'Çekilme durdu' açıklaması STK'ları tedirgin etti

Zaman'ın haberine göre; Barış ve çözüm sürecinin Türkiye halklarının geleceği bakımından çok hayatî ve tarihî bir süreç olduğunu ifade eden Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi, “Bu süreç kesintiye uğramamalı. Bu konuda herkes duyarlı ve sorumlu davranmalı. Karar verirken bu tarihsel sorumluluğu duyarak bir oturup kırk düşünerek karar verilmeli.” diyor. Hükümetin toplumun beklentilerini görmesi ve bu beklentilere uygun tedbirler almasının önemine dikkat çeken Elçi, bu kapsamda akil insanlar heyetlerinin raporlarında Kürt toplumunun beklentilerinin ortaya konulduğuna işaret ediyor: Elçi, “Demokratik anayasa, anadilde eğitimin anayasal güvenceye alınması, buna paralel adil yargılanma hakkı, Terörle Mücadele Kanunu gibi yasaları daha ciddiyetle ele alıp adımlar atmak gerekiyor. Dolayısıyla biz gelişmelerden üzüntü duyuyoruz. Bu sürecin sona ermemesi çağrısında bulunuyoruz. Ne olursa olsun silahlar bir daha devreye girmemeli. Demokratik yol, yöntemlerde ve müzakerelerde ısrar edilmeli. Herkes üzerine düşeni yapmalı.”

Diyarbakır Girişimci İşadamları Derneği (DİGİAD) Başkanı Alaaddin Korkutata, yarım asırlık problemin birkaç ayda çözülmesini beklemenin gerçekçi olmadığını, bu yüzden sabırlı olunması gerektiğini belirtiyor. Sürecin başladığı günden bu yana bölgede sükunet ve huzur olduğunu kaydeden Korkutata, “İş camiasında ve toplumsal hayatta rahatlama var. Kaos yok, kavga yok, huzur var. Başbakan Tayyip Erdoğan da, ‘yol haritamız var, devam ettireceğiz’ dedi. Çözüm sürecini provoke etmek kimsenin faydasına değil.” diyor.

Van Esnaf ve Sanatkâr Odaları Birliği (VESOB) Başkanı Faruk Alpaslan, “Bütün ülkeye sesleniyorum. Ne olur bu barışı bozmayın ve bu barışa olabilecek bütün katkıyı sunun.” derken, Mardin İş Adamları Derneği Başkanı M.Ali Babaoğlu, şu görüşü dile getiriyor: “Hiç kimsenin bu ülkenin geleceğini, barışını, huzurunu bozmaya hakkı yoktur. 6 aydır Türkiye’de yaşanan huzur ve barış süreci ile birlikte anaların, babaların gözyaşlarının dindiğine herkes şahit olmuştur. İnsanları yeniden eski günlere döndürmek hiç kimsenin yararına olmaz. Herkesin sağduyulu olması gerekir. Bu sürecin barışla, kardeşlikle, birlik ve beraberlikle sonuçlanmasını istiyoruz.”

Şırnak Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Osman Geliş de, çözüm sürecini olumlu yönde hedefe ulaştırmanın herkesin görevi olduğunu vurguluyor. Bu noktadan geriye dönülmesinin hiç kimsenin menfaatine olmadığını belirten Geliş, “Hepimizin görevi aklıselim bir şekilde ortak bir hedefe odaklanmamız. Savaşın kazananı olmaz. Herkes zarar eder. İki taraf da daha olumlu tavır takınmalı.” ifadelerini kullanıyor.

Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Görevlisi Yrd. Doç. Dr. Vahap Coşkun ise KCK’nın açıklamasının sürpriz olmadığını ifade ediyor. Ancak sürecin devam ettirilmesi görüşünde: “KCK’nın bu açıklamasına rağmen çatışma ortamına dönülmeyeceği kanaatindeyim. Süreçte sıkıntılar olması önemli ama süreci devam ettirebilmek daha da önemlidir. Bence süreç açısından en önemli parametrelerden biri demokratikleşme paketinin açıklanacak olması. Paket istekleri karşılarsa sürecin bundan sonra daha hızlı ilerleyeceğini umuyorum. Paket tabii ki bütün talepleri karşılamayacak ama sürecin yürütülmesi açısından çok önemli.”