Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Erdoğan ilkokuldaki lakabını ilk kez açıkladı

Başbakan Erdoğan Beyaz TV ekranlarında çocukluğuyla ilgili bilinmeyenleri anlattı.

12 Yıl Önce Güncellendi

2013-09-04 00:35:44

Erdoğan ilkokuldaki lakabını ilk kez açıkladı
Beyaz TV ekranlarında yayınlanan Usta'nın Hikayesi adlı belgesel öncesi Başbakan Erdoğan çocukluğuyla ilgili detaylı sorulara yanıt verdi.

İsminin telafuzunun zor olduğunu kaydeden Erdoğan, babasının ve annesinin kendisine 'Teyyüb' dediğini zamanla 'Tayyip' dedirtebildiğini söyledi.

HOCA LAKABINI TAKTILAR

İlkokulda kendisine 'Hoca' lakabı takıldığını kaydeden Erdoğan, 'İlkokul 5. sınıfta namaz kılmayı bilen olmayınca kendisi "Ben kılarım" deyip çıkınca "Hoca" lakabı taktılar. Yani ilkokulda benim lakabım Hoca idi. Din Ben bu lakabı yadırgamadım. Biz çünkü hocaya da hoca derdik. Öğretmene de. İmam Hatip süresince ise Tayyip adı ile anıldım.' diye konuştu.

MUTFAGIMIZ OLDUKÇA ZENGİNDİ

Karadeniz mutfagı ile zengindi soframız. Annem de çok maharetliydi. Mesela bir anda bakarsınız fırından hamur alırdı, o hamuru açar, onu kavurmayla beraber bize yedirirdi. Annemin ayrıca sarması çok güzeldi, buğlamayı da iyi yapardı. Karalahanı çorbası da çok güzeldi. Bunun yanında pilavın her türlüsünü de çok güzel yapardı. Mutfağımız o noktada çok zengindi. İsteklerimizde de boş dönmezdik. Ve bizim ev misafirsiz kalmazdı. Babam memleketten kimler gelirse alır gelirdi. 2 oda vardı evde. Öyle haber vermek de babamda yoktu. Aniden yanında 1-2 misafirle kalkmış gelmiş. Bizde "sini" derler, altta o yufkanın açıldığı sini. Orada hemen sofra hazırlanır, yarım saat 45 dakikada iş biterdi hemen. Onun tadı bambaşkaydı tabi. O da gelen giden arasındakiler için çok önemli bir köprüdür. Babama Kaptan Amca diye hitap ederlerdi.

BABAM ÇOK OTORİTERDİ

Babamda çok otoriterdi. Yani bir defa bizim yetişmemizde gerçekten karakter yapımızın oluşmasında, onun o ciddiyetinin çok faydası olmuştur. Ağzınızdan kötü bir laf çıkacak, cezası çok ağırdır. Küfredemezsiniz, faturası ağır olur. Onun için de zaman zaman babam bizimle hesaplaşmıştır. Faturasını da ağır ödedik ama kazandık.

KİTAPLARIMI KARTPOSTAL SATARAK ALIRDIM

Sınıfımda İsmail vardı bir tane. Onların bir kitap evi vardı. Ve ben tabi yatılı okuduğum için babam haftada 2.5 lira verirdi bana. Ben bu parayla o zaman kartpostal alırdım. Sirkeci'de bir kartpostal firması vardı. Balat'tan halk otobüsüne biner, oradan Sirkeci'ye gider, akşam tekrar etüde yetişirdim. Yatılı okuduğumuz için kartpostalla arkadaşlarımız durumunu anlatırdı. Buradan kazandığım paralar vardı. Hafta sonu simit ve su satardım. Ve o arkadaşımdan ben ilk kaynak kitaplarımı almaya başladım. İlk ansiklopediyi onlardan aldım. Beş lira taksitle aldım kitapları. Babam bu teşebbüsümü görünce bir marangoz arkadaşına kütüphane yaptırdı.

O zamanlar bir gazetenin şiir yarışması vardı. O zaman yarışmaya katılıp birinci olmuş ve ödül kazanmıştım. Hatayımdaki ilk ödül olmuştu. Kütüphane kazanmıştım.


SON VİDEO HABER

İstanbul2da 4 katlı otelde yangın

Haber Ara