AB'ye çağrı: Vatandaşların hakları tehlikeye atılmamalı
Akademisyen, sanatçı, akademisyen, aktivist ve STK üyelerinden oluşan bir grup Türk aydını, Avrupa Konseyi'ne hitaben kaleme aldıkları mektupta, Türkiye son haftalarda yaşanan olaylar sonucunda Avrupa Birliği'nin takınacağı tutum hakkında görüş belirttiler
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-06-22 08:37:34
AB Konseyi’nin Bölgesel Politikalar başlığının 26 Haziran’da açılması kararını erteleyebileceği ihtimaline değinilen mektupta, Türk hükümetinin eylemlerinin ‘ceza’landırılması adına alınacak müzakere başlıklarını erteleme kararlarının Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını cezalandırmak anlamına geleceği vurgulanarak, bu tür kararlardan kaçınılması gerektiği çağrısı yapıldı.
İşte o mektup
Sayın Bakanlar,
AB Konseyi’nin Bölgesel Politikalar başlığının 26 Haziran’da açılması kararını erteleyebileceğini kaygıyla öğrenmiş bulunmaktayız. Türk hükümetinin Gezi Parkı’ndaki barışçıl gösterilere yanıtı ve eylemcilerin ülke çapında şiddetle bastırılması sebebiyle bazı AB hükümetleri, durumun cezai bir önlem gerektirdiğini düşünebilir. Ancak böyle bir cezayı tercih etmek, hatalı bir karar olacaktır. Hukukun üstünlüğü ilkesine saygının var olmadığı bir ülkede, bu ilke lehine şartlar oluşturma gayretleri karşısında ihtiyatlı olunmalıdır.
Hukukun üstünlüğü ilkesi son dönemde, özellikle de AB üyelik sürecinin tedricen durma noktasına geldiği zamanlarda, önemli ölçüde zarar görmüştür. Üyelik için aktif hazırlanma dönemi olan 2002-2005 arasında elde edilen demokratik kazanımlar, tıpkı sürecin kendisi gibi kademeli olarak gerilemektedir. Hepimiz son dönemdeki şiddet ve baskının yol açtığı dört kişinin ölümü ve binlerce kişinin yaralanmasına ilişkin sebeplerinin, mahkemede aydınlatılmayacağının farkındayız. Ayrıca Gezi Parkı eylemlerini takiben siyasi muhaliflerin gözaltına alınması olaylarının, şüpheli mahkeme davalarına konu olabileceğini de bilmekteyiz. Tüm bunlar, bir hükümeti hataları için cezalandırmak uğruna vatandaşların haklarının tehlikeye atılmamasını daha da zorunlu kılmaktadır.
22 numaralı “Bölgesel Politikalar” başlığı, müzakere sürecinde Haziran 2010’dan bu yana açılan ilk başlık olacak. İçeriği düşünüldüğünde bu başlık, Kürt sorununun barışçıl çözümünde ve Türk hükümetinin ivedilikle benimsemesi gereken ademi merkeziyetçilik ilkelerinin kabulü açısından hayati önemdedir. Vatandaşların bir semtin ekolojik ve kültürel bütünlüğünü koruma mücadelesi ile Türkiye’nin mustarip olduğu iktidarın aşırı merkezileşmesi arasındaki aşikar bağlantıyı görmezden gelemeyiz.
Konsey’e, yetkilileri cezalandırma bahanesiyle müzakereleri dondurma seçeneğini seçerek halkın demokratikleşme hareketini engellememeleri çağrısı yapıyoruz. Konsey’e, Avrupa’nın demokratik ilkeleriyle tamamen uyumlu isteklerini seslendiren bu hayat dolu muhteşem gençlik dinamizmi patlamasını yabancılaştırmaması çağrısı yapıyoruz.
Nebahat Akkoç (KAMER Vakfı Başkanı)
Cengiz Aktar (Siyaset Bilimi Profesörü)
Hakan Altınay (Açık Toplum Kuruluşu)
Selçuk Demirel (Çizer)
Alev Ebuzziya (Seramik Sanatçısı)
Ayşe Erkmen (Sanatçı)
Korhan Gümüş (Mimar, Taksim Platformu Üyesi)
Gülsün Karamustafa (Ressam)
Osman Kavala (Anadolu Kültür)
Ahmet İnsel ( Ekonomi Profesörü)
Necdet İpekyüz (Diyarbakır Enstitüsü Üyesi)
Ayşe Kadıoğlu (Siyaset Bilimi Profesörü)
Fuat Keyman (Siyaset Bilimi Profesörü)
Yörük Kurtalan (Aktivist)
Elif Şafak (Yazar)
Baskın Oran (Siyaset Bilimi Profesörü)
Soli Özel (Siyaset Bilimi Profesörü)
Ferzan Özpetek (Yönetmen)
Betül Tanbay (Matematik Profesörü, Taksim Platformu Üyesi)
Sinan Ülgen (EDAM Başkanı)
Haber Ara