Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Erdoğan'dan Mursi açıklaması

Başbakan Erdoğan, Ak Parti Dış İlişkiler Başkanlığı'nın Ak Parti Genel Merkezi'nde düzenlediği 6. Geleneksel Büyükelçiler iftarında konuştu.

12 Yıl Önce Güncellendi

2013-07-18 23:18:45

Erdoğan'dan Mursi açıklaması

İşte Başbakan Erdoğan'ın  konuşmasından  satırbaşları:

Türkiye  olarak 25 ocak  devrimini  mısır halkının onuru bir özgürlük  mücadelesi  olarak kabul etik ve  başından beri  destekledik . Mısır halkı özgürlük adalet  ve   ekonomik  kalkınma için  büyük  bir mücadele   vermişti . Bu 70 yıllık bir aradan sonra yapılan bir seçimdi. Bu seçimle oluşan bir parlamento  ve  işbaşına gelmiş bir Cumhurbaşkanı. Mısır halkının  tarihi  nitelikte  kazanımları olmuştu. Mısır'da  demokrasinin  tesisi  konusunda  talihsiz bir  gelişme   yaşamış  oluyoruz.

Biz   Türkiye  olarak, Mısır'da belirli  kişi  ya da  kuruluşları  savunan  veya  gözeten  değilevrensel değerleri   ve   ilkeleri  gözeten bir  politika  izliyoruz.  Türkiye 'nin  politikası  çıkar odaklı  değil   değer odaklıdır.  Biz   Türkiye  olarak, Mısır'da belirli  kişi  ya da  kuruluşları  savunan  veya  gözeten  değil , evrensel   değerleri   ve   ilkeleri  gözeten bir  politika  izliyoruz.  Türkiye 'nin  politikası  çıkar odaklı  değil değer  odaklıdır.

- Suriye' de , Tunus'ta, Libya'da bu  değerler  üzerinden  hareket  ettik.  Türkiye  bu  zor   anında kardeş Mısır halkının  yanında  olacak  ve  maddi manevi  desteğini  sürdürecektir.

Demokratik   değerleri   benimseyen  ülkelere düşen bu hadiseler karşısında yanlışa yanlış demektirBizimle  bir araya geldikleri  zaman   demokrasiye  övgü  yağdıranların  bu noktada tavırlarını omurgalı bir şekilde görmek isteriz.

"DARBE MURSİYE  DEĞİL  MUHALİFLERE YAPILSAYDI YİNE KARŞI ÇIKARDIK"

- Seçimle gelmiş  hükümetlere  yönelik anti  demokratik   girişimlerin  karşısındayız. Mursi' ye   değil başkasına da darbe olsaydı aynı tavrımızı koyardık.  Kimsenin  içişlerine karışmak  arzusunda değilizAma  böyle bir meselede tavrımızı net bir şekilde ifade etmemiz örnek alınmalıdır. Seçimle gelen seçimle gitmelidir  dedik .

Türkiye 'de bir kişi polise şiddet uygularken ölüyor Twitter'da altını üstüne getiriyor. Mısır'da 300 kişi kuşunlanarak ölüyor,  dünya  sessiz. Bu insanlar ibadetini yaparken kurşunlanarak ölüyor, bizim feryadımız bunadır. 

SURİYE KONUSU

- Suriye'de şu ana kadar 100 bin insan öldü. Bu rejim hala öldürmeye devam ediyor. Şimdi ben bu rejime diktatör demeyecek miyim? Katil demeyecek miyim? Biz insanı yaradandan ötürü seviyoruz. Orada Müslüman olan olmayan diye ayrım yapılamaz. 100 bin insanın öldürüldüğü Suriye'ye karşı hala ciddi bir ses yükselmiyor.

- Neredeyiz? Sesim Müslüman ülkelere de Müslüman olmayan ülkelere de. Sadece 200 bin kamplarda beslediğimiz insanlar var. Bir o kadar evlerde beslediğimiz insanlar var. Maalesef sınırlarda iç savaş ve bu savaş neticesiyle bizim ülkemizde şehit olanlar var. Kardeş Suriye halkının bu rejimden kurtulması için her türlü desteği vermeye devam edeceğiz. Ben buradan Rusya'ya, Çin'e, İran'a sesleniyorum. Bu işi çözmede sorumluluklarınız olduğunu söylüyorum. Ölen 100 bin insanın tarih boyunca affı olmayacaktır. 

ANAYASA ÇALIŞMALARI

Türkiye'yi daha iyi anlayabilmek için Türkiye'nin nereden geldiğini mutlaka göz önünde bulundurmak gerekir. Türkiye'yi geçmişinden bağımsız analiz etmek yanıltıcı olur. Bundan 53 yıl önce 27 Mayıs'ta dönemin seçimle gelmiş başbakanı ve iki bakanı idam edilmiştir. Arkasında çok ağır travmalar bırakmıştır. Mevcut anayasamız 53 yıl önceki bu askeri darbenin hala izlerini taşıyor.

İktidarı devraldığımızda sınırlı, sorunlu bir demokrasiye sahiptir. Bazen çok farklı şeyler duyuyorum. Bazı büyükelçilerimizden de duyuyorum. Hem Türkiye'de yaşayacaksınız hem de anlamayacaksınız. 2002 yılına kadar demokrasimizin, siyasetimizin üzerinde bu darbenin tehditleri vardı. Biz 10.5 yıl boyunca bu tehditlere mücadele verdik. Türkiye'yi dünya ile bütünleştirmek için tarihi reformlar yaptık. Hukuku olması gereken bir mecraya kavuşturduk. Yasalarımızdaki darbe ürünü maddeleri ayıkladık. En son 35. maddeyi değiştirerek çok önemli bir adım attık. Bunları konuşmak işlerine gelmez.

İfade özgürlüğünün önünü açtık. Şu anda cumhurbaşkanına, genelkurmay başkanına fütursuzca saldıranlar, küfredenler 10 yıl önce böyle bir yazı yazabilirler miydi? Yazdıkları zaman gidecekleri yer belliydi. Ama şu anda içeride olanlar terör örgütleriyle bağlantısı olanlar, ruhsatsız silah taşıyanlar. Ama Avrupa'da gazetecileri hapse attınız diyorlar. Kaç kere açıkladık. Sadece fikirlerinden dolayı cezaevinde olan yok. Ya teröre yataklık etmişler ya da terörle iç içe olmuşlar. Daha 10 yıl öncesine kadar Türkiye'de yasaklı kelimeler, yasaklı konular vardı. Dokunulamayan kurumlar vardı. Gazetecilerin, sanatçıların üzerindeki baskıları kaldıran biz olduk.

Azınlıkların hakları konusunda hassasiyet yoktu. Gayrimenkullerini iade etme sürecini biz başlattık. Şu ana kadar 2.5 milyar doları bulan gayrimenkul iadesi yaptık. Devam eden mahkemeler var, bu rakam daha da ileri gidecek.

53 yıl boyunca dokunulamayan, sorgulanamayan uygulamalara biz son verdik. Hiçbir zaman yeter demedik. Demokratikleşmenin canlı bir süreç olduğunu biliyoruz. Türkiye'nin reformları çok kritik noktalara ulaşmıştır. Yapılması gereken reformlar zor reformlardır.

53 yıl içinde anayasa önemli değişikliklere de uğrasa özünde değişmemiştir. 2011 seçimlerinin ardından herkesi kucaklayan bir anayasanın çalışmalara başladık. Biz bu uzlaşma komisyonunda grubu olan partilerin milletvekili sayısı önemli değil dedik. Bizim 326 milletvekilimiz var, 30 tane milletvekili olan partiyle aynı sayıda milletvekili ile bu komisyonda çalışıyoruz. Bütün partiler 3 milletvekili ile katılıyor.

SON VİDEO HABER

Uçakta olay çıkarıp, 'Türkiye'yi satın alırım' diye tehdit etti

Haber Ara