Anadolu Ajansı neden hedefte?

Bir ülkede güçlü, etkin ve güvenilir bir haber ajansının varlığı en başta medya kuruluşlarını memnun eder. Olayların arka planını deşifre ederek haber servisi yapan bir ajans, haber kanalları, gazeteler ve tüm habercilerin işlerini büyük ölçüde kolaylaştırır. Ülkenin haber ajansları ne kadar kaliteli, etkin ve aktifse diğer medya organları da bundan o derecede faydalanır.

Peki uzun yıllar boyunca pasifliği ve hantallığı nedeniyle eleştirilen Türkiye’nin 100 yıllık haber ajansı; hem teknik hem de habercilik alanında yakaladığı büyük çıkışa rağmen neden hedef tahtasına oturtuldu? Abonelerine kısıtlı alanlardan değil; dünyanın her yerinden haberleri en geniş detayları ve görüntüleri ile ulaştırmaya başlayan bir ajansa neden öfke duyulur oldu? Her alanda yeniden ve güçlü bir yapılanmaya giden bir kurum neden istenmez? Herhangi bir gazeteci, kendisi için haber kaynağı olan bir ajansın daha hızlı, daha etkin olmasından rahatsız olur mu? Normal şartlarda bu sorunun cevabı “Hayır” olurdu. Peki AA neden en etkin olduğu dönemde en çok eleştiriyi alıyor? Hem de Türk medyasından…

Türkiye’nin geleceğinin şekillendiği bu süreçte zincirlerinden kurtulmuş, etkin ve aktif bir AA kimleri rahatsız ediyor?

Anadolu Ajansı ile ilgili özellikle son iki yıldır belli medya organlarında yer alan haberler dikkat çekiyor. Bu haberlerin bir değişim ve gelişim sürecinden geçen ajansa yönelik eleştirinin ötesinde, doğrudan suçlayıcı nitelikte olması bazı soruları da beraberinde getiriyor.

Türkiye’nin son yıllardaki yükselişini önlemeye yönelik hazıklıkların ve girişimlerin bir çoğu deşifre oldu. Bu süreçte Türkiye’ye karşı hazırlanan eylem planları “hesapta olmayan bir etmen” olarak görülen Anadolu Ajansı’ndan büyük darbeler aldı. Yeniden yapılanması ile güçlenerek ortaya çıkan AA, hantal yapısından sıyrılarak medyada aktif ve etkin bir rol üstlenince, hazırlanan bazı planlar da deşifre oldu. Bu gelişmeler Türkiye’ye karşı tezgah hazırlayanlarda hem şaşkınlığa, hem de öfkelerinin ajans üzerine yönelmesine yol açtı.

Peki ne oldu da AA böylesi bir öfkeyi üzerine çekti? İşte AA’nın son dönemde dikkat çeken bazı atılımları:

MERKEZ BANKASI VERİLERİ VE REUTERS

Merkez Bankası’nın verileri düne kadar Reuters tarafından yayımlanıyordu. Bu rakamlar, çıplak olarak verilmiyor, Reuters’in yorum ve yönlendirmeleriyle servis ediliyordu. Ancak Anadolu Ajansı, Merkez Bankası ve IMKB ile yaptığı anlaşmalarla Reuters’in bu tekelini kırdı. Bu tekel kırılınca, manipüle edilmiş ekonomik veriler üzerinden AK Parti Hükümeti’ni eleştirme projesi de sekteye uğradı.

EDİTÖR MASASI

Anadolu Ajansı’nın medyada etkin bir rol oynaması birçok çevreyi rahatsız etti. Özellikle Editör Masası ve Finans Masası’nın politika ve ekonomide karar alma konumunda bulunan isimleri konuk etmesi, bakanlar ve diğer söz sahibi isimlerin mesajlarını doğrudan ve geniş şekilde duyurması dikkat çekti. Bu durum özellikle ekonomi, eğitim, sağlık, ulaşım gibi herkesin hayatını doğrudan etkileyen alanlarda bilgi kirliliği oluşturarak toplumsal tepki oluşturmayı düşünen örgütlenmelerin hesaplarını ve asabını bozdu.

GEZİ PARKI

Gezi Parkı ve diğer toplumsal olayların temellerinin çok önceden atıldığı anlaşıldı. Anadolu Ajansı, gerek Gezi Parkı olayları gerekse daha önce Reyhanlı’da gerekse Ankara Kızılay’da meydana gelen bombalama eylemlerindeki habercilik anlayışıyla bu olayların toplumsal etki derecesini belirleyen kurum oldu. Bu olaylar üzerinden toplumsal infial yaratılmak istendiğini bilen devlet yetkilileri, bazı alanlarda sadece AA’ya görüntü ve haber verdiler. Bu olayları tertip edenlerin hesapları AA’nın halkı doğru bilgilendirmesi nedeniyle tutmadı. İstediği ülkede istediği manipülasyonu yapmaya alışık olan Reuters ve uluslararası medya baronları, AA’nın yükselen etki gücünden rahatsız oldular.

ORTADOĞU VE BALKANLARDAKİ BAŞARI

Anadolu Ajansı’nın, Osmanlı mirası olan Ortadoğu coğrafyası ile Balkanlardaki habercilik anlayışı da birçok kesimi rahatsız etti. Bu bölgelerdeki bütün olaylar yabancı ajanslar tarafından servis ediliyordu. Türk medyası bile bu bölgelerdeki haber ve yorumları Reuters veya AFP’den alıyorlardı. AA’nın yeniden yapılanmasıyla birlikte Türk medyasının yanı sıra Arap medyası bile AA’dan beslenmeye başlayınca hem yabancı ajanslar hem de yerel ajanslar rahatsız oldu.

YENİDEN YAPILANMA

Anadolu Ajansı’na yöneltilen eleştirilerin önemli bir sebebi ise yeniden yapılanma ile birlikte gelen profesyonelleşme çalışmalarıdır. AA’daki yeniden yapılanmayla birlikte referans ve tavsiye değil; nitelik ve ehliyet aranmaya başlandı. Bu durum, daha nitelikli iş üretimine vesile oldu. Dolayısıyla AA’nın çıtayı yükseltmesi, yayın dilini şimdiden 5’e çıkarması, dünyadaki gücünü artırması, meydanı boş zannedenleri rahatsız etti.

Burada sıralanan ana başlıklar dışında sayamadığımız daha pek çok gelişme AA’nın hedef tahtasına oturtulması için yeter de artar. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ne siyasi, ne ekonomik, ne medya, ne de başka bir alanda, hiçbir yerli yapının güçlenmesi istenmemiş, mutlaka engellemeler ve komplolarla karşı karşıya kalmıştır. Milli menfaatler için çaba sarf eden her yapı ya yıkılmış, ya da durdurulmuştur. Ancak bu kez işler farklı yürüyor. AA’nın aba altından gösterilen sopadan ürkerek geri adım atmayacağı belli. Demek ki birilerinin siniri ve oyunları fena halde bozulmaya devam edecek