Özgür-Der'e saldıran Şebbihaların anlayamadığı

Suç Ortaklığınızı Karalamalarla Örtemezsiniz!

İslamcılığı İrancılıkla karıştıran bazı tipler Suriye meselesinde zalime karşı mazlumdan yana tavır aldığı için Özgür-Der aleyhine sürdürdükleri karalama ve iftira kampanyasını hız kesmeden sürdürüyorlar. Sanki Özgür-Der ya da Suriye direnişini destekleyen diğer İslami yapıların, çevrelerin zayıflatılması Suriye’de işlenen korkunç zulümleri görünmez kılacakmış gibi! Oysa tüm dünyanın gözleri önünde bir ülkeyi harabeye çeviren, on binlerce insanı Rablerinden başkasına teslim olmak istemedikleri için vahşice katleden bir rejime verdikleri utanılası desteği örtmek için ona buna iftira atmanın neye yaradığı meçhul.

Aptalca bir uğraş işte! Hatta şunu düşünelim: Bir an için bu yapıların kimliklerinde, geçmişlerinde ya da bugünlerinde tutarsız, çelişik hususlar bulunduğunu ve bunun da ortaya çıkarıldığını, ispatlandığını varsayalım! Ne olacak bu durumda Suriye’de icra edilen vahşet temize mi çıkacak? Yok, mümkün değil! Suriye halkının arşa yükselen feryadını bu tür ayak oyunlarıyla kimsenin bastırması söz konusu olamaz. Ama birileri bataklıkta debelenenler gibi debelenip duruyorlar mütemadiyen.

Dün Böyle Bugün Böyle mi?

Irak’ın işgale uğratıldığı günlerde ABD’nin bölgeye yönelik tahakküm siyaseti yürüttüğü ve bu bağlamda İran, Suriye ve Lübnan’ı kuşatmaya çalıştığı bir konjonktürde, Irak işgalinin 2. yıldönümünde Taksim Gezi Parkı merdivenlerinde yapılan bir Özgür-Der eyleminde açılan bir pankart bazı sivri zekâlılarca Özgür-Der’in tutarsızlığına delil olarak kullanılıyor. Dün bunları söylüyordunuz, bugün farklı şeyler söylediğinize göre demek ki, Amerikancı oldunuz ya da hükümet tarafından satın alındınız türünden basitlikler dillendiriliyor.

Öncelikle bu pankart Özgür-Der’in bugünkü söyleminin yanlışlığının değil, olsa olsa doğruluğunun, haklılığının delili olabilir. Neden? Çünkü eğer bazılarının iddia ettiği gibi Özgür-Der kategorik olarak İran aleyhine tutum takınmış olsaydı ya da mezhepçilik yapsaydı, dün söylediğini söylemezdi.

Peki, Özgür-Der bugün neden Suriye konusunda kimlerine çelişik gibi görünen bir tutum içinde? Bazıları bilinçli bir şekilde anlamazlıktan, görmezlikten gelse de biz yine tekrarlayalım. Çünkü bugün Suriye’de dünden farklı şeyler yaşanıyor.

O Pankart Niçin Açıldı, Hatırlatalım!

Özgür-Der o pankartı açtığında Irak’ı bahanelerle işgal eden ABD’nin Suriye’yi de işgale kalkışabileceği ihtimali mevcuttu. Bölgeye yönelik yakın bir tehlike yaşanıyordu. Ve Suriye’de halk ayaklanmamıştı!

Bugün ise halk ayaklanmış ve rejim katliam yapmaktadır. Ayrıca da 2008-2009 sürecinden itibaren halk isyanına kadar Batı ile Suriye rejimi arasında gerginlik azalmış, ilişkiler gelişmeye başlamıştı. Yani Suriye’ye yönelik bir kuşatma falan söz konusu değildi. Nitekim Suriye rejimi Irak işgalinin ilk döneminde sürecin kendisine de uzanacağı kaygısıyla Irak’ta direnişi desteklemiş, bundan ötürü Maliki rejimiyle köprüleri dahi atmıştı. Ne var ki, zamanla gerilim azaldı ve ABD ve Fransa ile gelişen ilişiklere paralel olarak Esed, Amerikan işbirlikçisi Maliki ile de sıcak bir dost haline geldi.

Ne mi Değişti?! 100 Bin İnsan Katledildi; Daha Ne Olsun?

Şimdi tüm bu ayrıntıları atlayıp “Dün Suriye rejimini desteklediniz, bugün ne değişti de karşı çıkıyorsunuz?” diyenler gerçekten akıl almaz bir körlük içindeler. On binlerce insanın katledilmesini umursamıyorlar. Sürekli biçimde tekrar ettikleri NATO’nun gelip Suriye’yi işgal edeceği yalanını iki buçuk yıl geçmesine rağmen hâlâ terk etmiyorlar. Ve tüm bu zalimlik savunusunun yanında bir de Suriye direnişine destek verenleri karalamaya kalkıyorlar. Utanmazlığın da bir sınırı olmalı!

Söz konusu pankart:

İran, Suriye ve Lübnan'ı Kuşatan ABD Emperyalizmine Direneceğiz! (Özgür-Der / Tarih: 2005)

Özgür-Der'e saldıran Şebbihaların anlayamadığı

Esed’in Şebbihaları, Özgür-Der’in Suriye-İran pankartına dair demagojik söylemlerle neyi gizlemeye çalışıyor?