Sağlık Bakanı'ndan 'sezaryen' yorumu

Birinci derecede "normal doğum" dediklerini aktaran Müezzinoğlu, şunları kaydeti:

"Hipnozla doğum tabii ki olabilir. Sezaryen öncesi suda doğum konuşuluyor. İşin doğasını, fıtratını bozmayacak, annenin psikolojik desteğini sağlayacak tedbirleri alarak büyük oranda normal doğum için bu cümleyi söyledim. Arkadaşlardan bir tanesi de 'Anneler ağrı çekmekten korkuyor' dedi. Ağrıdan korkan anne evladını nasıl cesur yetiştirebilir? Anne cesur olacak ki evladı da yarın cesur olsun. Dolayısıyla ağrıdan korkuyor diye sezaryeni meşrulaştırmayı doğru bulmuyorum. Anne demek cesaret demektir. Anne cesur olur. Evlat işin tabiatıyla geliyorsa, anne cesursa yarın öbür gün evlat da güçlü ve cesur olur."

Müezzinoğlu, sezaryene özel önlem alınması konusunda bir girişimlerinin olup olmayacağı yönündeki soruya karşılık da meslektaşlarından mesleğin etik ve deontolojik kullanılmasını beklediklerini dile getirdi.

- "Hipnozla doğum konusunda fikirlerim değişmedi"

Bakan Müezzinoğlu, bir toplantıda dile getirdiği "İşin fıtratı normal doğumdur ve fıtratın peşinde koşmak lazım. Bundan sonra epidural doğum, hipnozla doğum gibi yöntemler gündeme alınabilir" düşüncesinin değişmediğini söyledi.

Müezzinoğlu, "İşin doğası ve fıtratı normal doğumdur. Biz birinci derecede bütün hekimlerimizden, ebelerimizden, sağlık çalışanlarımızdan normal doğumu önceliklemelerini ve annelerimizi normal doğuma hazırlamalarını istiyoruz. Ülkemizde bilimsel verilerin ve endikasyonun ötesinde sezaryene gidiş varsa tabii ki Sağlık Bakanlığı olarak bununla ilgili gerekli tedbirleri, önlemleri almak görevimizdir" ifadelerini kullandı.

Süt Kardeşliği Projesi

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Süt Kardeşliği Projesi'ne ilişkin "Bu projeden vazgeçmedik. Bu projeye ihtiyacımız var. Eğitim ve araştırma hastanelerimizi merkeze alarak, bu projenin Adalet ve İçişleri bakanlıkları boyutu tamamlandıktan sonra yasal düzenlemelerini de yapacağız. Ondan sonra uygulanacak" dedi.

Müezzinoğlu, AA muhabirinin "Süt Kardeşliği Projesi'nin ertelendiği veya iptal edildiği yönünde haberler var. Projede son durum nedir?" sorusu üzerine, Türkiye'de yılda yaklaşık 1 milyon 300 bin bebek dünyaya geldiğini, bunların yaklaşık 30 bininin erken doğduğunu, 3 bininin de yoğun bakımda tutulduğunu anlattı.

Özellikle yoğun bakım ünitelerindeki 3 bin bebeğin yaşamasını istediklerini kaydeden Müezzinoğlu, bu bebeklerin yaşaması için en önemli gıda ve ilacın "anne sütü" olduğunu dile getirdi.

Bakan Müezzinoğlu, sütü fazla olan annelerin sütünden istifade etmek istediklerini aktararak, şunları kaydetti:

"Bu, iki taraflı gönüllülük gerektiriyor. İki taraflı gönüllülükte de karşımıza şu soru geliyor: 'Ben bir inancın mensubuyum, inancım gereği süt kardeşliği oluşuyor, süt kardeşliği de nikah yasağı içine giriyor.' Yalnız o anda sütü alıp bebeğe vermek ve bebeği yaşatmakla iş bitmiyor, 20, 30, 40 yıl sonrasına kadar sürecek bir hukukun da bilinmesi ve yasal zemine taşınması gerekiyor. Bu nedenle Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı olarak projemiz devam ediyor. Bu projeden vazgeçmedik. Bu projeye ihtiyacımız var. Biz, her yıl yoğun bakımda doğan 3 bin çocuğumuz için 'Ya ne yapalım bunlar ölürse diyebilir miyiz?' Tıpta ve kültürümüzde süt anneliği var. Projenin adını 'Süt Anneliği' veya 'Süt Kardeşliği Merkezleri' şeklinde koyduk. Eğitim ve araştırma hastanelerimizi merkeze alarak, bu projenin Adalet ve İçişleri bakanlıkları boyutu tamamlandıktan sonra yasal düzenlemelerini de yapacağız. Ondan sonra uygulanacak."

- "Acil nöbet ücretlerine yüzde 50 zam"

"Yeni dönem sağlık çalışanlarıyla ilgili ne gibi yenilikler var. Somut bir şey var mı?" sorusu üzerine Müezzinoğlu, acil sağlık çalışanları için ücret iyileştirmesi yapılacağını vurguladı.

Bakan Müezzinoğlu, "Acil nöbetlerinin ücretini yüzde 50 artıracağız. Bu, torba yasamızda var. Dolayısıyla acillerde, 112'lerde, yoğun bakımlarda nöbet tutan arkadaşlarımızın nöbet ücretlerini yüzde 50 artırmış olacağız" ifadelerini kullandı.

- Bakan, sağlık çalışanlarıyla iftarlarda buluştu

Müezzinoğlu, bakanlığı döneminde tüm sağlık çalışanlarının katılımıyla düzenlenen iftar programlarına değindi.

Türkiye'de Sağlık Bakanlığı olarak çok önemli başarılara imza attıklarını ve bu başarıyı çalışanlarıyla sağladıklarını belirten Müezzinoğlu, bundan sonra sağlık hizmetleri sunumunu daha iyi noktalara taşımayı hep birlikte başaracaklarını dile getirdi.

Müezzinoğlu, ramazanda "İftar Buluşmaları" adı altında aile hekimleri, kamu hastanelerindeki hekimler, özel sektör ile üniversitedeki hocalar ve sağlık çalışanlarıyla Ankara'da 2, İstanbul'da 4 toplantı yaptıklarını kaydederek, "Meslektaşlarımızın sağlık hizmetleri hususunda bakış açıları, sıkıntıları nedir? Kendi özellerindeki sorunları nelerdir? Karşılıklı iletişimi iyi noktaya taşıyabilmek ve bakış açımızı ortak hedeflere kilitleyebilmek adına bu organizasyonları yaptık. Benim açımdan son derece başarılı geçti" diye konuştu.

Bu toplantılarda iftardan sonra yaklaşık 1,5 saati bulan soru-cevap kısmı yaptıklarını, özel sektörün, aile hekimlerinin, üniversitelerin, kamunun, sağlık çalışanlarının sorunlarını dinlediklerini aktaran Müezzinoğlu, bunların bazılarını anında cevapladıklarını, alınan talepleri de ağustos-eylül aylarında masa başında oturup, kısa ve orta vadede çözmeyi planladıklarını dile getirdi.

Müezzinoğlu, 75 milyon vatandaşa dünyaya örnek olabilecek bir sağlık sunumu yapmayı başardıklarını ifade ederek, bunu daha iyiye hep beraber götüreceklerini, ortak hedeflerde bir problemleri olmadığını, detaylarda "daha pratik olmak" ve "bazı sıkıntılı alanları rahatlatabilmek" adına üzerinde çalışmaları gereken konular olduğunu söyledi.

Sağlık Bakanı'ndan 'sezaryen' yorumu

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, sezaryen ile ilgili 'Ağrıdan korkan anne evladını nasıl cesur yetiştirebilir?' yorumu yaptı.