Dolar

34,8685

Euro

36,6398

Altın

3.021,13

Bist

10.048,55

Başbakan'ın hedefinde Ezher Şeyhi vardı

Başbakan Erdoğan, kendi adını taşıyan Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Geliştirme Vakfı Meclis Toplantıs'nda konuştu. Erdoğan, konuşmasında El Ezher şeyhini eleştirdi.

12 Yıl Önce Güncellendi

2013-08-25 19:19:48

Başbakan'ın hedefinde Ezher Şeyhi vardı
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Mısır'daki olaylar karşısında susmak, çok ağır bir vebalin altına girmektir. Özellikle bilim insanlarının, üniversitelerin bu hadiseler karşısında daha gür bir ses çıkarmalarını beklerdim, ama bu olmamıştır. Zira bugün susulur ise yarın konuşmaya, itiraz etmeye kimsenin hakkı olamaz. Bugün darbeye darbe diyemeyenin yarın bir hastalık veya bu hastalık bütün vücuda sirayet ettiğinde, darbeye darbe demesi hiç bir anlam ve ağırlık ifade edemez" dedi.
İşte Başbakan Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
-En yakın okula gitmek için saatlerce yürümek gerekiyordu. Çamurun, suyun ve karın içerisinde yapayalnız yürümek zorunda kalıyordu. Okula ulaşınca dertler bitmiyordu.
- Rize akademik ve iş dünyasında çok başarılı isimler yetiştirdi. Artık bunları göreve davet etmek ve onlardan istifade etmek zorundayız.
-Baba ve ana ocağı Rize'ye vefa borcumuzu ödemek zorundayız.
-Uzaklara gitmeden herşeyi buradan bitirmeliyiz.
-11 yıl boyunca eğitimin altyapısını geliştirmek için çok çaba sarfettik. Çoğunluk tek başına hiç bir şeydir. Niteliği artırmamız lazım. Sanayi ve ticaretin ihtiyaç duyduğu eğitimi daha kapsamlı bir şekilde devreye sokmamız lazım.
-Özellikle demorkasi konusunda eğitimin ne kadar gerekli olduğunu belirtmek istiyorum. Gençlere demokratik saygıyı anlatmamız lazım.
-Başkalarının özgürlük alanına girmek kamu düzenini bozar ve kargaşa getirir.
-Kitap yüklü merkepler... Bu kadar cehalet ancak tahsille mümkündür.
-Üniversiteler kendini toplumdan kopardılar. Ülke sorunlarıyla, siyasetiyle, dış politikasıyla uğraşmadılar. Bunu tersine çeviriyoruz. Üniversitelerimizde milletin kucaklaşması için çaba sarfediyoruz. Üniversitelerimiz bir dönem mşilletle kucaklaşma yerine milletten uzaklaştı.
-"Ben konuşacağım sen dinleyeceksin" yok böyle bir durum... Fikirlerin çarpışmasından hakikat doğar. demokrasiye kapalı üniversite bilime asla açık olamaz.
-Talimsiz terbiye, terbiyesiz bir talim hiç bir şey ifade etmez... eğitim talim ile terbiyeyi bir arada veren bir süreç olmalı...
MISIR OLAYLARI
-Mısır'da yaşananlar sadece siyasetin konusu değildir. Mısır olaylarında bizde de olan bir şeyi görüyorum. İlim adamı namusunda bedeli ne olursa olsun taviz vermemeli...
-Ben bir siyasetçiyim. Biz bile ilme ters bir şeyi istiyorsan ilim adamının "öyle değil, böyle' demesi en önemli görevdir. El pençe divan durup ferman buyurdunuz efendim dememesi gerekir. Bunları aştığımız zaman üniversiteler güçlüdür.
-Mısır'daki hadiselerde bunu tekrar yaşadık. El Ezher şeyhini darbe ve darbecilerin yanında olduğunu görünce büyük hüsrana uğradım. İşte orada ilim bitmiştir yani ilim derken o ilim adamı bitmiştir. Tarih bunları lanetler...
-Darbenin demokratiği olmaz, darbe darbedir... Mısırda yaşananlar karşısında susmak, çok ağır bir vebaliin altına girmektir.
-Mısır'da halkın iradesi Mursi'yi iktidara getirdi. Mısır'da halk ben oyumun namausunu istiyorum diyor. 3 yıl daha sabret, Mursi'yi getirenler, götürür... Mısır'da ordu kimlere hizmet ettiğini iyice düşünmeli...
DEVLET BAHÇELİ'YE GÖNDERME
-Mısır'daki müdahale bir darbedir diyemeyen, geçmişten ziyade geleceğe ihanet eder. Darbelerin hiçbir meşru, haklı, makul gerekçesi olamaz. Türkiye'de 'Mursi de hata yaptı' diyerek vicdanlarını rahatlatmaya çalışanlar var.
-70 yıl baskıyla yönetiyorsunuz bir ülkeyi. 70 yıl üzerine halkın iradesi sandığa tecelli ediyor ve yüzde 52 ile Mursi'yi getiriyor. Ve bu duruma 1 yıl bile tahammül edemiyorlar. Şimdi halın iradesi ben oyumun namusunu istiyorum diyor.
-Eğer 17 yaşındaki Esma meydana çıkıyorsa o da babasının izinde o yola çıkıyor. Binlerce insan oylarının namusu için şehit oldular. Elinde silah yok Molotof kokteyli yok. Ama bir top atışı o da şehit oluyor. Buna darbe denmeyecek de neye darbe denecek. Ben Mısır ordusunun bütün mensuplarına seslendim. Siz kimi öldürdüğünüzü biliyor musunuz?
"ÜNİVERSİTELER TERÖR ALANI DEĞİLDİR"
-Türkiye'de yolsuzluklar ve kayıtdışı ekonomi hala var. Ama biz bunları da aşacağız.
-Demokrasilerde hataların bedelini ödeneceği yer sandıktır.
-Menderes'e de diktatör diyorlardı. Şimdi de bana diktatör diyorlar. Ben diktatör olsaydım, o insanın vay haline...
-Diktatör görmek isteyenler Suriye'ye baksın. Orada yüz binden fazla insan öldürüldü.
-Üniversitelerim terör alanı değildir. Bunlar meydanı boş buldukları zaman üniversiteleri de terörize etmek istiyorlar... Oralardaki insanlar örnek insanlardır.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, diktatörlükle yönetilen ülkelerde diktatöre diktatör denemeyeceğini, diktatörlüğün mizacında, karakterinde bu tür şeylere tahammülün olmadığını vurgulayarak, diktatör görmek isteyenlerin Suriye'ye gitmesi gerektiğini söyledi.
"İKNA ODALARINI KURAN BUGÜN YOL KESİYOR"
Başbakan Erdoğan, "Dünün üniversiteleri baskılarla, yasaklarla, ikna odalarıyla anılıyor. Yarının üniversiteleri bilimle, demokrasiyle, insani ve vicdani değerleri yüceltmesiyle anılsın istiyoruz. İkna odalarını kuranlar bugün Ankara'da caddede yol kesiyorlar. Neye sığınarak? Milletvekili dokunulmazlığına sığınarak. Asla bizler yol kesenler familyası içerisinde yer almadık, yer almayacağız" dedi.

Haber Ara