Diyarbakır'daki 'Çözüm ve Birlik Konferansı' başladı

Abdullah Öcalan'ın çağrısı üzerine organize edilen "Kuzey Kürdistan Birlik ve Çözüm Konferansı", Liluz Otel'de başladı. Kürtlerin yaşadığı topraklardaki (İran, Irak, Suriye, Türkiye) Kürtleri bir araya getiren konferansa, 250 delegenin yanısıra BDP Eşbaşkanları Selahattin Demirtaş ve Gültan Kışanak, DTK Eşbaşkanları Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk, KADEP Genel Başkanı Lütfi Baksi, Özgürlük ve Sosyalizm Partisi (ÖSP) Genel Başkanı Sinan Çiftyürek, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, Sosyolog-Yazar İsmail Beşikçi ile BDP'li belediye başkanları, siyesetçiler, aydınlar, Roboskili aileler ve sivil toplum örgütleri temsilcileri katıldı.

ANF'nin haberine göre açış konuşmasını yapan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Baydemir, konferansın barışın tesisi için konferansın önemine dikkat çekerek, ulusal birliğin önemine vurgu yaptı.

Baydemir'in ardından DTK Eşbaşkanı Ahmet Türk, konuştu. Türk, konferansın Kürt sorununun çözümü noktasında önemli olduğuna işaret etti. Öcalan'ın Kürt sorununun çözümündeki yaklaşımının önemine dikkat çeken Türk, bunun yeni bir başlangıç olduğunu ifade etti. Ortadoğu'daki emperyalist politikalara değinen Türk, bu politikaların Kürtlerin özgürlük ve demokrasi mücadelesinin önüne geçilemeyeceğini vurguladı. Öcalan'ın çözüm yaklaşımına destek verilmesini isteyen Türk, bunun insani ve vicdani bir yaklaşım olduğunu vurguladı. Kürdistan'daki kurumların bunun savunucusu olması gerektiğinin altını çizen Türk, Kürt sorununda çözüm sürecinde konferansın tarihi bir öneme sahip olduğunu dile getirdi.

ÖSP Genel Başkanı Sinan Çiftyürek ise şunları dile getirdi: "Ulusal birliğin kalıcılaşması için çaba harcanmalıdır. Önerimiz öncelikle somut olarak Kürtler ortaklaşabilirse tarihsel parçalılığı aşabilir. Yönelim belirlemeliyiz. Ortak tutumla Birleşmiş Milletler’de (BM) Kürt siyasal temsiliyeti itibariyle bir karar belirlemeliyiz. Ortadoğu'daki yeni dizayn sürecinde önemli sonuçlar alabiliriz. Kürdistan Birliği sonucuna ulaşmayı hedeflemeliyiz."

DDKD'den İmam Taşçıer, İmralı'da şimdiye kadar yapılan görüşmelerin gizli yapıldığını ifade ederek, "Protokol edilmeyen görüşmeler son derece risklidir. Böyle sürerse Türk tarafı devletin sorunu iç sorundur, hallediriz demesi ile değil uluslararası gözlemcilerin, üçüncü bir ülkenin olması önemlidir. Bosna ve Doğu Timor örneği gibi. BM gözlemcilerinin olması gerek. Afrika süreçlerine de bakmak gerekir. kollektif taleplerimiz ortak talepler haline getirilmeli. Özel üniversiteler, televizyonlar, Dersim katliamının sorgulanması, Amasya Protokolü'nün iptali, askeri vesayetin kaldırılması gibi düzenlemeler olumlu adımlardır. Ancak bunlar çözümün çok çok gerisindedir" dedi.

Taşçıer, çözüm taleplerini şöyle sıraladı: "Ulusal Birlik Platformu kurulmalı. Kürtlerin olmadığı kararlar bizleri bağlamaz. Kürtlerin bir halk ve ulus olarak etnik kimliği anayasal gücvenceye kaldırılmalı. Kürtler için anadilde eğitim ve eğitim serbestliği olmalı. En önemliside Kürtçenin ikinci resmi dil olarak anayasada yer alması gerekir. Örgütlenme hakkının evrensel haklara kavuşturulmalı. Güvence altına alınmalı, siyasal çalışmalar önündeki engeller kaldırılmalı. Bunlar çözüm noktasında atılması gereken adımlar. Nihai çözüme dönük farklı örnekler var dünyada. Kürtlerin de kendini yönetme hakkı var. Özerklik federasyon bağımsızlık gibi bir çözümü üretmesi için adil koşulların yaratılması gerekir. bu haklar kullanılmadığı sürece Kürt sorunu çözülmeyecektir.”

Diyarbakır'daki 'Çözüm ve Birlik Konferansı' başladı

Abdullah Öcalan'ın çağrısı üzerine organize edilen 'Kuzey Kürdistan Birlik ve Çözüm Konferansı', Liluz Otel'de başladı.