Faiz lobisinin TL'ye kaos planı
Deutsche Bank'ın başını çektiği faiz lobisinin, Mayıs sonunda İstanbul'da Gezi Parkı eylemleri ile çıkan olaylar sürecinde 'Merkez Bankası pes edene ve faiz arttırana kadar Türk Lirası baskı altında kalacak' ifadeleriyle rapor hazırladığı belirlendi.
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-09-17 11:28:41
Deutsche Bank'ın başını çektiği faiz lobisinin, Mayıs sonunda İstanbul'da Gezi Parkı eylemleri ile çıkan olaylar sürecinde 'Merkez Bankası pes edene ve faiz arttırana kadar Türk Lirası baskı altında kalacak' ifadeleriyle rapor hazırladığı belirlendi. Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Ekonomi İşleri Başkanı Numan Kurtulmuş'un hazırladığı Ekonomi Raporu, Türkiye tarihinde ilk kez 4,73'lere gerileyen gösterge tahvil faizine tahammül edilemeyip, son aylarda çıkarılan olaylarla 9,20'lere nasıl yükseltildiğinin perde arkasına önemli ışık tuttu.
BASKILAR TEHDİDE DÖNÜŞTÜ
Raporda ABD Merkez Bankası FED'in 22 Mayıs tarihinde parasal daralma kararı almasıyla birlikte, hem dünya hem de Türkiye ekonomisinde dalgalanmaların yaşandığı, ancak kararın Türkiye ekonomisine etkisinin sınırlı olacağının birçok uzman tarafından paylaşıldığı vurgulandı. Buna karşın gerek dışarıdan gerekse de içeriden başta MB olmak üzere, piyasaları düzenleyici ve denetleyici kurumlar üzerindeki baskıların 'tehdit' boyutuna ulaştığı tespiti yapıldı.
ALMAN BANKASI 3. KEZ SAHNEDE
Yeni Şafak'ta yer alan habere göre, raporda lobinin halen MB'yi baskı altına almaya çalıştığı, 2006 yılı Mayıs-Haziran dalgalanmasında da faizleri arttırma amacıyla 'yabancı fonlar Türkiye'den çıkabilir' uyarılarıyla devreye girdiğine dikkat çekildi. Buna göre, Gezi Olayları ile yaşanılan süreç izlendiğinde Alman Deutsche Bank'ın başını çektiği faiz lobisi Türkiye'deki ekonominin pes ettirilmesini hedefledi. Deutsche Bank, Hazine'nin kritik borçlanma ihaleleri öncesinde (12 Temmuz 2013) yayımladığı raporunda 'TCMB, pes edene ve faiz artırana kadar Türk Lirası'nın baskı altında kalmaya devam edeceğini öngörüyoruz' ifadelerini kullandı. Bunun, Deutsche Bank'ın ilk vukuatı olmadığına dikkat çekildi. 2000 yılında bankanın 'Türkiye'de kısa vadeli faizler yükselecek, piyasadan çıkın', 2008'de ise 'Türkiye 120 milyar dolar bulamazsa batar' dediği belirtildi.
Ülkenin başına adamını getirirler
Faiz ve kaos lobisinin nihai amacının, zengin ve fakir ülkeler olmadığı, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde ekonomik krizler çıkartmak olduğu vurgulanırken, yönetim değişiklikleri marifetiyle önce teknokratları, daha sonra kontrol edebilecekleri kadroları iş başına getirdiklerine işaret edildi.
Bunun son örneğinin ise İtalya ve Yunanistan'da, 'geçiş' hükümeti olarak teknokrat yönetimlerin oluşturulması, mevcut siyasi yapı ve kadroların tasfiye edilmesi hatırlatıldı.
Asıl mesele pes ettirip ettirmemektir
Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Ekonomi İşleri Başkanı Numan Kurtulmuş Ekonomi Raporunda, Türkiye'ye yönelik uluslararası baskının, sadece ekonomik olmadığını, aynı zamanda güçlü bir siyasi baskı olduğunu değerlendirdiklerini belirterek, 'Dolayısıyla burada mesele yalnız politika faizinin birkaç puan yükseltilmesi değildir. Türkiye para çıkışı söylemleri üzerinden tehdit edilirken, -Deutsche Bank'ın da raporunda açıkça ifade ettiği gibi- esas mesele Türkiye açısından 'pes edip etmemek' meselesidir. Bir nevi bugün Türkiye'nin siyasi ve ekonomik istikrarı, 'bağımsız' merkez bankasına baskı yapılarak tehdit edilmektedir.
Geçmişte dört puan artırmayı başardılar
Ekonomi raporunda, halen MB'yi baskı altına almaya çalışan kaos ve faiz lobisinin, 2006 yılı Mayıs-Haziran dalgalanmasında da faizleri arttırma amacıyla devreye girdiğine dikkat çekilerek, 'yabancı fonlar Türkiye'den çıkabileceği' uyarısında bulunduğu kaydedildi. IMF'nin duruma müdahil olduğu ve Türkiye'nin rezerv biriktirmesini ve faiz arttırmasını talep ettiği hatırlatılarak, dönemin MB Başkanı Durmuş Yılmaz'ın, 2013'te Wall Street Journal Gazetesi'ne verdiği demeçte; o dönem faizleri 4 puan artırmak zorunda kaldıklarını, bu kararda IMF'nin döviz satışına muhalefet etmesinin etkili olduğunu söylediği vurgulandı.
İsviçreli gam da rolünü yerine getirdi
İsviçreli yatırım şirketi GAM'ın direktörü Paul McNamara'nın ise 'Türk Lirası'nın son dönemdeki değer kaybı kayda değer bir faiz artışı ile telafi edilmezse yüzde 5 ile 15 arasında zararda olan yabancı yatırımcı zararlarını kabullenip, zarar etmemek için çıkış yapmayı tercih edebilir' ifadelerine yer verdi.
FT sahte uzmana dayandırarak habercilik yaptı
Lobinin gazetelerinden Financial Times haberlerinde 'BDDK'nın bankaların döviz satışlarına ilişkin başlattığı soruşturmadan yabancı yatırımcılar rahatsız' ifadelerini kullandı. Gazete bu haberleri ise kim olduklarını belirtmediği uzmanlara (!) dayandırdı.
JP Morgan'ın kredisi düştükçe, lobiciliğe yöneliş
Yaptığı analizlerle kendi kredibilitesini ayaklar altın alan kredi derecelendirme kuruluşu JP Morgan ise aynı günlerde yatırımcılarına MB'nin döviz piyasasında istikrar için uyguladığı döviz satış ihaleleri stratejisinin yeterli olacağını düşünmediklerini ve faiz artırımı beklediklerini bildirdi.
SON VİDEO HABER
Haber Ara