Bu hastalıklar yeniden hortladı!
Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mehtap Türkay, sıtma, kızamık, verem, tüberküloz gibi bulaşıcı hastalıkların dünya genelinde yeniden ortaya çıktığını belirterek, 'Eskiden üç ilaçla kontrol ettiğimiz enfeksiyon, şimdi antibiyotiğe dirençli olarak karşımıza çıkıyor. Bazı virüsler eskisine oranla daha güçlü şekilde döndü' dedi.
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-07-19 11:58:15
Son olarak geçen aylarda Türkiye'de çocuklar arasında kızamık salgını yaşandığına dikkati çeken Türkay, vakalar arasında kızamığa karşı aşılaması yapılmış çocukların da bulunduğunu kaydetti. Hastanelere sıtma, verem, tüberküloz, kızamık, HIV gibi hastalıklarla başvuran kişi sayısında artış olduğunu vurgulayan Türkay, şöyle konuştu:
"Eskiden bizim başımızda sorun olup, çözdüğümüz bulaşıcı hastalıklar tekrar gündeme gelmeye başladı. Bunda ekolojik sistemde insan eliyle yapılan değişiklikler etkili. Bu değişiklikler ve küresel ısınma nedeniyle bit, pire ve kemiricilerin yaşam alanları arttı. Teknolojik gelişim nedeniyle vektörlerin farklı coğrafyalara taşınma imkanlarında da artış oldu. Örneğin artık Afrika'daki bir uçak İngiltere'ye anofel (bir sivrisinek türü) taşıyabilir, bu da İngiltere'deki bir kişinin sıtma olmasına neden olabilir."
"Bazı virüsler eskisinden daha güçlü döndü"
Türkay, son yıllarda mikroorganizmaların genetik yapılarında da değişiklik olduğuna işaret etti. Virüslerin genetik yapılarını değiştirerek, ilaçlara karşı direnç kazandıklarına değinen Türkay, var olan antibiyotik türlerine karşı direnç kazanmış virüslerle mücadelenin de artık güçleştiğinin altını çizdi.
Yrd. Doç. Dr. Türkay, "Eskiden üç ilaçla kontrol ettiğimiz enfeksiyon, şimdi antibiyotiğe dirençli olarak karşımıza çıkıyor. Bazı virüsler eskisine oranla daha güçlü şekilde döndü. Bir kısım virüsü ise hiç tanımıyoruz bile. SARS gibi. Bir anda ortaya çıktı. Uzmanlar ne yapacaklarını bilemediler" diye konuştu.
Hijyeni sağlamak üzere kullanılan bazı antibakteriyel ürünlerin virüslerin güçlenmesinde etkili olduğuna değinen Türkay, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kullandığımız sabunlar, parfümler, deterjanlar antibakteriyel. O kadar çok antibakteriyel kullanıyoruz ki floramızı değiştiriyoruz. Halbuki her insanın olduğu gibi her ilin, her ülkenin de kendine ait bir florası var. Biz antibakteriyelleri fazla kullanmaya devam ettikçe floramızı yavaş yavaş değiştiriyoruz. Bu sırada yararlı bazı mikroorganizmaları da öldürüyoruz. Besin döngülerini sağlayan bazı mikroorganizma türlerinin yaşamına olanak tanımayabiliyoruz. O yüzden antibakteriyel ürünleri dikkatli kullanmak lazım. Hijyen için su ve sabun yeter. Su ve sabunun çözemeyeceği hiçbir şey yok. Antibakteriyel ürünlere gerek yok."
Haber Ara