Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Ermenice gazete 'Jamanak' zamana direniyor

28 Ekim 1908 yılında II. Meşrutiyet'in ilanını büyük mutluluk ve ümitle kutlayan Ermeni cemaati, 3 ay sonra yayın hayatına yeni başlayan bir gazete ile tanıştı: Jamanak gazetesi.

12 Yıl Önce Güncellendi

2013-07-01 10:49:17

Ermenice gazete 'Jamanak' zamana direniyor
Jamanak'ın kurulduğu dönemde İstanbul'da "zaman" anlamına gelen çeşitli dillerde gazeteler çıkıyordu. Gazetenin kurucuları Misak ve Sarkis Koçunyanlar, bundan yola çıkarak gazeteye Jamanak "Zaman” ismini koydular. Misak Koçunyan, Sultan Abdülaziz döneminde Ermeni harfleriyle yayımlanan, yayın hayatını 51 yıl sürdürmüş ilk günlük gazete olan Manzume-i Efkâr'da önce muhabir olarak çalışıp, daha sonra gazetenin yönetimini ve başyazarlığını uzun süre sürdürmüştü. Osmanlı'da yeni bir ‘çığır' açılmak üzereydi, Jön Türklerin temellerini atacakları “fikir ve basın özgürlüğü” rüzgârının hayalleriyle kuruldu Jamanak. Beklentilerin gerçekleşmemesinden öte, Ermeni halkının tüm Cumhuriyet dönemi süresince yaşadıkları çalkantılar, kaybedişler, yok oluşlar Jamanak gazetesinin yarı yoldan dönmesine sebep olamadı.

Gazete, kurulduğu günden bu yana, tam 105 senedir Koçunyan ailesi tarafından kesintisiz olarak yayımlandı. Gazete, belirli bir siyasi menşei olmaktan çok, ‘doğru gazetecilik ve habercilik' ideali ile hareket etti. Kurulduğundan bu yana hiçbir zaman, Türkiye'deki Ermenilerin kökeninden kaynaklanan sıkıntıların siyasi çelişkilere dönüştükleri durumlarda bile, durumu soğukkanlılıkla ve tabir yerinde ise “orta yollu” bir şekilde yansıtıp yorumladı. Zor zamanlarda bile alevlenen ortamı daha da küle döndürmemek için, bir anlamda yerine göre pragmatik yaklaşımlarla yayın hayatına devam etti çünkü amacı Ermeni cemaatinin en iyi yayın organı olan gazetenin ömrünün uzaması, cemaatin yayın organını kaybetmemesiydi. Jamanak, geçmişte de, bugün de Türkiye'de yayımlanan ilk ve tek gazete değildi. Fakat onu özel yapan, Türkiye'de yayımlanmakta olan bütün yayın organları arasında en eskilerden biri olmasının yanı sıra dünyada halen yayımlanmakta olan Ermenice ve azınlık yayın organları arasında en kıdemlisi olmasıydı. Bugüne kadar Ermenice yayın yapan gazetelerin yaklaşık yarısı İstanbul'da yayımlanmıştır. İstanbul'un 1915 öncesinde 700.000 kişilik nüfusunun 150.000'inin Ermeniler olduğu düşünülürse, İstanbul için Ermenilerin, Ermeniler içinse Jamanak gazetesinin rolü daha net anlaşılabilir. Gazete, Ermeni basınının 200 yıllık tarihinin yarıdan daha fazlasında var olmuş ve bu konuda sözünü söylemiş bir gazetedir.

Kuruculardan Misak Koçunyan, “Kasim” adıyla gazetenin ilk kuruluşundan itibaren “Ateşin İçinden” adını verdiği hikâye yazılarında “Büyük Olay” olarak bilinen 1896'da İstanbul'da ve Van'da meydana gelen Ermeni katliamlarını okuyucuya taşır. 1909'daki Adana katliamları hatta 1915 yıllarında yazarlarının çoğu sürgünde ve kayıp olduğu zamanlarda bile yayınına ara vermemek ile kalmaz, o dönem uygulanan yoğun sansür ortamında dolaylı yollar bularak okuyucuya genel durum ve gidişat hakkında bilgi verebilir. Dönemin Ermeniler Patriği Zaven Der-Yeğyayan (Bağdatlı), anılarında sürgünde bulunduğu dönemde sadece Jamanak sayesinde neler olup bittiğini anlayabildiğine yer vermiştir.

Gazete, ilk günden bu yana her daim bünyesinde sadece Ermeni cemaatinin en önemli entelektüellerini değil, dünyaca ünlü isimleri barındırmıştır. Millet Meclisi mebusu, avukat ve ünlü yazar Krikor Zohrap, ünlü Pançuni kitabının yazarı Yervand Odyan, feminist yazar Zabel Esayan, ünlü yazarlar Arşak Çobanyan, Hagop Oşakan, Vazgen Şuşanyan, gazeteci ve fotoğrafçı Ara Güler, ekonomist Prof. Vartan Ozinian, tarihçi ve dil bilimci Prof. Pars Tuğlacı, bunlardan en önemlileridir. Cumhuriyet'in ilk yıllarından itibaren süren azınlık karşıtı politikalar 1940'larda büyük bir hız kazanmıştı. 20 kura askerlik kararıyla, 25-45 yaş arası gayrimüslim erkekler askere alınmış fakat silah verilmeyip geri hizmette çalıştırılmıştı. Gayrimüslimlerin en üretken kesimi olan erkekler işe alınarak ticari liderliği elinde bulunduran bu sınıfa ekonomik bir darbe vurulmak istenmişti. Uygulamanın sona erdiği 27 Temmuz 1942 tarihinden üç buçuk ay sonra ise yine sadece gayrimüslimlere uygulanan “Varlık Vergisi” kanunu yürürlüğe girer ve gayrimüslimlere art arda vurulan bu iki darbe ile birlikte ekonominin Türkleştirilmesi yolunda önemli bir aşama kaydedilir. Bu karanlık yıllarda yayın yönetmenlerinden çalışanlara kadar herkesi maddi ve manevi yıkan olaylara yine direnebilmiştir gazete ve yayınına ara vermemiştir. 70'li yıllarda Zaven Biberyan'ın bir Ermeni ailenin “Yaprak Dökümü” sayılabilecek hikâyesini anlattığı “Babam Aşkale'ye Gitmedi” romanı, parçalar halinde gazetede yayımlanmıştır.

Tüm bunların yanında Jamanak, Türkiye'nin ilk güzellik yarışmasını düzenleyen ve çekilişler ile ödüller dağıtan gazetesi olmuştur. Jamanak, her dönem Koçunyan ailesi yönetiminde hayatını sürdürmüş olup, her dönem ailenin kadınlarının emeğinden mahrum kalmamıştır. 23 yaşından beri gazetenin yöneticiliğini ve başyazarlık görevini üstlenen Ara Koçunyan, gazetedeki 4. nesil. Annesi ve Yazı İşleri Müdürü Nadya Koçunyan, sanıyorum gelinler arasında Jamanak'a en çok sahip çıkanlardan. Öyle ki mücadeleci duruşundan ve tecrübeli hakimiyetinden onun Koçunyanlar'ın gelini değil de kızı olduğunu sananlar sanıyorum hiç az değiller. Ara Koçunyan, Ermeni cemaatinin siyasi, sosyal ve kültürel hayatını Türkiye'de ve diasporada yorumlamak ve yansıtmak dışında Ermenistan'ın bağımsızlığını ilan ettiği günden bu yana gazete kanalıyla Ermenistan ve diaspora Ermenileri arasında da büyük bir köprü görevini üstlenmiştir. Hatta birçok diaspora ve Ermenistan yayın organı, Türkiye'deki gelişmeleri Jamanak sayesinde Ermenice okuyabilmiş ve kendi okuruna aktarabilmiştir.

Gazetenin 100. yıl kutlamaları yaklaşık beş sene sürdü ve geçtiğimiz ay İstanbul'da Anadolu kültür kuruluşunun da yardımlarıyla düzenlenen Türk, yabancı ve azınlık yayınlarının temsilcilerinin ve birçok uzmanın katılımıyla sona erdi. Bu etkinlikler çerçevesinde Los Angeles, New York, Montreal, Paris, Marsilya, Yerevan, İstanbul ve Almanya'nın farklı şehirlerinde sadece hatırlama toplantıları olarak değil, Ermeni kimliği ve basının geçmişi ve geleceği konularında konferanslar düzenlendi. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, gazeteyi “Nezih Demirkent Özel ödülüyle ödüllendirirken, Tüm Ermeniler Katolikos'u Jamanak'a özel bir kutlama fermanı gönderdi. İstanbul ve Yerevan'da ilk fotoğraflarını Jamanak'ta yayımlayan Ara Güler'in sergileri düzenlendi. Jamanak'ın 100. yıldönümü vesilesiyle Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan da gazeteye oldukça kapsamlı röportajlar verdiler.

Zaman'da yer alan habere göre, Ara Koçunyan ile sohbetimizde Jamanak'ın Türkiye'nin azınlık politikalarına ve zamana nasıl direndiğini sorduğumda, “Bu gazete, bizim cemaatin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmaktan kaynaklanan sorumluluklarını ve Ermeni kökeninden kaynaklanan hassasiyetlerini dengeleyen, birbiriyle çeliştirmeyen bir yayın.” diyor. Jamanak gazetesinin 100. yılını tebrik ederken, Ara Koçunyan'ı ayrıca takdir etmek gerekiyor, gazeteyi sürdürebilmek, sayıları azalan ve Ermeniceden kopan cemaat üyeleri sebebiyle gittikçe daha da zor hale geliyor...
SON VİDEO HABER

Uçakta olay çıkarıp, 'Türkiye'yi satın alırım' diye tehdit etti

Haber Ara