Dolar

34,8660

Euro

36,6016

Altın

3.044,19

Bist

10.058,47

FEDA: Katliamı Kemalist Cumhuriyet yaptı

Demokratik Alevi Federasyonu, '1993 yılındaki Sivas Katliamı'nı Sünniler değil, Kemalist Cumhuriyet yaptı' açıklamasında bulundu

12 Yıl Önce Güncellendi

2013-07-02 18:55:37

FEDA: Katliamı Kemalist Cumhuriyet yaptı

Demokratik Alevi Federasyonu (FEDA) 1993 yılında gerçekleşen Sivas Katliamı'nın yıldönümü dolayısıyla yaptığı açıklamada, katliama ilişkin dar yaklaşımları eleştirerek "Bu katliamın bizzat planlayıcısı ve uygulayıcısı Kemalist Cumhuriyetin kendisidir" dedi. FEDA, Türkiye'yi katliamı "insanlığa karşı islenmiş bir suç" olarak kabul etmeye ve özür dilemeye çağırdı.

ANF'nin haberine göre, yazılı bir açıklama yapan FEDA, Sivas Katliamı'nın ne bir ilk ne de son olduğunu belirtirken, katliamın daha önceden planlanmış olduğunu kaydetti. FEDA, "Pir Sultan Abdal Senlikleri'nden haftalar önce yerel medya kışkırtıcı yayınlarla halkı galeyana getirme işlevi görmüştür. Yerel yetkililer de birer militan gibi çelişmiştir. Sekiz saat süren bir canlı yayınla 33 aydın ve 2 otel görevlisi yanarak can vermiştir" dedi.

Katliamı yapanların hiçbir zaman tam anlamıyla yargı önüne çıkarılmadığını hatırlatan FEDA, katliamın zaman aşımından düşürülmesi, 3. Boğaz Köprüsü'ne Yavuz Sultan Selim isminin verilmesi ve kapıların işaretlenmesi gibi Alevilere yönelik artan saldıra ilişkin kaygılarını dile getirdi.

"KATLİAMIN FAİLLERİ SÜNNİ KARDEŞLERİMİZ DEĞİL"

Bazı Alevi örgütlerinin hâlâ bu katliamı bir devlet organizasyonu olarak açık bir şekilde ifade etmediği eleştirisinde bulunan FEDA, şöyle dedi:

"Sürekli katilin etrafında dönen bir dil kullanılmaktadır. Sınırları son derece belirsiz bir şekilde kullanılan 'yobazlar' kavramının arkasına sığınılarak katliam tarif edilmeye çalışılmaktadır. Bu kavramın son derece sorunlu tarzda kullanılması nedeniyle Alevi toplumundan katliamın asıl failleri gizlenmekte, hem de vicdanlı Sünni kardeşlerimiz incitilmektedir.

Buradan açıkça belirtmek isteriz ki, diğer Alevi katliamlarında olduğu gibi Sivas katliamının da failleri Sünni kardeşlerimiz olmadığı gibi, dini siyasete alet eden siyasal İslam da değildir. Siyasal İslam, Türkiye'de devletin kucağında beslenip buyurtulmuştur ve asla devletten izinsiz adım atmamıştır. Bağımsız hareket etme yeteneği yoktur. Yeri gelmiş Alevilere karşı kullanılmış, yeri gelmiş Hizbullah örneğinde olduğu gibi Kürtlere karşı kullanılmıştır. Siyasal İslam'ın bu katliamdaki rolü tetikçilikle sınırlıdır. Kullanılmışlardır. Bu katliamın bizzat planlayıcısı ve uygulayıcısı Kemalist Cumhuriyet'in kendisidir."

FEDA, devamla şu eleştirilerde bulundu:

"Bazı Alevi örgütleri, yargının AKP kontrolünde olmasından hareketle davanın zaman aşımından düşmesini hâklı olarak eleştirirken, kuru kuruya bir 'AKP karşıtlığı'nın sığlığına düşmektedirler ve sorunun sistem sorunu olduğunu görmeden, sistemin kurucusu kemalizme sarılmaktadırlar. Bu canlara, yargının sadece 2007'den bu yana AKP kontrolünde olduğunu hatırlatmak isteriz. Daha öncesi yargının Kemalistlerin elinde olduğu biliniyor. İstese Kemalist yargı katliamın faillerini pekâlâ cezalandırabilirdi. Ayrıca diğer Alevi katliamlarının da üzerini örtenin aynı yargı olduğunu unutmamak gerekir. Bu durum, ölümü görüp sıtmaya razı olma anlayışıdır ve yeni Sivaslara kapı aralamaktadır."

Demokratik Alevi Federasyonu, şunları ekledi:

1. Bu katliam unutulmamalı, üzeri örtülmemelidir. Devlet katliamı "insanlığa karşı islenmiş bir suç" olarak kabul edip özür dilemeli, dava dosyası yeniden açılmalı, dönemin devlet yetkilileri yargı önüne çıkarılmalıdır.

2. Katliamın yaşandığı Madımak Oteli "Utanç Müzesi" yapılmadır. Devlet, Sivas'ı unutturma cabasından vazgeçirtilmelidir.

3. Katliamı gerçekleştiren güruhtan iki kişi, katliam esnasında kazara yaşamını yitirmiştir. Devlet yaptırdığı anıta yanan 35 can ile birlikte olayın failleri olan bu kişilerin de adlarını yazdırmıştır. Mağdurlar ile katilleri eş gören bu anlayış terk edilmeli ve bu iki kişinin adları anıttan çıkarılmalıdır.

4. Katliamın mağdurlarına maddi ve manevi tazminat ödenmelidir.

Bunlar yapıldığı takdirde, acılı Alevi toplumunun yaraları elbette kapanmış olmayacaktır ama hiç olmazsa yaralarımızın acısı birazcık olsun hafifleyecektir. Bu duygularla diri diri yakılarak can vermiş 35 canımızı bir kez daha anıyor ve anılarına sahip çıkmanın bütün Alevi canlarımızın boynunun borcu olduğunu yineliyoruz."
SON VİDEO HABER

Kassam, İsrail askerlerini araçlarıyla birlikte imha etti

Haber Ara