Sanal medyada kaç ‘like’ bir anne okşayışı eder?
Dini ilimlerin gençlere aktarılması nesilden nesile bir problem olarak karşımızda durur. Bir yandan popüler kültür diğer yandan kötü alışkanlıklar gençlerin yakasından düşmüyor.
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-08-01 01:05:19
Gençliği Sırat-ı müstakim’de sabit kılmanın yolu en temel dini bilgilere, sağlıklı ve doğru ulaşmaktan geçiyor. Fakat yaşadığımız zaman diliminde bilgiye ulaşmak her ne kadar kolaylaşmış olsa da çoğu zaman bu bilgilerin doğruluğu tetkik edilmeye muhtaç. Bu durum doğru bilginin ve kitabî bilginin ehemmiyetini bir kez daha öne çıkarıyor. Kerim Keskin tarafından günümüz gençleri için hazırlanan “Altın Nesil” serisi bu hususa dikkat çekiyor. Kitaplarda asrın yetiştirdiği önemli isimlerin dünyalarından yansımalara yer veriliyor. Beş ana bölümden meydana gelen bu seride temel dini bilgiler ve güzel ahlâka dair değerler hassasiyetle verilmeye çalışılıyor. “Peygamber Efendimiz’in Güzel Ahlakı Nasıldı?”, “Dostluk ve Arkadaşlık”, “Doğruluk”, “Dürüstlük”, “Yalan Söylememe” ve “Niçin İbadet Etmeliyiz?” gibi konu başlıklarına sahip olan bu seri, gençler için başucu kitabı niteliğinde.
Zaman'da yer alan habere göre ;Yazar Kerim Keskin, bu başucu kitabını neden yazdığını şöyle dile getiriyor: “Günümüz gençliği çok hızlı yaşıyor. Okul ve aile artık bu hıza ayak uydurmakta zorlanıyor. Hâl böyle olunca bir çocuğun gençlik yıllarına erişirken tabii süreçte edinmesi gereken maddî-manevî donanım ve kazanımlar büyük oranda eksik kalıyor.” Bunun sonucunda da gençliğin karakter gelişiminin eksik geliştiğini belirten Keskin, “Bu sebeple günümüz gençliğinin karakter gelişimi bölük pörçük gerçekleşmekte. Acı olan, her bir genç bireyi ayrı ayrı ele alarak onu tüm yönleriyle etüt edebilecek zaman ve imkândan mahrumuz.” diye belirtiyor.
Sosyal medya, sığınılacak bir liman
Günümüzde sosyal medya yeni dünyanın rağbet gören iletişim kanalı. Gençlerin çevresinde problem yaşadığını, sosyal medyada ise değer gördükleri hissine kapıldıklarını söyleyen Keskin, “Çevrelerindeki pek çok kimseyle problem yaşarlarken online dünyada anlaşıldıklarını, değer gördükleri ilişkiler kurabildiklerini düşünüyorlar. Bu yönü itibarıyla sosyal medya onlar için sığınılacak sanal bir liman. Sanal medyada kaç ‘like’ bir anne okşayışı eder yahut bir dost kucaklaşması?” diyor.
Gençlerin etkili kitap okumadan mahrum edildiğini söyleyen Keskin, şöyle konuşuyor: “Bir gence, iyi bir roman okumak ile iyi bir sinema filmi seyretmek arasındaki farkı izah edemediğimiz dahası tecrübe ettiremediğimiz müddetçe onu kitapların dünyasına çekemeyiz. Diğer bir ele alınması gereken mesele de yanlış okumalar. Zihni bir çaba gerektirmeyen, kolay tüketilir popüler kültür ürünleri. Sahicisini tattırıncaya dek gençleri bu keçiboynuzlarından koparmak güç. Gençler okuyor lakin niteliksiz bir şekilde. Popüler gençlik romanları/dergileri okuyor, Facebook’tan yorum okuyor, ‘tweet’ okuyor; her konuda malumat ediniyor. Her şeyden öte günümüz gencini yakalayabilecek kitaplar yazılmalı, dergiler çıkarılmalı. Balı tattırabilirseniz kimse keçiboynuzu kemirmeye devam etmeyecektir. Ama doğru miktarda, tam gençlerin damak zevkine göre olanı.”
Haber Ara