Tüm bu merak edilenlerin yanıtını Nihat Hatipoğlu verdi. Ramazan ayında sahur ve iftar vaktinde, Sultanahmet Meydanı'ndan canlı yayınla sahur programı yapan Hatipoğlu, peygamber efendimizin nasıl yıkandığını ve kefenlendiğini anlattı.
Sultanahmet Meydanı'nda bulunan kişiler Nihat Hatipoğlu'nu dinlerken gözyaşlarına hakim olamadı. Hatipoğlu'nun anlattıkları, dinleyenleri şaşkına çevirdi.
İşte Hatipoğlu'nun ağzından Hz. Muhammed'in yıkanması ve kefenlenmesi:
Resullullah vefat ettiği 15 metre karelik bir odada yıkanacak. Kadınlar dışarı çıkarıldı. Odaya kimler girdi biliyor musunuz?
PEYGAMBER'İ KİMLER YIKADI?
Hepsi Resullullah'ın akrabaları. Odaya girenlerin başında Hz. Ali vardı. Amcası Hz. Abbas vardı. Hz. Fadıl vardı Abbas'ın oğlu. Hz. Kusem vardı o da Hz. Abbas'ın oğlu. Hz. Üsame Bin Zeyd vardı, Resullullah'ın evlatlığının oğlu.
NASIL YIKAYACAKLAR BİLMİYORLAR
Bunlar kapıyı kilitliyorlardı, kimseyi içeriye sokmuyorlardı. Resulluallah elbiseleriyle duruyordu. Nasıl yıkayacaklar Resullullah'ı? Bilmiyorlar ki…
Hz. Ali duruyor hareket edemiyor. Resullullah'ın elbisesini soyacaklar mı acaba? Yoksa elbise üzerinde mi yıkanacak? Kimsenin eli el vermiyor hareket etmeye. Sanki mekan donmuş. Peygamber yıkamak kolay mıdır sanıyorsunuz?
NE OLUR BENİ MAHRUM ETMEYİN
Bir anda bir kapı açıldı. Kapıdan bir sahabi içeriye zorla girdi ve kendini attı yere. Dışarı çık dediler. Çıkmam dedi. Öldürseniz çıkmam. O kim? Resullullah bazen yürürken devesinin yulağını tutan adam. Beni mahrum etmeyin, ne olur Allah aşkına, onu yıkarken vücuduna değer su zerreleri üstüme gelsin diye beni bırakın şu kenarda oturayım.
Hz. Ali'nin içi acıyordu. Geç, otur şu kenarda. Nasıl bir aşk ya? Nasıl yaman sevmişlerdi amma… Kimse Hz. Muhammed kadar sevilmedi.
KOVALARDAN TAŞAN GÖZYAŞLARI
Resullullah'ı yıkamak için her kovaya bin gözyaşı damlıyor. Taşırken kovaları, gözlerini damlatıyorlar, aşklarını damlatıyorlar sevgiliye. Son bir kez dokunamasak bile, gözümüzden akan damlalar dokunsun diyordu sahabi.
HZ. ALİ RESULULLAH'IN SÖZLERİNİ HATIRLADI
Kovalar hazır halde ama Hz. Ali nasıl yıkayacak? Birden bir şey hatırladı Hz. Ali… Bir hatıra… Bin dünya değer. Bir gün Resullullah'la Hz. Ali yürürken, Hz. Ali'ye Resullullah demişti ki; "Ali ben ölürsem, sen beni yıka"… O zaman Hz. Ali dedi ki: "Ya Resullulah ben ölü yıkıyamam ki. Hiç ölü yıkamadım"
Hz. Peygamber durdu ve Hz. Ali'ye baktı: "Sana öğretilecek merak etme" dedi. Hz. Ali'nin birden aklına geldi o gün. Hz. Ali, Hz. Abbas'a diyordu ki; "Amca ben elbisesini soyayım mı?"
Çünkü Resullulah öyle buyurmuştu: "Beni yıkarken sakın edep bölgeme bakmayın. Kim bakarsa bir daha göremez. Gözü göremez bir daha"
ALLAH ÖĞRETİYORDU
Bir hal oldu 6 kişinin başı öne düştü, heykel gibi oldular bir anda. Zaman doldu. Bir ses geldi gaybdan; "Sakın peygamberin gömleğini soymayın üzerinden yıkayın onu"
Herkes başını kaldırdı, kim bu sesin sahibi diye baktı. Ancak uyandıklarında sesin sahibi yoktu. Ses kulaklarındaydı. Allah öğretiyordu.
HZ. ALİ'NİN EDEBİ
Hz. Ali eline bez sarıyordu, sahabiye diyordu ki; "Gözlerinizi kapatın"… Herkes gözünü kapatıyordu oradakilerin. Bir Hz. Ali kapatmıyordu. Niye biliyor musunuz? Hz. Ali hayatı boyunca kendi edep yerine bile bakmamıştır. Nasıl bir edep? Ali edebi işte. Onun için Hz. Ali sultandır. Onun için Hz. Ali aslandır. o bakmazdı çünkü.
HZ. ALİ'NİN GÖZYAŞLARI
Şimdi su döküyorlar. Dışarıda mahşeri bir kalabalık var. Hz. Ali, Hz. peygamberi kaldırıp karnına basmak istedi. Bağırsaklarında bir şey birikmişse temizlensin, kefen kirlenmesin diye. Hz. Ali, Resulullah'ın karnına bastı ama tertemiz. İşte o an Hz. Ali'nin ağladığını görürsünüz. Dağlar gibi adam o an dayanamadı; "Sen ne kadar temizsin" dedi.
HZ. PEYGAMBER'İ 6 KİŞİ ÇEVİREMEDİ AMA…
Hz. Peygamberi çevirecekler yıkarken. 6 kişi çeviremiyor. Vücut ağırlaşmış. Hz. Ali elini attığında vücut kendi kendine dönüyor. Resulullah demişti ya; "Sana beni yıkamak kolaylaştırılıcak" diye. Allah kolaylaştırıyor işte.
Sahabi dışarda sessiz. İçeriden gelecek habere odaklanmışlar. Resulullah'ın yıkanması bitti diye haber verildi. Sonra kefen getiriliyordu ve efendimize giydiriliyordu. Gönül vermiş adamlar oradalardı.
(İNTERNETHABER)
