'Facebook'ta Kürtlerle ilgili haber yaptığımızda sansür uygulanıyor'

Taraf gazetesinden Suzan Demir'in haberine göre, Sol, muhalif kesimler, Facebook’ta açtıkları grupların hükümetin politikaları ekseninde sansüre uğradığını söylüyor. Gruplar, son dönemde özellikle Rojava sözcüğü ve haberleri yüzünden ve özellikle de Öcalan fotoğrafı paylaştıklarında uyarı aldıklarının altını çiziyor. Facebook’taki bu kapatma işleminin şikâyetlere dayalı olduğunu ve bu şikâyetlerin değerlendirilmeden sayfaların kapatıldığını vurgulayan sayfa yöneticileri, bunun özellikle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın sosyal medyayı “baş belası” olarak gösterdikten sonra lince dönüştüğünü belirtiyor. Yöneticiler şikâyetlerin alakasız gerekçelerle geldiğini ve Facebook yönetiminin bu şikâyetleri değerlendirmeksizin niceliğe göre sayfaları kapattığı iddia ediyor. Twitter’da son dönemde başlatılan hesapları askıya alma durumunu ise “Orada bir eşitlik var. Başbakan’ın bile 200 bin takipçisi silinebiliyor” diyorlar. Yakın zamanda Facebook’ta yayın yapan Ötekilerin Postası’nın da kapatılmasıyla tartışma alevlendi. Anlık haber paylaşımı yapan grup “pornografik içerikli yayın” yapmaktan iki defa kapatıldı fakat pornografik yayın yaptığına dair kanıt yok.

Facebook’taki, Fuck the system, Kalp Daima Soldan Atar, Can Yücel, Sol Yanım gibi grupların yöneticileri ile sayfalarının ne gerekçelerle kapatıldığını, Facebook’un bu uygulamasının başka örneklerinin olup olmadığını konuştuk.

Fuck the system- 107 bin 246 takipçisi var

Fuck the system sayfası olarak çok seri şekilde bir sansüre tabi tutuluyoruz. Sayfamız biraz aykırı bir sayfa, aykırılıktan kastımız tarafsız haber yapmamız. 2011 yılında kurduk sayfayı ve bu süreçte çok kez sansüre tabi tutulduk. Mesela İngiliz ya da Portekiz anarşist sayfalarından aldığım fotoları bizim sayfada paylaştığımızda kaldırılıyor ve engelleniyoruz (30 gün) ama onların paylaşımları kaldırılmıyor. Daha sonra bu Gezi olaylarında büyük bir sansür uygulandı. Gezi olaylarından önce 57 bin olan takipçi sayımız 35-40 gün içerisinde 106 binlik bir rakama ulaştı. Bu rakama ulaştıktan sonra sansürler daha da arttı Kürtlerle veya PKK ile ilgili haber yaptığımızda direk sansür uygulanıyor. Mesela Abdullah Öcalan’ın fotoğrafını paylaşamıyoruz ya da Kürdistan bayrağını hemen uyarı geliyor. Oya Baydar’ın “Kürdistan Kürtlerindir” yazısı yüzünden uyarı aldık en son. Gerekçe yok sadece “paylaşımınız topluluk standartlarına uymuyor” denip kaldırılıyor.

Aslında topluluk standartları dedikleri şey de mevcut iktidar standartları.

Gezi olayında Facebook Türkiye resmen donduruldu. Twitter paylaşım konusunda Facebook’tan 10 kat daha demokrat. Ayrıca sosyal medyayla ilgili korkutma politikası uygulanıyor. Mesela “Twitter’dan ceza vereceğiz” gibi şeyler söyleyip insanların sanal ortamda rahatlıklarına darbe vurmaya çalışıyorlar. Facebook tam bir sayfalar mezarlığına dönmüş durumda.

'Facebook’a baskıyı hükümet yapıyor'

Sol Yanım-180 bin 331 takipçisi var

Sayfamız Afganistan’da 12 askerin helikopter kazasında öldüğünde, “Amerika Sağ olsun” başlığıyla attığımız haberden sonra engellendi. Amerika’da ölen askerler Türkiye askeriydi. Rojava’da yaşanan olayları haber yaptığı için üst üste uyarı aldı ve aynı sebepten kapatıldı.

Ayrıca son süreçte Rojava konusuna değinen sayfalar ya kapatılmakta ya da engellemekte. Sırrı Süreyya Önder sayfası da kapatıldı. Öncelikle ilgili paylaşımlar Facebook tarafından kaldırılıp hesaplar engelleniyor. Birkaç gün içinde de sayfa kapatılıyor. Ama tüm çabamıza rağmen bize bir açıklama yapılmıyor. Facebook’a bu baskıyı hükümet yapıyor.

Kendi reklamlarında daha fazla cinsel içerik var

Facebook her türlü pornografik sayfayı, hatta cinsel organ isimleri ile açılmış ve pornografik paylaşım yapan sayfaları bile bünyesinde barındırırken muhalif sayfaların paylaştığı bir “femen” eylemi görüntüsüne ya da cinsel içerikli karikatüre dahi sansür uyguluyor. Ayrıca Facebook’un ana sayfada kendi yayınladığı “dullarla sohbet, cinsel gücü artırıcı ilaçlar” gibi para karşılığı yaptığı reklamlarda kullandığı görselleri muhalif bir sayfa paylaşsa anında kapatılır o sayfa. Öyle de bir çelişkisi var Facebook’un.

Önemli olan sansürün varlığı nereden geldiği değil

Fatih Sarı - BThaber Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni

Facebook ve Twitter gibi en yoğun kullanılan sosyal ağların kendi içlerinde bir denetim mekanizması var. Bu mekanizma da maalesef şikâyete dayalı. Yani siz beğenmediğiniz içeriği nedeniyle şikâyet ediyorsunuz, tüm şikâyetler dikkate alınıyor ve Facebook ya da Twitter uzmanları bu şikâyetlerde doğruluk payı görürlerse içeriği kaldırıyorlar.

Ancak bu sistem suiistimale çok açık ve geçtiğimiz hafta Twitter’dan birçok kullanıcının hesabı sırf bu yüzden silindi. Yine geçen hafta porno içeriklere karşı açılan savaştan meme kanseriyle ilgili paylaşım yapılan gurupların da nasibini alması yurtdışında çok ses getirdi. Toplu hareket eden siber gruplar aralarında anlaşarak grubu ya da içeriği “porno içerik” konusuyla şikayet ediyor. Toplamda binlerce şikâyetin gelmesi de Facebook tarafından belki de çok araştırılmadan “doğru” kabul edilerek istem dışı sansür devreye girmiş oluyor. Hükümetlerle sosyal ağ hizmeti veren şirketler arasında bazı gizli anlaşmalar olduğu da söyleniyor. Sansürün neren geldiği önemli değil tabii ki. Önemli olan sansürün olup olmadığı.

Facebook iktidarların kontrol alanı için ideal mecra

Kalp Her Zaman Soldan Atar - 218 bin 698

Bazen tek bir resimden bile geliyor ceza, üstelik yazı da yok. Topluluk standartları diye bir torbaları var, ne olduğu belirsiz. Büyük ihtimalle ilk kayıt olurken, “kabul ediyorum’’ deyip bağlandığımız kurallar. Facebook’un başarısı ilk elde insanların kendi özelini “teşhir etme” ve başkalarının özelini “gözetleme” isteğinde yatmakta. Dolayısıyla ülkeler-iktidarlar için ideal bir alan. Bakmayın siz bilgi paylaşımı yapmıyoruz dediklerine. Birçok memur ceza alıyor Facebook’ta paylaştıklarından dolayı. Bunun içinde ihbar da vardır ama kontrol mekanizması olduğu açık.