Mısır'daki gerçek yalanlar ve Mursi'nin akıbeti

Mısır'da Kıdemli Orgeneral Abdülfettah el Sisi'nin gerçekleştirdiği askeri darbe zaten karışık olan Ortadoğu coğrafyasını daha içinden çıkılmaz hale getirdi. Mübarek'in devrilmesinin ardından ilk kez gerçekleştirilen cumhurbaşkanlığı seçimiyle yüzde 52 gibi ezici bir üstünlükle başa gelen Muhammed Mursi, İhvan'ın içinden gelen bir isim olması nedeniyle ne Batı ne de Vahabi Suud, BAE ve Kuveyt yönetimi tarafından kabullenildi. Mursi'nin başa gelmesinin ardından başlattığı yeni anayasa çalışmaları dahil yaptığı bir çok radikal değişiklik muhalefet tarafından hiçbir zaman destek görmedi. Muhalefetin uzlaşmaz tavrı, Batı medyasının Mısır ekonomisinin çökmek üzere olduğuna dair yaptığı yayınlar halkı Mursi'ye karşı ayaklandıran en önemli etkenlerdi. Ülkede uzun benzin kuyrukları olduğuna ilişkin servis edilen fotoğraf ve görüntüler günlerce konuşuldu. Ancak darbeden hemen sonra o kuyruklar bir anda kesiliverdi. Musluklar açıldı.

ASIL DERT EKONOMİ Mİ?

Tüm kışkırtmalara rağmen Mursi yönetimi kendi taraftarlarına hep itidal çağrısında bulundu. Muhalefete gelin görüşelim dedi ama kimse oralı olmadı. Çünkü maksat üzüm yemek değil bağcıyı dövmekti. Bunu, darbeden hemen önce muhalefet liderlerinin el Sisi'nin tehditlerine destek vermesi zaten kanıtlıyordu. Peki gerçekten sebep ekonomi miydi? Darbe yanlıları ekonomiyi bahane etse de aslında dert İslamcı bir iktidarın yaşam alanlarını tehdit etmesiydi. Özellikle de Batı'nın hep düşmanca baktığı İhvan ekolünün Mısır'ın yönetiminde olması Ortadoğu'daki çıkarları için uygun değildi. Mursi'nin bir toplantıda yatsı ezanının vaktini fark edince kürsüye çıkıp ezan okuduğu görüntü aslında neden devrildiğini anlatmaya yetiyordu.
MURSİ'NİN AKIBETİ
Darbe'nin ardından akıbetinin ne olacağı merak edilen Cumhurbaşkanı Mursi'yle ilgili ilk resmi açıklama dün cunta yönetiminin dışişleri bakanlığı sözcülerinden Badr Abdelatty'den geldi. Abdelatty AFP'ye yaptığı açıklamada, Mursi'nin güvenli bir yerde olduğunu, kendisine henüz bir suçlama yöneltilmediği belirtti.

İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu da dün CNN Türk canlı yayınında Mursi'nin durumuyla ilgili bilgi verdi. Mursi'yi uyardığını ve yeni yönetimle Körfez ülkelerinin daha iyi ilişkiler geliştireceğini söyleyen İhsanoğlu, Mursi'nin durumuyla ilgili askeri yetkililerden bilgi aldığını belirterek, "Mursi'nin durumu iyi. Güvenli bir yerde tutuluyor. Asla mahkemeye çıkarılmayacak" dedi.

DARBENİN KARŞISINDA VE YANINDA OLANLAR

Darbenin ardından merak edilen bir diğer konu da hangi ülkeden ne tepki geleceğiydi. Özellikle ABD ve AB başta olmak üzere bir çok Batı ülkesi, Mısır'da yaşananlara "askeri darbe" demekten kaçındı. Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Kuveyt gibi Körfez ülkeleri de cunta yönetimine tebrik mesajları gönderirken milyar dolarlık da destekte bulundular. Genel sekreterliğini Ekmeleddin İhsanoğlu'nun yaptığı İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ise yaşananlar karşısında sessiz kaldı. Darbeden en çok mutlu olan ülkelerden biri de İsrail. Çünkü Mursi yönetiminin başa gelmesiyle açılan Refah Sınır Kapısı, İsrail yönetimini Hamas yönetimine karşı zor durumda bırakmıştı. Şimdiyse yaşanan darbeyle kurulacak yeni yönetimin laik olması İsrail'de, Mısır'la ilişkilerin Mübarek dönemine döneceği umutlarını yeşertti. Şii bloktansa farklı açıklamalar geldi. İran darbeyi kınarken Suriye'deki Esed rejimi cunta yönetimini açıkça tebrik etti. İran'ın kınamasına karşın askerler tarafından geçici devlet başkanlığı görevine getirilen Muhammed el Baradai'nin eşi Aida'nın, İran Danışmanlar Meclisi Başkanı Ayetullah Mehdevi'nin kuzeni olması kafalarda soru işareti uyandırdı.

Karşı olanlar

Buna karşın Türkiye, Katar, Filistin'in Gazze yönetimi, Tunus ve Libya yönetimleri sert tepki gösterdi. Afrika Birliği de Mısır'ın üyeliğini askıya alındığını açıkladı.