'Gezi’nin panzehiri daha fazla demokrasidir'
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet AliŞahin, Batı’nın Mısır’da yaşanan darbeyle Gezi olaylarına bakışını aynı çerçevede ele almak gerektiğini söylüyor. Şahin, “Türkiye’nin bölgesinde örnek bir demokratik model olması AB ve ABD’yi rahatsız ediyor. Bütün sorunlarımızın panzehiri daha ileri demokrasidir.” diyor.
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-08-07 03:26:43
Zaman'da yer alan habere göre; İktidar partisinin önemli isimlerinden M.Ali Şahin, yeni anayasanın, son dönemde Gezi olayları ile başlayan gerginlikler ve Türkiye’ye yönelik planları olan dış güçlere karşı en iyi cevap olacağını söylüyor. Zaman’a konuşan M.Ali Şahin, Mısır’da yaşanan darbeye Batı’nın yaklaşımı ile Gezi olaylarını aynı çerçevede ele alıyor.
Şahin, “ABD ve AB, demokratik usulle gelmiş yönetimlerden ziyade, buraların diktatörlük rejimiyle yönetilmesini kendi menfaatlerine daha uygun görüyorlar. Türkiye’nin bu ülkelere örnek bir demokratik model olmasından da rahatsızlar. Onun için Türkiye’yi de karıştırmaya çalışıyorlar. O halde Türkiye, önce kendi demokrasisini daha da güçlendirmelidir. Onun için bu yeni anayasa son derece önemlidir. Önümüzde bir sınav var. Demokrasiden geri dönüş olmaması ve vesayetin geri gelmemesi için yeni demokratik, sivil bir anayasa şart.” vurgusu yapıyor. Şahin’e göre, Türkiye’deki son gerginliklerin ve Gezi olayları ile Türkiye’yi karıştırmak isteyenlerin önünü kesmenin yolu da Türkiye’yi daha demokratik hale getirmekten geçiyor. Bu konuda görüşleri net: “Şu anda yaşadığımız ve yaşamamız muhtemel bütün sorunların panzehiri, reçetesi daha ileri demokrasidir. Hukukun üstünlüğü ve insan hakları alanında atılacak daha güçlü adımlardır. Temel hak ve özgürlükler alanında hâlâ ülkemizde sorunlar yaşanıyorsa, bunları ortadan kaldırmalıyız.”
ANAYASA’DA 4. MADDE GİBİ BİR MADDE OLMAMALI
Aynı zamanda TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu üyesi de olan Şahin, anayasada kırmızı çizgilerinin olmadığını anlatıyor. Bazı siyasi partilerin, anayasa yapmak için değil ‘yaptırmamak’ için masada bulunduğunu anlatıyor. Bir diğer önerisi de Anayasa’nın ilk 3 maddesinin değiştirilemeyeceğini, değişmesinin teklif dahi edilemeyeceğini içeren 4. maddenin tümden kaldırılması. Ona göre çağdaş bir anayasada böyle bir madde olmamalı: “1924 Anayasası’nda da, 1961 Anayasası’nda da böyle bir madde yoktu. 82 Anayasası’na da Kenan Evren ve arkadaşları koydu. CHP ve MHP diyor ki, ‘Bunlar bizim kırmızı çizgimiz.’ Bu 5 darbeci generalin kırmızı çizgisidir. Mademki darbe anayasasını kaldırıp sivil anayasa yapmaya çalışıyorsunuz, neden darbecilerin kırmızı çizgisine sahip çıkıyorsunuz? Duvarlar örülerek cumhuriyet ve nitelikleri korunamaz.”
İstihbarat birimlerinin sonbahar aylarında yeni eylemler başlayacağına dair raporuna da temas eden Şahin, halkta kaygı oluşturmanın doğru olmadığı fikrinde. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da bu raporları destekleyerek eylülde yeni girişimlerin olabileceğine işaret etmişti. Üstü kapalı olarak Arınç’ın bu çıkışını eleştiriyor: “Bu açıklamaları yapan arkadaşlarımız çok iyi niyetle konuşmuş olabilir ama bunun toplum üzerinde meydana getirebileceği olumsuzlukları da düşünmek zorundasınız. Niye böyle bir endişeye mahal veriyorsunuz ki? Devletin ve devlet erkini kullanan hükümetlerin görevi, böyle bir endişe varsa bu endişeyi izale edici adımlar atmaktır.”
Erdoğan, 3 dönemden geri adım atmaz
M.Ali Şahin, seçimler yaklaştıkça siyasi kulislerde yoğunlaşan teorileri de yorumladı. AK Parti’deki 3 dönem kuralının değişme ihtimalini mümkün görmüyor. Şahin, “Başbakan’ımız, 3 dönem kuralını önemsiyor. Buradan geri adım atmanın tutarsızlık olacağını ve milletin buna tepki koyacağını düşünüyor. O bakımdan, benim gördüğüm kadarıyla Sayın Başbakan, genel başkan olduğu müddetçe, tüzükte bu doğrultuda bir değişiklik yaptırmaz.” diyor.
Başbakan Erdoğan’ın Köşk’e çıkması durumunda 2015 seçimlerine kadarki ara dönemde başbakanlık görevini yapması muhtemel isimler arasında Şahin’in de adı zikrediliyor. Kendisinin buna yaklaşımı ilginç. İsim vermeden Bülent Arınç’ı işaret ediyor: “Bu göreve layık birçok arkadaşımız var. En azından Bakanlar Kurulu’nda başbakan yardımcılığı seviyesinde olan arkadaşlarımız var. Benim böyle bir beklentim yok, arzum da yok. Böyle bir çaba içinde de değilim.”
SON VİDEO HABER
Haber Ara