Dolar

34,9542

Euro

36,5990

Altın

3.021,61

Bist

10.058,63

Hizb-ut Tahrir davasında yargı komedisi!

Türkiye’de yargı komedisi yaşanıyor. Emniyet Genel Müdürlüğü ve mahkemelerin Hizb-ut Tahrir oluşumunun silahsız olduğuna yönelik resmi yazılarına rağmen, İslami duyarlılığa sahip kişilere ceza yağmaya devam ediyor.

12 Yıl Önce Güncellendi

2013-09-18 09:03:09

Hizb-ut Tahrir davasında yargı komedisi!


Hizb-ut Tahrir üyesi olduğu iddiasıyla yargılanan sanıkların komik gerekçelerle tutuklandıklarını gözler önüne seriyoruz.

İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesi, Lübnan’da legal faaliyet gösteren ve bir siyasi parti olan Hizb-ut Tahrir’in konferansına tercüman olarak katıldığı gerekçesiyle makina mühendisi Bekir Kurtuluş’u 7 yıl 6 ay hapis cezasıyla cezalandırdı.

Mahkeme; Bekir Kurtuluş’a, hiçbir silah ve yaralayıcı madde olmadan verdiği bu cezanın hemen akabinde, yakalama kararı da çıkardı. Kurtuluş tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Mahkeme; sanıkların telefonlarından gönderdiği “Hayırlısı inşaallah İslam devletini de görürüz” mesajını da suç saydı. Mahkemenin; sanıkların “hotmail.com” ve “gmail.com” e-mail adreslerini kullanmasını, örgüt mensuplarıyla irtibat kurmak şeklinde değerlendirdi ve mahkumiyete gerekçe yaptı.

İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nin, “örgüt silahsız”, Adana 2 No’lu DGM’nin “terör örgütü tanımına girmiyor” kararlarına rağmen, Yargıtay’ın niyet okuyuculuğuna ayak uyduran İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesi, Bekir Kurtuluş’a 7 yıl 6 ay hapis cezası vermesi, “Yargı komedisi” şeklinde yorumlandı.

LÜBNAN’DAKİ KONFERANSA GİTTİ, TUTUKLANDI


Bekir Kurtuluş, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün, “Örgütün (Hizb-ut Tahrir) bugüne kadar herhangi bir silahlı eylemine rastlanılmamıştır” yazısına rağmen Hizb-ut Tahrir Silahlı TerörÖrgütüne üye olduğu iddiasıyla 6 Temmuz 2011 tarihinde gözaltına alındı. Kurtuluş, 8 Temmuz 2011 tarihinde tutuklandı.

Mahkeme, Bekir Kurtuluş’un 18 Temmuz 2010 tarihinde Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta yapılan “Sıcak Uluslararası ve Bölgesel Sorunlara Hizb-ut Tahrir’in Bakışı” konulu konferansına katılmasını tutuklanmasına gerekçe yaptı. Mahkeme; Bekir Kurtuluş’un evinde Türkiye’de kanunî olarak yayın yapan Köklü Değişim Dergisi, duvar haritası, 19 adet kitap ve dergi bulunmasını suç saydı.

“TERCÜMANLIK YAPTIM”


Bekir Kurtuluş, Hizb-ut Tahrir’in Lübnan’da bir parti olduğunu, 18 Temmuz 2010 tarihinde Beyrut’ta yapılan uluslararası ve bölgesel problemlere Hizb-ut Tahrir’in bakışı konulu konferansa tercüman olarak katıldığını, kendisiyle birlikte Türkiye’den birçok gazetecinin de katıldığını, ulusal gazetelerden köşe yazarları, Olay TV’den Cüneyt Önder’in de bulunduğu sol görüşlü gazetecilerin de bulunduğunu, herhangi suç unsuru oluşturacak eyleminin olmadığını, Lübnan’da Hizb-ut Tahrir’in serbest olarak faaliyet gösterdiği söyledi. Bekir Kurtuluş, 19 Ocak 2012 tarihinde tahliye edildi.

KAÇMA ŞÜPHESİ VARMIŞ!

İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesi, 13 Eylül 2012 tarihinde kararını açıkladı. Mahkeme; Fikri Çelik, Ali Baykuş, Sinan Osmanoğlu ve Selçuk Çoban’ın beraatlerine karar verirken, Bekir Kurtuluş’u ise 7.5 yıl hapis cezasıyla cezalandırdı. Mahkeme, sabıkası olmayan makina mühendisi Bekir Kurtuluş’un kaçma şüphesinin bulunacağını iddia etti ve tutuklanmasına karar verdi.

486 KİŞİ YARGILANIYOR

Hizb-ut Tahrir üyesi olduğu iddiasıyla 486 kişi yargılanıyor. Yargılamalar neticesinde sanıklar hakkında istenen bin 591 yıl (1591) hapis cezasının onaylandığı, devam eden yargılamalarda ise 994 yıl hapis cezası istendiği belirlendi. (YeniAkit)
SON VİDEO HABER

Polis memuru, ölümüne neden olduğu gencin ailesinden af diledi

Haber Ara