Dolar

34,9509

Euro

36,7080

Altın

2.999,43

Bist

10.049,63

Karaman, İhvan'a yöneltilen 'Yersiz ve Zamansız' eleştirileri yazdı

Yeni Şafak gazetesi yazarı Hayreddin Karaman, bugünkü köşe yazısında İhvan'a yöneltilen 'Yersiz ve Zamansız' eleştirileri yazdı.

12 Yıl Önce Güncellendi

2013-07-12 13:05:57

Karaman, İhvan'a yöneltilen 'Yersiz ve Zamansız' eleştirileri yazdı

Yersiz ve zamansız tenkitler

ABD, İsrail, İngiltere ve gerçek İslam'dan da demokrasiden de uzak duran bazı Arap ülkelerinin ortak plan ve destekleriyle Mısır'da darbe yapıldı, seçilmiş cumhurbaşkanı görevden ve göz altına, anayasa da askıya alındı, kısa zamanda demokrasiye geçileceği ilan edildi.

Bir yandan demokrasiyi yıkıyor, diğer yandan kısa zamanda ona geçileceğini söylüyorlar; gülmeli mi, ağlamalı mı!

Bu önemli, çok yönlü ve geniş etkili olay üzerine bilen bilmeyen, iyi niyetli ve kötü niyetli, özel hesabı olan ve olmayan birçok kişi ve taraf konuştular, yazdılar,

çeşitli tepkiler ortaya koydular ve devam ediyorlar.

Bütün bunları hepimiz takip ediyoruz, burada tekrarına gerek yok, ama İslamcı çevreden gelen ve bence 'yeri ve zamanı olmayan' tenkitler üzerinde

kısaca durmak istiyorum.

İhvan'ın iktidar için acele

ettiği, buna hazır olmadığı, Mursî'nin iyi yönetemediği, bütün muhalefeti kucaklayamadığı tenkitleri öne çıkıyor.

Önce bu tenkitlerin 'yeri ve zamanının yanlış olduğunu' bir daha hatırlatmam gerekiyor. İyi niyetli Müslümanların bunu, daha önce yapmaları, kardeş yöneticileri uyarmaları, kendileri doğru olanı biliyorlarsa bunu bir şekilde ona ifade etmeleri gerekirdi ve bu yapılsa faydalı olurdu. Ama şimdi yalnızca faydasız değil, aynı zamanda zararlı; zararı ise yüzde yüz haksız olan darbecilere dolaylı destek vermek, hatta yaptıklarını meşrulaştırmaktır.

Mursî ve İhvan'ın hazır olup olmadığı ve hataları bence tartışmaya açıktır; bir kısmını onlar da kabul ediyorlar, ama bir kısmı ictihad farkına dayanır ve taraflarca savunulabilir. Bu yazıda bu konuya girmeyeceğim.

Eğer tenkit edilecekse şimdi bunun muhatabı İhvan ve Mursî değil, Sisi ve onun iplerini

ellerinde tutan taraflardır.

Bazı gerçekleri hatırlayalım:

İhvan iktidara gelince içeride ve dışarıdaki İslam ve/veya İhvan karşıtları onları başarısız kılmak için harekete geçtiler ve ellerinden geleni yaptılar. Bu iktidara karşı olmanın, onlardan rahatsız olmanın baş sebebi 'İhvan'ın islamcı olması'dır. İhvan iktidarı Mısır'da, Müslümanlara özgü ve belki de dünyada ilk tecrübesi olacak bir 'farklı demokrasi'yi gerçekleştireceklerdi. Bu demokrasi laik olmayacaktı, ama olabildiği kadar çoğulcu olacak, farklı kesimlerin hak ve özgürlüklerini de koruyacaktı.

Bu iktidara karşı olmanın ikinci önemli sebebi dünya oyuncularının kuklası olmaması, Arap Baharı sürecine dahil olarak bağımsız bir ümmet oluşumuna katkıda bulunmasıdır.

Bir başka önemli sebep de İsrail'e rağmen Filistin davasına hizmet etmesi, kapıları ve

geçitleri açarak kardeşlerimize bir parça nefes aldırmasıdır.

Bütün bunlar, İhvan iktidarının hata hanesine değil, başarı hanesine yazılmalıdır. Ve bütün bunları hangi İslamî iktidar yaparsa yapsın malum çevre

buna karşı çıkacak ve engellemeye kalkışacaktır.

Söylediklerimizi teyid eden birkaç olayı da hatırlayalım: Suudi Arabistan ve bazı Arap ülkeleri, Mursî'ye zırnık vermezken Sisi'ye yardım yağdırıyorlar. İsrail ABD'ye başvurarak Mısır'a (Sisi'ye) yapılmakta olan yardımın kesilmemesini istiyor.

Apaçık bir darbeye 'darbe'

dememekte ısrar ediyorlar…

Müslümanların şimdi yapmaları gereken Mursî yönetimini ve İhvan'ı tenkit etmek değil, desteklemektir, Sisi'yi ve arkasındakileri da takbih etmektir.
SON VİDEO HABER

Petrol kuyusundaki yangında itfaiye eri helallik istemiş

Haber Ara