CHP’li Şeker: Darbeyi sadece asker yapmaz, destekçileri var

Uzun yıllar Gaziantep’te doktorluk yapan Mehmet Şeker, memleketindeki ön seçimden ilk sırada çıkarak CHP’den milletvekili seçildi. TBMM’de kurulan Darbeleri Araştırma Komisyonu’nda görev yapan isimlerden. Darbelerin mağduriyetini fazlasıyla yaşayan bir isim. 12 Eylül sürecinde cezaevinde kaldığını, büyük işkenceler gördüğünü anlatıyor. Şeker, “Adana askeri cezaevinde kaldım. Hem polis tarafından sorgu aşamasında hem de cezaevi sürecinde ciddi işkencelere uğradım. Asker yönetiminde olması nedeniyle emir-komuta zincirinin çok katı uygulandığı cezaevinde, en temel insan haklarının bile fütursuzca çiğnendiği uygulamalarla karşılaştım. Dışarıyla bağlantımızın tamamen kesildiği dayatmalarla karşı karşıyaydık. Ancak en acı vereni, Serdar Soyergin isimli bir arkadaşımızın, bir ay içerisinde sorgulanıp, yargılanıp, Yargıtay ve Meclis aşamalarından geçtikten sonra, 26 Ekim 1980 günü gece saat üçü beş geçe idam edilmesidir.” diyor.

Zaman'da yer alan habere göre; Beraat ettikten sonra antidwemokratik ve temel insan haklarını hiçe sayan uygulamaların devam ettiğini, eğitim hakkının elinden alınmaya çalışıldığını anlatıyor. Darbe dönemlerinde yapılan fişlemelerin de hayatı boyunca karşısına çıktığını belirten Şeker, “Bu sadece benim değil toplumun geniş bir kesiminin de mağduriyeti. Darbe dönemlerinde 10 milyona yakın vatandaşımızın fişlendiğinin ve bu durumun onların hayatını olumsuz etkilediğinin bilincindeyim. Bu fişlemelerin imha edilmesi için verdiğim kanun teklifi de bu bilincin bir ürünüdür.” ifadelerini kullanıyor.

Mehmet Şeker, Türkiye’de derin devletin ortaya çıkması için mücadele veren isimlerden biri. Mevcut sistemde bu işin tam olarak başarılamayacağı görüşünde. İllegal yapılanmalardan korunmak ve bunlara son vermek için toplumun önce örgütlenmeyi öğrenmesi gerektiğini aktarıyor. Şunları söylüyor: “Türkiye’de derin devlet bitmedi ve bitmeyecek de... Belki şekil değiştirecek ama bitmeyecek. Türkiye’de derin devletin bitmesi için insan hak ve özgürlüklerinin olabildiğince genişletilmesi, örgütlü toplumun gelişmesi için tüm kısıtlamaların kaldırılması, örgütlü olmanın önemi konusunda toplumun bilinçlendirilmesi, böylece sivil toplum örgütlerinin sayısının artırılması gerekiyor. Çünkü derin devlet dediğimiz yapılanma devletin içinde var olan, oldukça örgütlü bir yapılanmadır.”

DARBELER BÜTÜN SİVİLLERİ HEDEF ALIYOR

Darbe komisyonunun çalışmalarında görev alan Mehmet Şeker’in önemli tespitleri var. Çalışmalar sırasında darbecilerin sadece sağcıları ya da solcuları hedef almadığını, tüm sivil halkın bundan olumsuz etkilendiğini gördüklerini anlatıyor: “Ülkemizdeki yaygın ve yanlış kanının aksine darbeler sadece sağ görüşlü kesime, sol görüşlü kesime ya da dindar kesimlere karşı yapılmamıştır. Darbelerin temeli atılırken bu argümanlar kullanılmış olmakla birlikte darbelerin faturasını tüm sivil halk ödemiştir. Darbelerin sadece askerin ürünü olmadığı bu çalışmalarla net bir şekilde ortaya çıktı. Asker gerek planlama aşamasında, gerek uygulama esnasında ve sonrasında medyadan, yargıdan, siyasilerden, bürokratlardan, işadamlarından oluşan oldukça geniş bir kesimden destek görüyor. Bunların bir kısmı ekonomik çıkarları için bu desteği veriyorlar, bir kısmı makam-mevki edinmek uğruna bu desteği veriyorlar, bir kısmı da güçlerini devam ettirmek uğruna bu desteği sağlıyorlar. Ancak, komisyona gelen bu saydığım kesimin temsilcilerinden hemen hiçbirinden bir özeleştiri görmedik.” diye konuştu.