İran’da “Savaş’ı Barışla Yıkayalım”
İran’da 14. Savaşa Karşı Direnelim Festivali’ne Kırık Sahne Tiyatro Topluluğu’nun “Savaşı Barışla Yıkayalım” oyunuyla katılan İsmail Nadir Bilgili, “Savaşın yoğun olduğu bir ülkede barış için oynamak çok anlamlı” diyor.
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-09-13 13:24:35
Savaş, dünyanın her yanında konuşuluyor, yaşanıyorken, savaşın sınırlarında yankılandığı İran, barış’a festivalle çağrı yapacak.
İran’da bu yıl on dördüncüsü düzenlenen Uluslararası Festival “Savaşa Karşı Direnelim”, Türkiye’den “Savaşı Barışla Yıkayalım” isimli bir tiyatro oyununa da yer verecek.
Atlas Sibel Arslan'ın Bianet'te yer alan haberine göre, Türkiye’de barış için direnen insanların temsili olacak olan oyunun yazarı ve oyuncusu İsmail Nadir Bilgili, oyunu ve festivale katılma sürecini bianet’e anlattı.
Dünyanın gündemi savaş
“Bir çan sesiyle açılır perde, karanlık sahnede ilahi sesi yükselirken Savaş Tanrısı Rika görünür usulca aydınlanan sahnenin ortasında."
"Bir yanı kırmızı diğer yanı mavi giysinin içinde, iki ayrı rengin yan yana olamayacağını anlatır. Kırmızı ile maviyi düşman eder birbirine…”
İran Tebriz’de olan Kotal Tiyatrosu’nun davetiyle, İran’da bu yıl on dördüncüsü düzenlenen “Savaşa Karşı Direnelim Festivali” için 18 Eylül’de Türkiye’den yola çıkacak olan oyuncular, dört gün boyunca oyunlarını sergileyecek.
Eylül başında başlayan festivale birçok ülkeden çeşitli sanat dallarından temsilciler katılıyor. Tiyatro Sanatçısı İsmail Nadir Bilgili, oyun provalarının yoğun bir çalışmayla sürdüğünü, Tahran’da sergilenecek oyun için Tebriz’de Kotal Tiyatrosu ile birlikte de prova yapacaklarını söyledi.
Bilgili, festivale katılma süreci için şunları söyledi:
“Geçen yıl İran’dan Kotal Tiyatrosu bir festival için Ankara’ya misafir olmuştu, Kırık Sahne Tiyatro Topluluğu’muz ile görüşen Kotal Tiyatrosu, iki ülkenin ortak oyun için bir araya gelebileceği bir proje teklif etti. Savaşa Karşı Direnenler Festivali’nde yer almak fikri onlarla tanışmamızla birlikte oldu. Savaşın yoğun olduğu bir ülkeye gidip barış için oyun oynamak fikri çok anlamlı bizim için.”
İran’da hazırlanan oyunlarla, Türkiye’de hazırlanan oyunun festivalde epizotların birleşmesiyle sahneleneceğini dile getiren Bilgili, oyunda repliklerin değil müzik, ışık ve kostümün ön planda olacağını söyledi.
Kırmızı, mavi, beyaz…
Bilgili, “Savaşı Barışla Yıkayalım” oyunundaki baş karakter Rika’nın üzerindeki giysinin renklerine vurgu yapıyor. Kırmızı ve mavinin ikiye bölünmüşlüğünü temsil eden giysi, Savaş Tanrısı Rika’nın teslim oluşuyla çıkarken giysinin altıdaki beyaz rengin barışı temsil ettiğini söylüyor.
Savaşı temsil eden, iki farklılığı birbirinden ayırarak düşman eden karakterin üzerinde kırmızı, mavi ve beyaz renklerin özellikle mi seçildiğini sorduğumda Bilgili, “Tiyatro’da her şey anlatılmaz, ben bu renkleri seyirciye bırakıyorum. Savaşların kimleri öldürdüğünü, kimleri yaşattığını dünyanın neresinde olursak olalım biliyoruz. Renklerin önemi var elbet, o renkler Rika’yı anlatıyor” diyor.
“Uyan Mamoş Uyan, Uyan”
Erkan Oğur’un sesiyle özdeşleşen Elazığ Türküsü Mamoş, “Savaşı Barışla Yıkayalım” oyununun müziklerinden biri.
Festivalde Türkiye’nin sesi olacak oyunda diyaloga çok az yer veriliyor. Türkiye’deki barış çağrıcılarının sesi, festivalde daha çok türkülerle, seslerle duyurulacak. Bir ölümün, kaybedişin ardından ağıt gibi yakılan Mamoş Türküsü ve tüm sesler, silahların susması için yakılacak festivalde.
“Koşullarımızı zorladık”
Bilgili, “Türkiye’de barış için direnen insanları, Türkiye’nin barış arzusunu temsil edecek oyun için hiçbir yerden maddi destek bulamadıklarını” söyledi.
“Kendi koşullarımızı zorluyoruz, bir tiyatro topluluğunun, tiyatro oyuncusunun koşulları ne kadar olursa… Türkiye’ye döndüğümüzde iki üç ay maddi sıkıntı yaşayacağız, borçlanacağız, yine de bir yolunu bulacağız oyunumuzun festivalde olması için.”
“İran’da Uluslararası Festival ‘e Türkiye’den bir oyun davet edilmiş, oyuna Türkiye’den gelen ekip gözüyle bakılacak, ‘İsmail yazmış, filanca kişi ya da topluluk oynamış’ olarak değil. Biz Türkiye’yi Barış çağrısıyla temsil ederken, Türkiye’nin bundan habersiz olması ve bize sahip çıkmaması benim, ekip arkadaşlarımın canını acıtıyor. Orada belki yüz kişiye belki daha az kişiye oyunumuzla bir şey anlatacağız, ‘savaşmayalım barışla her şeyi çözebiliriz’ derken oradaki on kişinin bile olsa ‘bu çocuklar bir şey söylüyor’ diye kulak vermesi inancıyla yola çıkıyoruz.”
SON VİDEO HABER
Haber Ara