir zaman diliminde İsrail’i tamamen yok edebileceğini iddia etti.

http://www.haberturk.com/dunya/haber/713407-israili-dokuz-dakikada-yok-ederiz

İsrail ile İran arasındaki soğuk rüzgarlar karşılıklı diplomatik tehditler tüm hızıyla sürerken İran’dan bugün iddialı bir açıklama geldi. İran Dışişleri Bakanı Ali Ekber Salihi, İsrail’in gerçek bir savaşta bir hafta dahi dayanamayacak kadar küçük olduğunu söyledi.

http://www.haber7.com/haber/20120316/Iran-Israili-1-haftada-yok-ederiz.php

Vahidi, “İsrailliler İran’a karşı askeri bir saldırı yaygarası koparmaktalar ancak bunlar saçma sözler. Onlar İranlı savaşçıların böyle bir aptallığın yapılması durumunda İsrail’i dünya yüzünden mahvetmeye hazır olduğunu bilmiyorlar.

http://www.mucadelegazetesi.com.tr/2012/02/24/iran-olasi-saldirida-israili-yok-ederiz.html


İRAN Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad, yine İsrail’i hedef aldı. Ahmedinecad, “Siyonist rejimin yok edilmesi savaş yapmayı gerektirmiyor. Bölgedeki ülkeler siyonistlerle ilişkilerini keserse ve kaşlarını çatarsa bu, kukla rejimin sonu olur” dedi.

http://www.ortadogugazetesi.net/haber.php?id=23906

Buna benzer bir sürü kaynak haber sitelerinde mevcut. İnanmak isteyenler Kaynakları tıklayıp bakabilirler.

İsrail’e karşı mücadelede Suriye’nin rolüne vurgu yapan velayeti, ‘bu yüzdendir ki, Suriye’ye saldırı, İran’a ve müttefiklerine yapılmış sayılır’ dedi.

İsrail’i savaşa dahi girilmeden yok edebilecek bir güce sahip İran ve Hizbullah neden halen İsrail’in Suriye’ye saldırısında İsrail’e karşı ciddi bir taarruz yapmadı.

İran’ın söylemlerinden fazla bir vakit geçmeden İsrail hava kuvvetleri ’ne bağlı jetler, Suriye Lübnan sınırındaki bir silah konvoyuna saldırı düzenledi. Sonuç olarak yine İran sus-pus…
İran’ın vermiş olduğu cevap ise; İsrail’i yapmış olduğu saldırıdan ötürü “kınıyoruz”dan başka bir şey değildi. Geçtiğimiz Kasım 2012 tarihinde Suriye tarafından atılan bombaların Golan tepeleri ’ne düşmesinin ardından İsrail’den Suriye’ye uyarı ateşi açıldı. İsrail savunma kuvvetleri sözcüsünün yapmış olduğu “bir saldırı daha olursa karşılığı yine verilecektir” derken, İsrail’in Birleşmiş Milletler’e mektup göndererek Suriye güçlerinin daha dikkatli olması konusunda uyarılmasını talep ettiği öğrenildi.

‘Suriye, lojistik destek vermeseydi Hizbullah ’33 gün’ ve Hamas da ’22 gün’ savaşında İsrail’e karşı zafer elde edemezdi’ diyen velayeti, Suriye’nin bölgedeki direnişte çok önemli bir rol oynadığını kaydetti.

Velayeti, bir süre önceki açıklamasında da ‘Suriye’yi kırmızı çizgileri olarak’ tanımlamış, bu ülkeye olan açık desteğini yinelemişti.

Tahran daha önce yaptığı açıklamalarda, iktidara gelmeye çalışan muhalefet güçlerine karşı savaşan Esed’in devrilmesine karşı sert uyarılarda bulunmuştu.

O zaman İsrail’ in Suriye’ye yapmış olduğu saldırı ,’Suriye’ye saldırı bize yapılmış sayılır’ Doğal olarak İran’a yapmış sayılmaz mıydı? Hani her şeyi kınıyorsunuz ya Suriye’de Esed ordu güçlerine karşı mücadele veren mücahidleri de kınasaydınız da Esed zalimine destek vermeseydiniz. 60 bine yakın insan katledildi bir o kadarı tutuklu ve işkence altında, kayıp ve sürgün sayısı meçhul. Bu vebale girmekle neye kime hizmet? Kınayarak hiçbir devlet yıkılmadı Ey Millet. (islahhaber.net)

Haber Ara