'Allahım, Sana ve peygamberine hicret ediyorum' diyerek sedyede yola çıktı, Tenim'de vefat etti.
Hz. Damre b. Ays, Mekke'ye yerleşen yabancılardandı. İslam'a davetin ilk günlerinde Efendimizin yanına koşarak İslâm'la şereflendi. Yaşlı olması işkenceden kurtulmasına yetmedi. Yıllarca baskı altında yaşadı.
icrete kadar yapılanlara sabrederek imanda sebat etti. Allah Resûlü (s.a.s.) ve Müslümanlar hicret ettiği sırada iyice yaşlanmış, gözlerinin feri kalmamış, etrafını göremez olmuş, takatten düşmüştü. Bu yüzden hicret edememiş, kendi gibi hicrete gücü yetmeyenlerle birlikte Mekke'de kalmıştı.
Müşriklerin içinde baskı altında kaldıkça, hicret edip Allah Resûlü (s.a.s.) ve Müslümanlarla birlikte olma ümidini biraz daha kaybediyordu. Ümitsizlik onu uçurumun kenarına getirdiği sırada o ve onun gibiler hakkında bir ayet indi: "Melekler kendilerine yazık eden kimselerin canlarını alırken 'Ne yapıyordunuz' diye sordular.
Onlar 'Yeryüzünde mustazaf çaresizdik' dediler. Melekler: 'Allah'ın yeri geniş değilmiydi? Hicret etseydiniz ya!' İşte onların barınağı cehennemdir. Orası ne kötü gidiş yeridir. Bundan erkek, kadın, çocuklardan gerçekten aciz olup hiçbir çare bulamayan, hiçbir yol bulamayanlar müstesnadır. Umulur ki Allah onları affeder. Allah çok affedici ve bağışlayıcıdır." (Nisâ, 4/97-99)
HİCRETTEN NİYE GERİ KALAYIM
Hz. Damre, bu ayeti işittiğinde şunları söyledi: Vücudum zayıf düşmüş olsa da beni Medine'ye ulaştıracak kadar malım ve hizmetimde olan bunca insan var. Onlar vasıtasıyla Medine'ye ulaşabilirim. Allah, özrü olanları ve bu konuda ileri sürecek delili olanları hicretten muaf tutuyor.
Hâlbuki benim hicretten geri kalmam için Allah'a sunacak ne bir gerekçem ne de delilim var. Çaresiz değilim, beni oraya ulaştıracak imkânım var, dedi.
Çocuklarını yanına çağırarak:
-Medine'ye gitmek istiyorum, benim için hazırlık yapın, dedi.
Onlar: Çok hasta ve yaşlısın böyle bir şeye tahammül edemezsin, dedilerse de onları dinlemedi.
- Yola çıkacağım hayvanın üzerine sedir yapıp beni üzerine koyun, diye emretti. Yola çıkacağı zaman ellerini semaya kaldırdı:
- Allahım! Sana ve peygamberine hicret ediyorum, diyerek yola çıktı. Tenim'e kadar geldi.Ömrü vefa etmemişti. Orada vefat ederek Hakk'ın rahmetine kavuştu. Çocukları onu bugün Tenim mescidinin olduğu yerin yakınına defnettiler.
Aşk ve samimiyet insanı Hz. Damre hakkında şu ayet iniyordu:
"Allah yolunda hicret eden kimse yeryüzünde gidecek birçok güzel yer ve bolluk (imkan) bulur. Kim Allah ve Resûlü için hicret ederek evinden çıkar da sonra kendisine ölüm yetişirse onun mükafatı Allah'a aittir. Allah çok merhametli ve affedicidir."
BİR AYET
Güzel söz neye benzer?
"Görmedin mi Allah nasıl bir benzetme yaptı: Güzel söz, kökü yerin derinliklerinde sabit, dalları ise göğe doğru yükselmiş bir ağaç gibidir ki Rabbinin izniyle her zaman meyvesini verir.
Düşünüp ders çıkarsınlar diye Allah insanlara böyle temsiller getirir. Kötü söz ise, gövdesi toprağın üstünden kolayca çıkarılabilen, kökleşip yerleşmeyen değersiz bir ağaca benzer." (İbrahim Sûresi, 14/24-26)
BiR DUA
Bereketli ve sıhhatli bir hayat nasip eyle Allahım!
Bize bereketli ve sıhhatli bir hayat nasip eyle. Bize gönül selameti, bol rızık bağışla. Bizi göz açıp kapayıncaya kadar nefsimizle baş başa bırakma. Kalplerimizi dinin üzerine sabit kıl. Maddi manevi ne kadar sıkıntımız varsa hepsini gider. Hastalarımıza şifa, borçlularımıza eda, darda kalmışlarımıza deva ver ya Rabbim.
Bugün
