Davutoğlu, muhalif gruplara kızdı 'Suriye Devrimi'ne ihanet ediyorlar
Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Türkiye'nin Suriye'deki muhalif grupları desteklediği iddialarına sert çıktı. Davutoğlu, Suriye'deki 'devrime' en büyük zararı bu grupların verdiğini ve haklı davaya 'ihanet' ettiklerini ifade etti.
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-07-25 04:56:12
Radikal'de yer alan habere göre; Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye ’nin Suriye’deki muhalif grupları desteklediği yönündeki iddialara sert çıktı. Suriye’deki ‘devrime’ en büyük zararı bu grupların verdiğini ve haklı davaya ‘ihanet’ ettiklerini söyleyen Davutoğlu, PYD’yi de kapsayacak şekilde bütün muhalif unsurların tek çatı altında toplanmasını istediklerini ifade etti. Davutoğlu, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ’ndan kazandığı tazminatları Suriye ve Türkiye’deki şehit yetimlerine harcayacağını, tazminatlarla ‘Yetimhane Fonu’ oluşturmayı düşündüğünü söyledi. Bir günlük resmi ziyaret için gittiği Varşova dönüşü Radikal’in sorularını yanıtlayan Dışişleri Bakanı Davutoğlu, şu mesajları verdi:
TÜRKİYE İÇİN GEÇERLİ DEĞİL: Ortadoğu’da diğer ülkelerde olan gelişmelerin Türkiye için geçerli olduğunu düşünmek doğru değil. Türkiye’de eşit vatandaşlık ilişkisi sağlam temellere oturmuş. Suriye’de vatandaşlık yok. Irak’ta ise onlarca yıl Bağdat’ta Kürt yönetici olmamış. Halbuki Türkiye’de ‘vatandaşlık kavramı’, demokratik tecrübe var. Suriye’de durum vahimdir. Hiçbir hakları yoktur. Kürtlerin onlarca yıl mağdur edildiği Suriye’de haklarını almalarına hiçbir şekilde bizim karşı olmamız söz konusu olmaz.
KÜRTLERDEN 3 TEMEL BEKLENTİ: Suriye’de Kürtlerden temelde beklentimiz üç şey var. Bir; rejimle işbirliği yapmamaları. Bu durumda Kürtlerle Araplar arasında gerilim oluşuyor. Rejimin onları kullanmasına izin vermemeleri lazım. Suriye muhalefetinin içinde şüphe bırakmayacak şekilde yer almaları lazım. İki; emrivaki şekilde, diğer unsurlarla istişare etmeden bir mezhep ya da etnik temelli bir de-facto yapı kurmamaları. Burada kaygımız Kürtlerin ya da herhangi bir grubun statü elde etmesi değil. Böyle bir yapı kurulursa bütün gruplar aynı şeyi yapmaya kalkar ve savaşın önüne geçilemez. Üçüncüsü de Türkiye’nin güvenliğine zarar verecek şekilde, sınır güvenliğine zarar verecek şekilde faaliyet içinde olmamaları. Bunu kim yaparsa yapsın -sadece PYD değil- Türkiye ona karşı tedbir alır, durum değişmez.
ÜÇ KIRMIZI ÇİZGİ: İlkesel olarak bir, insani yardım söz konusu olduğunda hiçbir ayrım gözetmeyiz. Hiçbir bölgeye dönük engelleyici bir tutum takınmayız. Kim olursa olsun destek oluruz. Kürtlere, Araplara, Türkmenlere yaklaşımımızda hiçbir farklılık yok. İki, Türkiye’nin sınır güvenliğine tehdit kimden gelirse gelsin şu grup bu grup bakmayız... Kürt mü Arap mı Türkmen mi tedbirimizi alırız. Üç... bütün grupları tek bir çatı altında bir araya getirmek için ne gerekirse yaparız. Kürtlerin Suriye muhalefeti dışında kalmasını istemiyoruz. Bir an önce Suriye muhalefeti içinde hak ettikleri yeri almalarını istiyoruz. Dışlanmasını istemiyoruz. PYD ile bu konuda görüşmeler yapılmıştır. Son iki ay içinde 2 kez görüşme yaptık kendileriyle sırf bu süreci güçlendirmek için.
EL NUSRA VE MUHALİF GRUPLAR: Bir -takım kötü görüntüler, bazı grupların din adamı öldürmesi, adam kaçırmaları Suriye’deki haklı davaya, devrime en büyük zararı rejim kadar bu gruplar veriyor. Bu tür davranışları Suriye devrimine ihanet olarak görüyorum. Suriye’deki haklı talepleri gölgeleyen bir tutum olarak değerlendiriyorum. Dolayısıyla Türkiye’nin radikal gruplara destek olduğu gibi bir görüntü verilmesi kesinlikle doğru değil. Ama meşru Suriye muhalefetine her zaman destek verdik, bu desteği de sürdürüyoruz.
KÜRTLER BU OYUNA GELMESİN
Varşova’da bir sahaftan, Fransızca, Almanca ve İngilizce 4 kitap ve kızına İstanbul haritası alan Davutoğlu “Peki özerkliklik ilan edilirse?” sorusuna “Şu an böyle bir şey yok ama Suriye’deki dengelere bakmak lazım. Türkiye’den önce diğer gruplar tepki verir ve başka bir iç savaş başlar. Arzu etmediğimiz şey bu. Rejim kendisinin yapmadığı savaşı PYD üzerinden yaptırmaya çalışıyor. Kürtlerin bu oyuna gelmemesi lazım” yanıtı verdi.
MISIR’DA ARABULUCULUK OLABİLİR
Davutoğlu, Mısır’da darbeyle işbaşına gelen yönetim ile Mursi taraftarları arasında ‘arabulucu’ olmaya hazır olduklarını belirtti. ‘Darbe yönetimiyle teması’ devletlerarası temsil düzeyinde tuttuklarını belirten Davutoğlu, “Seçimin en kısa sürede olmasını istiyoruz” dedi. “Türkiye bu krizin aşılması için herkes nezdinde her türlü çalışmayı yapar. Ama çalışmanın demokratik ilkelere uyumlu olması gerekir” diyen Davutoğlu, “Yani ‘Demokrasi için arabuluculuk yaparız’ diyebilir misiniz?” sorusuna “Evet. Uyumlu her türlü çabanın içinde oluruz” karşılığını verdi. Mursi’nin durumuyla ilgili de Davutoğlu, “Serbest bırakılmasına ilişkin uluslararası baskı artıyor. AB açıklamaları olumlu. Görüşen yok ki şu anda. Sağlığının iyi olduğu yönünde geçici yönetimin beyanı var ama şu ana kadar kimse görüşebilmiş değil” diye konuştu.
SON VİDEO HABER
Haber Ara