'Kürdistan' ismine ağırlaştırılmış müebbet

Bir süre önce yaptıkları basın açıklamasıyla kuruluşlarını kamuoyu ile paylaşan 'Kürdistan Gençlik Hareketi Derneği'ne haklarında başlatılan incelemeler sonucunda kuruluş izni verilmedi.

Kürdistan Gençlik Hareketi Derneği Başkanı Serhed Mêrdini, kuruluş amaç ve aşamalarından yaşadıkları sıkıntılara ve haklarında başlatılan incelemelere kadar İlke Haber Ajansı'na açıklamalarda bulundu.

Kendilerine yapılanların Kemalist devlet zihniyetinin Kürtlere yaklaşımını gösterdiğini ifade eden dernek başkanı Mêrdini, Kürdistanlı tüm bireylere ve tüm kurumlara hiçbir ön yargıda bulunmaksızın giderek karşılaştıkları durumu anlatacaklarını söyledi.

Mêrdînî, İLKHA'ya yaptığı açıklamada, Kürdistan isminden dolayı ağırlaştırılmış müebbet cezası ile karşı karşıya kaldıklarını söyledi.

"Kendi ismimizle neden bir dernek açmayalım?"

"Biz Kürtler olarak neden kendi ismimizle bir dernek açmayalım?" diye soran Kürdistan Gençlik Hareketi Derneği Başkanı Serhed Mêrdini, "Tevgera Ciwanén Kurdistan olarak 3 yıldır siyasal, sosyal ve kültürel faaliyetlerimizi yürütüyorduk. Faaliyetlerimizin kapsamının genişlemesi noktasında biz legal kültürel faaliyet yürüten bir kurum etrafında bu çalışmalarımızı buluşturmak istedik" dedi.

"Amacımız Kürt kültürünün yaygınlaştırılmasıdır"

Derneğin açılmasındaki amaçlarına değinen Mêrdini, "Temel amacımız; kültürel, sosyal faaliyetlerde bulunmak, bunun temelinde Kürt diline sahip çıkılması, Kürt kültürünün yaygınlaştırılıp, geliştirilmesi ve Kürt tarihinin gerçek anlamda doğrularıyla araştırılmalarının yapılması ve bunun Kürt gençleri arasında yaygınlaşmasına vesile olmaktır" diye konuştu.

"Kürdistan ismi önünde herhangi bir engel yok"

Kuruluş aşamalarını anlatan Mêrdini, yapmış oldukları araştırmalarda Kürdistan ismi önünde herhangi bir engelin olduğuna rastlamadıklarını ve bu çerçevede Kürdistan isminin geçtiği derneklerini açmayı uygun gördüklerini söyledi.

"CHP ve MHP'den tepkiler aldık"

Diyarbakır Dernekler Masası'na başvurduklarını ve bu süreçte herhangi bir sorunla karşılaşmadıklarını belirten Mêrdini, yaptıkları basın açıklamasıyla derneklerinin kuruluşunu kamuoyuna ilan etmelerinin ardından yaşanan gelişmeleri, "Bu ilandan sonra birçok farklı kesimden bize yönelik tepkiler oluştu. Özellikle CHP ve MHP'den tepkiler aldık. Bunların hiçbir resmi sıfatları olmamasına rağmen savcıları ve valiliği hareket etmeye çağırdılar. Basın açıklamamızdan 3 gün sonra Diyarbakır Valiliği bizi çağırıp bir tebligatta bulundular" diye aktardı.

"Kürdistan" ismine ağırlaştırılmış müebbet

Derneğin isminde geçen "Kürdistan" isminden dolayı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla karşı karşıya olduklarını söyleyen Mêrdini, "Tebligatta derneğimiz isminde geçen Kürdistan isminin Anayasanın 302. Maddesine aykırılık teşkil ettiğini ve bu yasaya aykırı davranan şahısların da ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılacağı yönünde bize uyarılarda bulunuyordu. Şuanda bize 1 aylık mühlet verildi. Eğer bu 1 aylık mühlet içerisinde derneğimizin isminde geçen Kürdistan ismini değiştirirsek herhangi bir ceza almayacağız ve derneğimizin faaliyetlerine başlamasına izin verilecek" dedi.

"Bu nasıl barış süreci?"

Kendilerine ulaşan tebligatta yürüttükleri bir faaliyetten ya da dernek tüzüklerinde olan herhangi bir maddeden dolayı dava açılmadığına dikkat çeken Mêrdini, "Derneğin isminde geçen Kürdistan ismine istinaden bu davalar açıldı. Şimdi sormak istiyorum; barış sürecindeyiz deniliyor, dağdaki silahlı güçlerin inip siyasete karışmaları yönünde çağrılarda bulunuluyor. Yani bir toplumun ülkesinin ismini kabul etmediğinizde bu iş nasıl yürüyecek?" ifadelerini kullandı.

"Kemalist zihniyetin tahammülsüzlüğü"

Tebligatın ellerine ulaşmasının ardından bir değerlendirme toplantısı yaptıklarını söyleyen Mêrdini, "Bu bize yönelik yapılan herhangi bir uygulama değildir. Bu derneğimizin tüzüğünde ve bizim kurumsal olarak düşüncemizde ifade edilen herhangi bir maddeye yönelik değildir. Bu Kürdistan kelimesine olan tahammülsüzlüktür. Kemalist zihniyetin, devlet zihniyetinin, son 70-80 yıldır Kürtlerin inkârı ve imhası üzerine şekillenmiş sistemin Kürtlere yaklaşımını ve bu anlamdaki zihniyetini gösteriyor" dedi.

"Kürdistanlı tüm kurumlara gideceğiz"

Yaptıkları toplantı sonucunda aldıkları karara değinen Mêrdini, "Kürdistanlı tüm bireylere ve tüm kurumlara hiçbir ön yargıda bulunmaksızın hepsine gidip bu durumu anlatacağız. Bu durum neticesinde farklı kulvarlarda muhafazakâr, İslami, liberal, sosyalist tüm kurumlara gittik ve derdimizi anlattık. Kemalist rejimin işkencelerine baskılarına maruz kalmış ve bunlara karşı direnmiş tüm kesimlerden çok olumlu tepkiler aldık. Sizin aracılığınızla buradan kendilerine teşekkür etmek istiyorum bu anlamda Kürdistan ismini sahiplenen tüm gruplara teşekkür etmek istiyorum. Bu bir ulusal davadır. Bizler Kürdüz ve Kürdistanlıyız. Değişen dünyada, diktatörlerin bugün bir bir yıkıldığı bir dünyada, Ortadoğu coğrafyasında biz Kürtlerin utanmadan ve çekinmeden ülkemizin ismini söyleyebilmemiz, bunu sahiplenmemiz ve bunun mücadelesini yürütebilmemiz bizim için ancak gurur meselesi olabilir" diye konuştu.

"Hükümetin samimi olup olmadığını görmek istiyoruz"

Kendilerine gelen tebligattan sonra hükümetin 'haberimiz yok' deme şansının olmadığını, çünkü tebligatın altında müsteşar yardımcısının imzası olduğunu Söyleyen Mêrdini, "Biz "Tevger" olarak bu ülkede hak ve özgürlüklerin iade edilmesi, önlerinin açılabilmesi için atılan her adımı olumlu değerlendiriyoruz. Bu anlamda TRT 6'in açılmasını olumlu değerlendiriyoruz. Artuklu Üniversitesi'nde Kürtçe dilinde eğitimin yapılmasını olumlu değerlendiriyoruz. Bunların hiçbirisine karşı değiliz. Fakat bir de atılan bu adımların samimi olup olmadıklarını görmek istiyoruz" ifadelerini kullandı.

Kürdistan Gençlik Hareketi Derneği Başkanı Serhed Mêrdini son olarak, "Bizi anayasanın 302. maddesine göre yargılamak istiyorlar. Ya da yargılayacaklarını söylüyorlar. Umuyoruz ki bu sürecin darbe almaması noktasında bize yönelik herhangi bir olumsuz yaklaşımda bulunulmaz" şeklinde konuştu. (Emrullah Araz / Osman İçli-İLKHA)